YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN

Yerel seçimlere yaklaşık iki ay kaldı. Cumhur ittifakı belediye başkan adaylarını açıkladı. Cumhur ittifakı şehir şehir aday tanıtım ve projelerini halka duyuran programlarını yapmaya başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan illerdeki programlara katılırken, MHP Lideri Devlet Bahçeli de hafta sonu Mersin’de coşkulu bir miting yaptı. Cumhur ittifakı adına çalışma ve propaganda sistemi çok güzel yönde ilerliyor. Kavga yok birlik var, tartışma yok istişare var.

Fakat bir zamanlar 6+HDP masası olarak seçimlere girenlerin hali gerçekten vahim bir manzara halindedir. Parçalanmış, dağılmış ve her gün birbirleriyle laf dalaşı yapıyor duruma gelmişlerdir. Bu masanın en büyük partisi olan CHP’de içler acısı bir hal vardır. İstanbul, Ankara, İzmir karmaşa içindedir. Aday açıkladıkları yerlerde sürekli kavga çıkmakta, isyan sesleri yükselmektedir.

İstanbul’da ve Ankara’da kaybetme korkusunu iliklerine kadar hissedenlerin, CHP İzmir adayları açıkladığında orası içinde kaygı yüklenmeleri gayet olasıdır.

Müzelik solcu ve CHP’li Uğur Dündar, Belediye başkan adaylarına bakıyorum da CHP yönetimi İzmir’i kaybetmek için elinden geleni yapıyor! Ah şanssız İzmir… Oysa sen her şeyin en güzeline lâyıksın…” ağıtları yakmaya başlarken, CHP’li yorumcu Fatih Portakal da “Cumhur İttifakı dimdik ayakta duruyor. Ama diğer tarafta muhalefet tarafında hepsi aday çıkartmış. Kim kazanır burada? Murat Kurum kazanır, matematik ortada.” diyerek yenilgiye hazırlık zemini oluşturmaktadır.

Bu iki CHP’li, CHP’lilerin genel hâlet-i rûhiyesini yansıtmakta.

Çünkü ittifak ortaklarını kaybeden CHP, başsız bir şekilde hareket etmektedir. Özgür Özel’in pasif CHP Eşbaşkanı gibi davranması ve aktif CHP Eşbaşkanı Ekrem İmamoğlu denklemindeki kargaşa CHP’nin tüm ayarlarını bozmuştur. CHP içindeki herkes Kemal Kılıçdaroğlu bizi bu kadar rezil etmiyordu diye birbirlerine içini döktükleri muhakkak…

Özgür Özel inanın kendi gölgesini bile yönetemez bir haldedir. Onun hâlet-i rûhiyesini anlamak için sürekli değiştirmeye başladığı saç modeline bakarak anlayabilirsiniz.

CHP, DEM’i elinde tutmaya çalışıyor, DEM de pazarlık payını yükseltmek için elinden geleni yapıyor. Diğer seçimlerde CHP ve HDP ortağı olan Meral Akşener’de şimdi “PKK’ya terörist diyemeyen DEM’li kafalara yönelmeyin” diyerek mesafeyi bunlarla açtıkça açıyor, bunlara vurdukça vuruyor. Küçük ortaklar bile CHP’ye vurmak için neler diyor neler…

CHP ve diğer ortakları için bu seçim gerçekten çok zor olacak görünmektedir. Parçalandıkça parçalanmayı sürdürüyorlar. İttifaklarının parçalandığı yetmiyor gibi, kendi partilerinin içinde de paramparça oldular.

Cumhur ittifakı kılavuz istemeyen bu manzarayı Türkiye’ye hizmet olarak görmeli ve bunların ihanetlerine, çapsızlıklarına, vizyonsuzluklarına son verme fırsatı olarak değerlendirmelidir. Görünen de odur ki, finalde Türkiye’yi böyle bir sonuç bekliyor.

2019 yılından bugüne bunların kazandığı büyükşehirlerde yaşananlara baktığımızda Türkiye’yi bekleyen bu final değil midir? Cumhur ittifakının Türk milletine karşı bu manada büyük sorumluluğu vardır. Gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gerekse MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin her söylemi ve eylemi bu manzaranın getirdiği sorumluluğun farkında olduğunu dosta- düşmana göstermektedir. Cumhur ittifakı gümbür gümbür geliyor, CHP ve eski ortaklarına yolun sonu görünüyor.