MHP, Türkiye’nin özgül ağırlığı en yüksek partisidir. MHP’nin oy oranı %1 düşse dahi bu özelliğinden asla bir şey kaybetmez. Başbuğ Alparslan Türkeş, “Sandıktan bize tek bir oy dahi çıkmasa, İslam’dan, İnsaniyetçilikten, Türkçülükten asla vazgeçmeyiz…Biz politikacı değil, bir Dava’nın takipçileriyiz.” derken, MHP Lideri Devlet Bahçeli “Bizim derdimiz Türkiye’dir, Türk milletidir, Cumhur İttifakı’nın tıpkı Kuvay-ı Milliye ruhunda olduğu gibi, diri ve dik duruşunu devam ettirmesidir.

Özgül ağırlığımız, güçlü potansiyelimiz siyasi temsilimizin çok üstündedir.

İnancı büyük olanın iddiası da büyüktür.

Ülküleri yüksek olanın iradesi de güçlüdür.

Milliyetçi Hareket Partisi işte budur.” derken bu özelliğe ve misyona vurgu yapıyordu.

MHP kurulduğu günden bu yana da bu özelliği her kesim tarafından kabul görmüştür. MHP’nin bir sözü, bir eylemi Türkiye’nin kaderini belirlemede bir etkendir.

Türkiye üzerinde hesabı olanların bildiği ve yok etmeye çalıştığı da MHP’nin bu özgül ağırlığıdır. Dışarıdan, içeriden tüm hesaplar bunun için yapılıyor.

MHP’nin tarihi boyunca yaşadığı kumpaslar, komplolar, zulümler ve eziyetler, hep bu hesaplar içinde gerçekleşmiştir.

MHP her tezgâhı, her oyunu her daim bozmuş ve ülkü kervanını yürütmeyi başarmıştır. MHP, Türk milletinin varlığını, birliğini ve geleceğini korumak için şehit verdi azalmadı, gazi verdi tükenmedi…

MHP her zaman, “Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini; yok mudur kurtaracak baht-ı kara mâderini?” diye soran Namık Kemal’e ‘Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini. Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini.” şeklinde cevap veren Mustafa Kemal Atatürk’ün ruhunda, fikrinde ve çizgisinde durmuştur.

MHP, yaşadığı her şeye rağmen yoluna sürekli “Surda bir gedik açtık/Mukaddes mi mukaddes /Ey kahpe rüzgâr /Artık ne yandan esersen es…” düşüncesinde revan olmaktadır. Bu yolda çelme takmaya ve tökezletmeye çalışan düşmanları da her saniye iş başındadır.

Çok eski tarihe gitmeye gerek yok, sadece 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası kurulan Cumhur ittifakının gelişim sürecine bir bakın. Bu ittifaka yönelik, Türkiye düşmanları, MHP düşmanları neler yaptılar neler. Atılmadık iftira bırakmadılar, yapmadık kara propaganda bırakmadılar.

Çünkü bu ittifakın protokolünde imzalanan cümlelerin bir bölümü “Cumhur İttifakı, Türkiye’yi hedef alan saldırılar karşısında parti çıkarları ve günlük siyaset hesapları yapmaksızın ortak bir duruş ortaya koymaya ve Türkiye’yi zayıflatarak uluslararası operasyonlara açık hale getirmeye yönelik her türlü faaliyetin karşısında yer almaya kararlıdır. Bu kararlılık ve iş birliği ile ittifakımız Türkiye’yi bölgesel güç ve lider ülke yapacak 2023 hedeflerini gerçekleştirmenin yanı sıra, İ’la-yı Kelimetullah uğruna asırlarca dünya barışının ve adaletinin teminatı, İslam aleminin ve bütün mazlum milletlerin yegane ümidi olan Türkiye’yi küresel bir güç haline getirecek, 2053 ve 2071 vizyonun alt yapısını adım adım inşa edecektir.” şeklindeydi. Bu protokol metni altında imzası olan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli, bugüne kadar bu içeriğine hep sadık kaldılar ve titizlikle bu ittifakı korudular.

Cumhur ittifakı kurulduğu günden bu yana Türkiye, Irak ve Suriye üzerinde tarihin en başarılı ve kararlı terörle mücadelesi yapıldı.

Can gardaşımız Azerbaycan’ın yanında dağ gibi durarak, 30 yıldır Ermeni işgali altındaki Karabağ işgalden kurtarıldı.