Azerbaycan, Türkiye’nin tüm dikkatinin yoğunlaştığı bir bölgededir. Azerbaycan/Ermenistan arasında sıcak gelişmeler yaşanıyor. İran’ın ve ABD’nin tahrikleri de bu sıcak gelişmelerin etkenidir. Türkiye’nin, Azerbaycan’ın yanında kararlı ve tavizsiz duruşuyla Ermenistan’ın 28 yıldır işgal altında tuttuğu Dağlık Karabağ bölgesi, işgalden 2020 yılında kurtulmuştu. Bu durumu kendine yediremeyen Ermenistan, sürekli bir provokasyon peşindedir. Sınıra asker yığması, taciz atışları, sinsi pusuları, arazilere mayın döşemeyi sürdürmesi, cephe çalışmalarında bulunması, Dağlık Karabağ bölgesinde “Dağlık Karabağ Cumhuriyeti” isimli siyasi yapının yaptığı sözde seçimlerle Cumhurbaşkanı seçilmesi bu provokasyonların içeriğini oluşturmaktadır. Ermenistan’ın attığı her adım, yine okkalı bir tokatla alacağı acı dersin zeminini hazırlamaktadır. Azerbaycan Savunma Bakanlığı’nın, geçtiğimiz gün Karabağ’da anayasal yapıyı yeniden tesis etmek amacıyla antiterör operasyonu başlatıldığını duyurması bunun işareti olmuştur. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in, Azerbaycan Savunma Bakanı Zakir Hasanov ile telefon görüşmesi yaparak “Türkiye’nin her zaman olduğu gibi bugün de Azerbaycan’ın yanında olduğunu” ifade etmesi de kardeşliğimizin sağlam temeli olduğunu göstermektedir.

Ermenistan, hem İran’ın hem de ABD’nin gazına kendini fena kaptırmış. İran’ın, Türk Dünyası’nın güçlenmesinden duyduğu rahatsızlığı her fırsatta ifade etmesi ve bunun için pervasızca yaptığı tehdit açıklamaları, Ermenistan’a destek çıkan hadsizlikleri kendi coğrafi ve demografik yapısını bilmezliğinin göstergesidir. ABD’nin, böylesi bir gerilim ve provakasyon atmosferinde Ermenistan ile askeri tatbikat yapması, Ermenistan’ı ayrıca şımartmıştır. Gerek İran’ı gerekse ABD Ermenistan’ı bölgedeki planları için kullanmak istemektedir. Ermenistan, arkasına bu devletleri alarak Karabağ’da yaşadığı hezimetin intikamını almak için sürekli provokasyon üretmektedir. Haçlı ordularına zangoçluk yapan Amerika ile adında İslam Cumhuriyeti yazan İran, şu an ezan sesleri yankılanan Dağlık Karabağ bölgesinde yine Haç seslerinin yankılanması için ittifak yapıyorlar. Ne garip değil mi?

Ermenistan intikam peşinde, ABD ve İran’da kendi planları için Ermenistan’ı maşa olarak tutma, kukla gibi oynatma peşindedir.

Ermenistan, İran ve ABD, bölgenin huzurunu kaçıracak, savaş ortamını genişletecek tahrikler için birliktelik sergilemektedir. ABD’nin Yunanistan’a kurduğu askeri üsler, Suriye’de terör örgütü YPG ile yaptığı tatbikat ve son olarak Ermenistan’la yaptığı tatbikat hepsi ince hesapların ürünü olarak görülmektedir. Türk’ün mücadele ettiği veyahut Türk’e düşmanlık yapan kim varsa, ABD’nin onunla tatbikat yapması bir mesaj değil de nedir?

Sözde kanlı-bıçaklı olan ABD ve İran’ın, Ermenistan konusundaki ittifakı çok sırıtmaktadır. Yarınlarda Ermenistan güç ve mevzi kazanınca, ABD’nin Ermenistan’ı yine maşa ve kukla olarak İran’a karşı da kullanmayacağının garantisi var mı?

Azerbaycan’ın hakkı olan vatan topraklarını geri almasından dolayı, çeşitli bahanelerle bölgede savaşı tetikleyen bu ittifaktan vazgeçmeleri şarttır. Ermenistan’ın, Türkiye ve Azerbaycan karşısında tutunabilmesi mümkün değildir. Oynadığı bu ateş kendini yine yakacaktır. İran’ın oynadığı ateş ise daha büyüktür. Kendi toprakları üzerinde 35-40 milyon Azerbaycan Türk’ünün yaşadığını unutan İran’ın oynadığı ise Türk ateşidir. O Türk’ün ateşi İran’ı yakarsa, bunun önüne kimsenin geçemeyeceğini herkes biliyor ama herhalde İran anlamıyor.

Türk milliyetçilerinin ve Ülkücü Hareketin Lideri Devlet Bahçeli de son uyarısını yapmıştır: Karabağ Türk’tür, Türk’ün yurdudur, Can Azerbaycan’ın ayrılmaz, ayrılamaz, koparılamaz vatan toprağıdır. Ermenistan aklını başına almalı, ateşle oynamaktan vazgeçmelidir.