YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN

İsrailli Siyonist yaratıklar, 7 Ekim’den bu yana Gazze üzerindeki vahşetlerini sürdürüyor. Bu yaratıklar 10 binin üzerinde cana kıydı. Canlara kıymaya da devam ediyor. Gazze’de canlı bırakmamak için her türlü silahı kullanıyorlar. Çünkü sapkın inanışları onlara “Bir şehre girdiğinizde kadın, erkek, çocuk, yaşlı veya nefes alan her şeyi öldürün.” emrini veriyor. O yüzden zerre kadar merhamet ve vicdan gibi bir duyguyu hissetmiyorlar. Merhamet ve vicdan duyguları olsa o çocukları öldürmeye kıyamazlar. İnsan olanın; o öldürülen, feryat eden, titreyen, kolu, bacağı kopan çocukların manzarası karşısında etkilenmemesi mümkün değil. İsrail ve onu destekleyenler, insani duygular taşımadığı için çocukların o manzarasından zerre etkilenmemektedir. İsrailli yaratıkların Gazze’yi bombalayıp sivilleri öldürdüğü günden beri özellikle de o mazlum çocukların halini gördükten bu yana vicdan ve merhamet sahibi insanların psikolojisini gerçekten alt-üst oldu. Ölen çocukların parçalanmış hali, yaralı çocukların “anne-baba” diye feryatları İsrail’e olan kini, nefreti, öfkeyi günden güne artırmaktadır. Batı’nın ve sözde İslam ülkelerinin devlet yöneticileri bu vahşet karşısında duyarsız davransa da birçok ülkede ırkı, dini birbirinden farklı milyonlar, yüzbinler İsrail’in vahşetlerini kınamak için sokaklara dökülmüş durumdadır. İsrail’in soykırımcı, katliamcı, işgalci, terörist ve korsan bir devlet olduğu yıllardır anlatılırdı ama şimdi yaşattığı vahşet sonrası dünyada bunu herkes anlamıştır. Bu vahşetin karşısında kör ve sağır numarası yapanlar; İsrail’i, Ortadoğu Bölgesinde emperyalist hedefleri için korumaya ve alanını genişletmeye çalışanlardır.

Yaratık İsrail, elbette bir gün hesabını vereceği bir savaş suçu işlemiştir. Savaş kurallarına uymayan ne varsa hepsini, vahşetlerinde ve katliamlarında uygulamıştır. Sivilleri öldürmek, insanları aç, susuz, elektriksiz, ilaçsız bırakmak, gelen yardımları engellemek hastanelerini bombalamak, kimyasal silah kullanmak yaratık İsrail’in ilk akla gelen savaş suçlarıdır.

Dünyada şu an yaratık İsrail’in vahşetlerine karşı uygulanan bir yaptırım henüz yoktur. İsrail, BM’nin hiçbir kararını ve uyarısını dikkate almamaktadır. ABD ve Batı yöneticilerinin sonsuz desteği ve Arap Birliğinin, İslam ülkelerinin kayıtsızlığı/duyarsızlığı/korkaklığı İsrail’i daha azgın hale getirmektedir. Fakat bu vahşet düzeni böyle gitmemeli ve gitmeyecektir.

O Filistinli mazlum çocuklar, dünyanın vicdanında kanayan yara ve korunması gereken emanetler olmalıdır. Dini, ırkı ne olursa olsun dünyanın vicdan sahibi tüm milletleri bu misyonu üstlenmelidir. Birçok ülkede milyonların, yüzbinlerin ortaya koyduğu tavır bu misyonun yansımasıdır ve artarak devam edecek gözükmektedir.  Filistin’de şehit edilen o siviller ve çocuklar, belki de dünyanın İsrail gibi bir yaratıktan kurtulmasının diyeti olacaktır. Yarısından çoğu çocuk olan ve hayatını kaybeden 10 bin mazlumu dünya koruyamadı ama İsrail’e dünyada oluşan öfke belki bundan sonra daha fazla canın korunmasını sağlayacaktır. Umudumuz ve mücadelemiz bunun içindir.

İsrail, Filistin’de işgalci ve korsan devlettir. Kendi topraklarını koruyan her Filistinli, hakkı olanı alacak ve İsrail bugüne kadar yaptıklarının hesabını verecektir.