ÜÇ HİLAL TÜRK SİYASETİNİN YÜKSELEN MARKASI,MİLLİ GÖNÜLLERDE YER TUTMUŞ ECDAT YADİGARIDIR

Sıtkı Şeremetli

”Milliyetçiliğin esen rüzgarından istifade kurnazlığıyla delik deşik olmuş yelkenlerini şişirme çabasında olan bazı fırsatçıların, kimlik ve kişilik sancısı çeken bir kısım siyaset korsanının ufkumuzu perdelemesine müsaade etmeyiz, etmeyeceğiz. ”
ÜÇ HİLAL TÜRK SİYASETİNİN YÜKSELEN MARKASI,MİLLİ GÖNÜLLERDE YER TUTMUŞ ECDAT YADİGARIDIR
(Sıtkı ŞEREMETLİ)
Düz ve doğru çizgisi olmayan insanlar var mı?Var..
Düz ve doğru çizgisi olmayan siyasi partiler var mı?Var.
Dün o partide,bugün bu partide,yarın bir diğerinde..
Bir bakıyorsun ”Zafer işareti” yapıyor,bir bakıyorsun ”Bozkurt”işareti yapıyor.
”Atatürkçüyüm”diyor,”Sosyalistim”diyor,bir bakıyorsun rüzgar esiyor ”Milliyetçiyim”,”İslamcıyım”diyor.
Bunlar köksüz otlardır.Her yerde biterler
Bunlar daldan dala konan haşereler gibidirler.Her yere konarlar.
”Dava adamları”farklıdır.
DAVA ADAMLARINA SELAM,
BUKALEMUNLARA YUH OLSUN!..
Çizgi önemlidir.
Başı inancın,sonu ise yaşanan günün sembolüdür.Bütününe baktın mı anlarsın o kişi yada hareketin değerini..
Düz ise inanç sağlamlığının;kırık dökük ise,iniş çıkışlar ve sapmalar ile dolu ise inanç zafiyetinin sembolüdür o çizgi
CHP..Nedir çizgisi?Atatürkçü mü,Milliyetçi mi,Enternasonel mi,Sosyalist mi,Liberaal mi,Milli mi,gayri Milli mi?
Düzgün bir ekseni,düz bir çizgisi olmamıştır hiç bir zaman.Zamana ve siyasi ranta göre sürekli kutup değiştirir.
İP.. Daha yolun başında..
Ama daha başlangıçta tökezledi.”Milliyetçiyim”deyip HDP/PKK ile yürüyüşe geçti.Görünen o ki,çizgi daha başlarken yamulmuş..
SP..Sözde İslami gelenekten gelen ama İslam’a düşman bir ittifak ile çizgisini çoktan kırıp parçaladı.
Ve MHP..
Çizgisi ok gibi..
Yaydan fırladığı günden beri sapma göstermeden hedefe doğru yol alıyor.
Millet düşmanları ile değil,millet ile kolkola yürüyor.Yola çıkarken ”Türk Milliyetçiliği”dedi,”Türk-İslam Ülküsü”dedi.54 yıldır aynı söylem,54 yıldır aynı mücadele..
Dünya görüşü,
Dünyaya siyasi bakışı,
Yol arkadaşları,
değişmeden azimli aynı yolda yürüyen dava adamlarına selam olsun..
Her yol ayrımında başka yola sapan,
Her güçlükte yolundan geri dönen,
Her rüzgarda başka yerlere savrulan,
Bukalemun’lara ”Yuh olsun..”
BOZKURT YÜRÜYÜŞÜ
-Ne oldu?
-Neler olmadı ki!..
Ne depremler oldu..Nice rüzgarlar,boralar fırtınalar esti
Hiç bir şey o koca MHP çınarını deviremedi.
Toprağa nice yiğit civanlar verildi
Dar ağaçlarına nice kahramanlar can verdi
Zindanlarda nice gençler çile çekti
Nice istikballer yitip gitti.
Şimdi sen bana siyasi hesaplardan,mevki-makandan,dünya ve dünyalıktan bahsediyorsun.
İyi dinle;
”Hesabı siyaset olanın hesabı tutmaz..”
Zaten tüm hesabı ”Allah rızası”olmayanın yaptığı iş Allah katında makbul olmaz!
Hele hele böyle düşünenlerin MHP ile işi hiç olmaz..
Var git sen bir koyun gibi leşler sürüsünün ardından.
Biz,kurt asaleti içinde kah Tanrı dağında,kah Hira dağında
BOZKURT yürüyüşümüzü sürdüreceğiz.
MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ BU VASFIYLA NADİDE BİR SİYASET EKOLÜDÜR
Devlet BAHÇELİ Bey gurup toplantısında gerçekleri pek güzel ifade etmiş..
”Üç hilal Türk siyasetinin yükselen markası, milli gönüllerde yer tutmuş ecdat yadigârıdır. Türk milliyetçileri, kritik bir dönemde üslendikleri görevin idraki içinde, mazisi yüzyıllara sari milliyetçilik fikriyatını, Milliyetçi Hareket’in 54 yıllık şerefli birikimini heba etmeyecek bir siyasi akla, şuura, öz disipline ve yeterli tecrübeye sahiptir. Tarihi bir davanın bugünkü temsilcileri olarak, taşıdığımız kutsal emaneti en güzel, en güvenli, en gelişmiş şekilde koruyup gelecek nesillere teslim etmek de her birimizin gayesi ve gayreti olmalıdır. Bugünü yaşarken yarınları ihmal edemeyiz. Yarına odaklanmışken geçmişi inkâr edemeyiz. Zamanı bir bütün halinde kavrayıp Türk milliyetçiliğinin hükmü şahsiyetiyle duruşumuzu, durduğumuz siyasi, ahlaki ve düşünce zeminini bir yanda güçlendirmek diğer yanda da güvenceye kavuşturmak durumundayız.”
MİLLİYETÇİLİĞİ PAZARLAMA YARIŞINA HEVES ETMESİ TUHAF BİR ÇELİŞKİ, TUFEYLİ BİR ÇARPIKLIKTIR
”Milliyetçiliğin esen rüzgarından istifade kurnazlığıyla delik deşik olmuş yelkenlerini şişirme çabasında olan bazı fırsatçıların, kimlik ve kişilik sancısı çeken bir kısım siyaset korsanının ufkumuzu perdelemesine de müsaade etmeyiz, etmeyeceğiz. Fikir namusuna, feragat bilincine, fedakarlık künhüne sahip olmayanların siyasi ahlaktan bahsetmesi, milliyetçiliği pazarlama yarışına heves etmesi tuhaf bir çelişki, tufeyli bir çarpıklıktır. Çelişkide bocalayanların yanlışı savunacak gerekçeyi keyfi olarak imal etmeleri zaman zaman tesadüf edilen bir hastalık tipidir. Türk milliyetçiliğinin entelektüel sermayesini talan ve yağma peşine düşenler unutmayınız ki, çuvallamaya, çil yavrusu gibi dağılmaya mahkum ve müstahaktır. Bir işletme; tedarikçiler, pazarlar, müşteriler, rakipler başta olmak üzere, dışarıdan içeriye doğru tanımlanmaktadır. Siyaset ve fikir bünyesinin tanımı ise içeriden dışarıya doğru olacak, yani merkezden çevre istikametine yayılacak, sonra çevreden merkeze doğru da milletin arzu ve amaçlarıyla birleşip olgunlaşarak karar haline gelecektir.
Merhum Ziya Gökalp’in dediği de budur.
Siyaset, sırf oturulacak koltuk, kazanılacak paye, ulaşılacak makam arayışı değildir.
Siyaset, şöhret ve servet ikmali için bir fırsat şantiyesi, bir çıkar santrali hiç değildir.
Siyaset akıl, ahlak, inanç ve fikir hazinesine erişmiş olanlar için anlamlı, değerli, kalıcı, sürekli bir eylem ve erdem sahasıdır.
Çete mantığıyla, çelişkiler manzumesiyle, çekiçle örs arasına sıkışmış biçarelikle siyaset yapılamaz, bununla mündemiç insan onuru sahiplenilemez, millet ve devlet bekası savunulamaz. Tarlası sırtında dolaşanlar, yağmur yağsa da ıslanmayanlar, tipi vursa da etkilemeyenler için siyaset ve fikir mücadelesi diye bir şey yoktur ve olmayacaktır. Bu kategoride olanlar sadece aymaz, sadece gafil, sadece çıkarcı değil, aynı zamanda yüreksizdir.
MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ’NİN YÜREKSİZLERLE İŞİ VE İLGİSİ OLMAYACAKTIR
Milliyetçi Hareket Partisi’nin yüreksizlerle, yükte hafif pahada ağır menfaatlerinin kölesi olmuş siyasi devşirmelerle ne bugün ne de gelecek de işi ve ilgisi olmayacaktır. Bir zamanlar hasbelkader aramızda bulunup tefrika ve tezvirat imalatından başka bir şeye yaramayanların davamız üstünden at pazarlığı ve siyaset cambazlığı yapmaya cüret etmeleri öncelikle kendi acziyetleri ve çürümeleridir. Bizim çürüklerle yolumuz da yönümüz de ayrıdır, Yunus’un dediği gibi, “Her dem taze doğa­rız, bizden kim usanası.” Zalim projelerin arasından sıyrılarak, çok zor şartlar altında gerçekleştirdiğimiz bir mücadele neticesinde bugün Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil edilmeye devam etmektedir. Verdiğimiz mücadelenin büyüklüğünü anlamak için tahammül ettiğimiz, sabır gösterdiğimiz, la havle deyip dayandığımız zorluklara bakılması yeterli olacaktır. ”
Fotoğraf açıklaması yok.
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ