DEVLET BAHÇELİ:”HAZIMSIZLIK KELİME-İ TEVHİT’E İSE TARİHE NOT DÜŞÜYORUM,LA İLAHE İLLALLAH MUHAMMEDEN RESULULLAH”

(Göktuğ ŞEREMETLİ)

Gün geçmesin ki,günlük olaylar istismar edilerek Milli Beka’ya zarar verilmesin..Bazen ekonomi,bazen Çevre,bazen dış politika ve hatta bazen FUTBOL hep bu tür saldırılar için acımasızca kullanılıyor.

Tüm gelişmelerde hep doğruyu gösteren pusula MHP ve Devlet BAHÇELİ’dir.

Sayın BAHÇELİ son gelişmeler üzerine önemli açıklamalarda bulundu,

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Liderlik ve Siyaset Okulu Sertifika Töreni’nde konuştu. Son dönemdeki ‘hilafet’ tartışmalarına tepki gösteren Bahçeli “Be hey cahiller güruhu hilafet bayrağı diye bir şey var mıdır? Rahatsızlık Kelime-i Tevhid’e ise tarihe not düşüyorum: Lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah” dedi. Riyad’daki Süper Kupa provokasyonuna da değinen Bahçeli “TFF süreci yönetemedi Türk futbolu duvara tosladı. Galatasaray ve Fenerbahçe aklı başında hareket edemedi. Protokole neden uyulmadığı muammadır. Türk futbolunda olmayan sadece futboldur. Kuru bir özürle bu sorundan muafiyet kazanılamaz.” ifadelerini kullandı

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, parti genel merkezinde “Liderlik ve Siyaset Okulu 19. Dönem Sertifika Töreni’nde konuştu.

İşte Bahçeli’nin açıklamaları;

Bugün sivrilen en büyük tehdit cehalettir. Hayat boyu öğrenmeye inanıyorum. Öğrenmenin yaşı öğretmenin sınırı yoktur.

Bilmeyene ve bilmediğini bilmeyen aptaldır, ona dikkat edelim. Bilmeyen ve bilmediğini bilen basittir ona öğretelim. Bilen ve bildiğini bilen bilgedir onu takip edelim.

Descartes’in dediği gibi var olmanın şartı, var olmanın şuuruna ermektir.

Türk milletinin var oluşuna, fikre hürmet beslemeyenlerin kervanımızı yağmalamak için pusu attıklarını görüyoruz.

“Cumhuriyet müktesabatına saygı duymayan asalaklar”

Milli ve manevi hayatımızın tüm güzelliklerine karşı adı konulmamış ilanı yapılmamış bir savaş halindeyiz.

Milli değerleri tahrik edenler bu vatanı sevmeyenlerdir. Tarihin tozlu raflarına düğümlenerek bırakılan tartışma konularını dış bağımlı operasyon ikmaliyle tekrar gündeme taşımak yalnızca aymazlık değil, ahmakça ve alçakça bir tezgahtır. Milli ve manevi değerlerimizin istismar edilmesini tahrik ve provoke edenler ne bu vatana ne bu millete ne de 100 yıllık cumhuriyet müktesabatına saygı duymayan asalaklardır

30 Aralık Cumartesi günü Anıtkabir’de bağıran bir sapığın provokasyonu ile yılın ilk günü Galata’da düzenlenen yürüyüşte ‘Hilafet bayrağı açtığı’ iddiasıyla saldıran meczubun hadisesi tesadüf değildir. Ey cahiller, ey kendini bilmezler, hilafet bayrağı diye bir şey var mıdır? Korku tacirliğine soyunanlar, her Arapça yazıyı ve görseli irtica diye sunanlar milli dayanışma faaliyetlerimize 5. koldan saldıranlar yabancı istihbarat sızmalarıdır”Hilafet bayrağı diye bir şey var mıdır?”

Şayet rahatsızlık Kelime-i Tevhid’de ise tarihe not düşüyorum: Lâ ilâhe illallah Muhammedün resûlullah.

Hilafet bayrağı iddiasıyla saldırı bir tesadüf değildir. İşbirlikçilerin hüviyeti bellidir.

“Türkiye laik hukuk devletidir”

Türkiye’nin bayrağı ve milli marşı bellidir. Türkiye laik hukuk devletidir. Türkiye devleti bölünemez bir bütündür. Türkiye Cumhuriyeti’nin rejim sorunu yoktur, olması düşünülemez.

Alarm zilleri çalanlar ipotek altındadır. Milletin sinir uçlarıyla oynamanın adı milliyetçilik olamaz.

Devlete ve millete karşı siyaset yapılamaz. Yapılırsa siyasetle değil ihanetle anılacaktır.

“Türk futbolu duvara tosladı”

(Süper kupa provokasyonu) TFF süreci yönetemedi Türk futbolu duvara tosladı. TFF süreci yönetemediği gibi Fenerbahçe ve Galatasaray da sağduyulu hareket edememiştir. Protokole neden uyulmadığı muammadır. Türk futbolunda olmayan sadece futboldur. Kuru bir özürle bu sorundan muafiyet kazanılamaz. Hiç kimse Atatürk üzerinde siyasi hesaplaşma üzerinde koşmamalıdır. Muhalefet partilerinin Türkiye’yi kötülemek için çok çirkin yollara tevessül ettikleri saklanamaz. Atatürk’le bağlantısı kalmayanların çığırtkanlık yapmaları sahtekar siyasetten başka bir şey değildir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Türkiye demektir, istiklal, istikbal demektir

Türk futbolunu siyasi tartışmaların içine çekmenin vatanseverlikle alakası yoktur.

“Sosyal medya zehirlidir”

Sosyal medya taşınması imkansız bir yüktür ve zehirlidir. Sosyal medya milli ve manevi hayatımızı çürütmeye başlamıştır. Dedikodu ve fitnenin demokrasiyle ilgisi yoktur. Sosyal medya vasıtasıyla açıklanan doğrulara itibarımız bile kalmayacaktır. Bir taşı 10 bin defa havaya atsanız uçmayı öğretemezsiniz. Kuştan taş, taştan kuş olmaz.

Ya sosyal medya kullanımı A’dan Z’ye yeni baştan düzenlenmeli ya da bu melanet ve mikrop yuvasını hepten işlevsiz hale getirmeliyiz.

“Yargıtay’ın şerefli hakimlerini tebrik ediyorumDiktatörlük olsaydı her akşam televizyonlarda ileri geri konuşanlar Can Alatay davasıyla ilgili yargıya meydan okuyanlar nasıl tutunacak. Diktatörlük olsaydı cezaevindeki bir terörist Türk devletine nasıl işgalci diyecekti?AYM hakkımızı ne zaman savunacak? Adalet ve hukuk namusuna bir nebze de olsa sahip olduğunu ne zaman gösterecektir? Yargıtay’ın şerefli hakimlerini yürekten kutluyor ve aldıkları kararı destekliyoruz.”

Terör devleti İsrail kontrolden çıkmıştır. Görevimiz din kardeşlerimizi amasız fakatsız savunmaktır.