YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN

Dün, görsel ve sosyal medyanın gündemini MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin eski İçişleri Bakanı ve şimdiki AK Parti milletvekili olan Süleyman Soylu’ya sahip çıkması şekillendirdi. Bugün ve sonrası günler içinde bu konu gündemde kalacak ve tartışmalara konu malzemesi olacak gözükmektedir. Muhalefet ve onun medyasının Süleyman Soylu’ya karşı İçişleri Bakanı olduğu günden bugüne kadar bir kuyruk acısının olduğu muhakkak. Çünkü onunla ilgili nasıl bir kuyruk acıları varsa, Süleyman Soylu İçişleri Bakanlığından ayrılıp, daha sessiz ve sade bir siyasi hayata geçmesine rağmen hala onunla ilgili gündem yaratmaları devam etmektedir. Her konuyu ona bağlıyorlar, her olayın altından onu çıkarmaya çalışıyorlar.

Aslında HD(P)KK ile ittifak ve işbirliği yapan muhalefetin bilinçaltını, teröristbaşı Murat Karayılan’ın “Adını anmak istemediğim Süleyman Soylu mu, soysuz mu? Süleyman Soylu tahriş ediyor, böyle İçişleri Bakanı olmaz” sözleri oluşturuyor.

MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli de bu bilinçaltını bildiği için “Sayın Süleyman Soylu Türk milletine mal olmuş, bakanlığı döneminde koltuğunda bir saniye oturmayarak dağ tepe demeden dolaşmış, bölücü terör örgütüne kök söktürmüştür. Bu itibarla Milliyetçi Hareket Partisi vefanın ve siyasi ahlakın bir gereği olarak Sayın Süleyman Soylu’nun sonuna kadar arkasındadır.” şeklinde açıklama yapmıştır. Bu vurgusu, açıklaması içinde yer alan ana omurgayı oluşturuyor.

Süleyman Soylu’nun terörle mücadele konusundaki duruşu, MHP’nin vefasında ve siyasi ahlakında karşılık bulan bir erdemdir. Terör örgütlerinin ve uzantılarının ona yönelik alerjisi ve halen devam eden saldırıları zaten MHP’nin de Süleyman Soylu konusunda duruşunu belirlemektedir. Muhalefetin ona karşı duruşunu da dirsek temasında olduğu terör örgütlerinin ona yönelik nefreti, kini belirlemektedir. Süleyman Soylu’ya saldırıların yoğunlaştığı bir zamanda, MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin ona verdiği destekle birlikle terör örgütleriyle kirlenmiş muhalefetin oyununu da bozulmuştur. Hepsi de MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Süleyman Soylu’ya verdiği destek açıklamasını görünce ışık görmüş yarasaya, gözüne far tutulmuş tavşana döndüler.

Süleyman Soylu İçişleri Bakanı olarak görev başında iken yapılan saldırılar, görevden ayrıldıktan sonra sürmesi de bu konuda organize bir takip sistemi olduğunu göstermektedir.

Önü-arkası görünmeyen her olayı Süleyman Soylu’ya bağlama, Süleyman Soylu ile ondan sonra göreve gelen İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın kadrolarını çatıştırma fitnesi çok net gözüken bir propaganda sistemidir. Mesela buna bir örnek ise hainlere sahip çıkan eski emniyetçiler Sabri Uzun ve Hanefi Avcı hakkında idari mahkemenin verdiği kararda gösterdiler. CHP merkezli medya bu gelişmeyi “Süleyman Soylu rütbelerini söktü. Ali Yerlikaya taktı” şeklinde tek tip başlıkla sunarak gösterdi. Amaç kendi alerji duydukları Süleyman Soylu’ya onun halefi Ali Yerlikaya üzerinden çatışma atmosferi yaratmak… Süleyman Soylu’nun terörle mücadeledeki başarılı çizgisi bugün de başarılı şekilde sürdürülmektedir. Görüldüğü gibi terör örgütlerinin bilinçaltına göre hareket edenler yenilmeye her zaman mahkûm olmaktadır.

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin bu son vurgularına çok dikkat etmek lazımdır. Türk milletinin huzuru için mücadele eden, terörle mücadelede taviz vermeyen her zaman bizim baş tacımızdır.