“Türkçe, ağzımızda, anamızın sütü gibi helâl ve güzel olmalı.”

Yahya Kemal Beyatlı

İnsanlar konuşarak anlaşır. Dil de insanlar arasındaki iletişimi sağlayan en önemli öğedir.

Dil yaşayan, canlı bir varlıktır. Doğar, gelişir, değişir, özen gösterilmezse, kullanılmazsa unutularak yok olur. Dil, bir milleti millet yapan en önemli unsurdur. O, sadece bir iletişim aracı olmayıp şahısları toplumuna, toplumları milletine bağlar. Sıradan bir araya gelmiş insan topluluklarına millet olma özelliği kazandıran en önemli araç dildir.

Milletler dil sayesinde kültürlerini, edebiyatlarını, tarih ve sanatlarını sürdürebilmekte ve yeni nesillere aktarabilmektedirler. Ziya Gökalp “millet, ne ırki, ne kavmi, ne coğrafi, ne siyasi, ne de iradi bir zümre değildir. Millet, lisanca, dince, ahlakça ve bediiyatça müşterek olan yani aynı terbiyeyi almış fertlerden oluşan bir zümredir”, diyerek millet olmada dilin önemine vurgu yapmaktadır.

Dil hem millet olmanın temel ögesi hem de kültür birliğinin en temel aracıdır. Dil milletlerin kimlikleridir. Dilin örselenmesi, yozlaşması ve ihmali doğrudan doğruya milli kimliği etkileyecek derecede önemlidir. Dili ile kendini ifade edemeyen, birbirini anlamayan, geçmişini bugünle birleştiremeyen, dilini geliştiremeyen ve sahip çıkmayan milletler yok olmaya mahkûmdur.

Düşünce dili yaratır… Her insanın, ana dilinde düşünme alışkanlığını kazanması ve milletleşme şuurunu benimseyerek büyük topluma katılması gerekmektedir. Bu yapılmadığı takdirde millet olma süreci gerçekleşemez. Diline sahip çıkan milletler geleceğine de sahip çıkar. Bir milletin geçmişiyle bu günü arasında dil bakımından kopukluklar varsa, geçmişin tahlil edilerek dersler çıkarılması, dolayısıyla da geleceğe yön verilmesi zorlaşmaktadır.

Türkçe, Türklüğün temel göstergesi, Türk vatanının tapusu, Türk milletinin şeref bayrağıdır. Bizi biz yapan en önemli varlığımız olan Türkçemiz, ses bayrağımız da geçmiş kuşaklardan günümüze aktarılan bir emanettir ve korunarak gelecek kuşaklara doğru bir şekilde aktarılması gerekmektedir. Ulu önder Atatürk Türk dili hususundaki hassasiyetini şu sözleri net bir şekilde ifade eder: “Türk emek dil demektir. Milliyetin çok bariz vasıflarından birisi dildir. Türk milletindenim diyen insanlar her şeyden evvel ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk harsına, camiasına mensubiyetini iddia ederse buna inanmak doğru olmaz.”

Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin ifadeleriyle, “Dil diriliktir, dil birliktir, dil temizliktir, dil bahtiyarlıktır, dil teslim olmayan dimağ, taviz vermeyen dik duruştur.” “Türklüğün omurgası, ana gövdesi, ana iskeleti, hâsılı bütün bedeni Türkçedir.

Milletini, vatanını sevmek demek, diline sahip çıkmak demektir.