YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN

Terör örgütü PKK, dağda Türk Ordusu’ndan büyük darbe yerken siyasi uzantısı HDP’de, şehirde Cumhur ittifakından büyük darbe yemeye başlamıştır. Terör örgütü PKK ve siyasi uzantısı HDP’de moraller oldukça bozuk durumdadır. Kandil ve HDP tüm yatırımını Kemal Kılıçdaroğlu üzerine yapmıştı. Sonuçta gördüler ki, Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendilerine faydası yok.

Kandil seçim sonuçlarını “Kemal Kılıçdaroğlu bizi hayal kırıklığına uğrattı” şeklinde değerlendirirken, terörist Demirtaş “Aktif politikayı bu aşamada bırakıyorum.” diyerek, PKK’lı Pervin Buldan ise  “Bu kongrede eş genel başkanlık görevini başka bir arkadaşıma vermekten büyük bir onur duyarım. Kongre sürecinde herhangi bir karar mekanizmasında da yer almayacağım.” açıklaması yapıp bölücülük adasına şimdilik veda ettiler. Tüm bunlar psikolojik yıkımın yansımasıdır.

Hal böyle iken, Türk devleti ve hükümeti nefes aldırmadan terör örgütü ve uzantılarıyla mücadelesini sürdürmelidir. Seçimden hemen sonra başlayan terör operasyonları da bu çizginin süreceğini göstermiştir.

Türk devletinin kayyum politikasının doğruluğu ortadadır çünkü elinden belediye imkânı alınan HDP, terör örgütü PKK’ya lojistik destek sağlama noktasında tıkanmıştır.

Evlatları dağa kaçırılan anne ve babaların terör örgütü PKK’dan evlatlarını isteme eylemleri ile birlikte Türk devleti ve hükümetinin onlara şefkat ve güven elini uzatması, bölgedeki mağdur diğer insanları da cesaretlendirmiştir. Kandil’den ve terör yuvalarından kaçarak devlete teslim olan terörist sayısı son yıllarda artmıştır.

Geçen gün mağarada canlı ele geçirilen teröristlerle ilgili bir haber vardı.

Teslim olan iki teröristten birinin, yapılan sağlık muayenelerinde uzun süreli açlık sebebiyle bağırsaklarının delindiğinin tespit edildi. Mağaradaki teröristler sefalet, rezillik içinde yaşarken, Kandil’deki teröristbaşları ziyafet içinde yaşamaktadır. HDP milletvekillerinin çocukları Avrupa’daki adalarda lüks içinde hayatlarını sürdürürken, marka okullarda okurken, kaçırıp Kandil’e teslim ettikleri çocuklar büyüyüp dağlarda, mağaralarda terörist olarak sefalet içinde yaşamaktadır. Tecavüze uğramaları, uyuşturucuya alıştırılmaları, ya yaralanarak ya da ölerek son bulan hayatları aradaki uçurumun farkına varıp artık yavaş yavaş bölge insanı tarafından sorgulanması gerekmektedir. ABD’den silah alıp Türk milletine sıkılan her kurşunun Doğu ve Güneydoğu halkına bir faydasının olmadığını her Kürt kökenli vatandaşımız görmelidir. HDP’den uzaklaşma bunun göstergesidir. Türk devleti ve hükümetinin, Kürt kökenli vatandaşlarımızı Ermeni temelli HD(P)KK’nın elinden kurtarma uygulamalarını genişletmesi gerekmektedir. Hükümet, Doğu ve Güneydoğu’ya hizmet götürmede üzerine düşeni fazlasıyla yapmaktadır. Sosyal ve kültürel faaliyetleri de artırarak PKK’dan arındırılmış bu bölgelerde festival havasını çoğaltmalıdır. Yıllardır terörden dolayı girilmeyen bölgelerde şimdi festivallerin yapılması Türkiye’nin geldiği noktayı göstermektedir. Diyarbakır/Sur’da, Kültür ve Turizm Bakanlığının onbinlerce kişinin katılımıyla gerçekleştirdiği konserler kaynaşma adına çok etkili olmaktadır ve tabi ki etkisini gösterecektir.

Sadece terör ile anılan Gabar’da, petrol bulunması ekonomi için geleceğe umut adımıdır.

Terörle mücadele tavizsiz sürecek, terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklık eden HDP/Yeşil Sol gibi siyasi uzantılarının nefesi kesilecek, Türk-Kürt kardeşliğini güçlendirilecek her adım atılacak ve emperyalizm çarkının dişlisi kırılacaktır.

İşte o zaman Türkiye’ye bahar gelecektir.