Vatana ihanet ettiği için asılan Şeyh Said’i, CHP Genel Başkanı makamıyla savunan ve korumaya çalışan Özgür Özel, o haini kutsamaya çalışan bazı AK Parti, HÜDA-PAR ve İP milletvekilleri, iktidara yakın gözüken bazı yazar ve tarihçiler terör örgütü PKK ile aynı noktaya düştüğünü görünce “Biz nerde yanlış yapıyoruz” diye kendilerine hiç sorguluyor mu acaba?

PKK’nın ihanet DEM’liğinin örgüt mensupları Şeyh Said ve onunla idam sehpasında aynı “Sallamaca” sonu yaşayan Seyit Rıza’nın posterlerini bazı illerin kale surlarına, yüksek tepelere asarken, bizi yanıltmayan bir ses PKK’lı terörist Selahattin Demirtaş’tan geldi.

Mahkemede savunma yapan PKK’lı Selahattin Demirtaş dedi ki: “Beni sevenler bilsin ki ben Şeyh Sait torunlarındanım.”

Böyle başa, böyle tarak

Öyle dedeye, böyle torun…

Dede Şeyh Said dün İngilizlerin projeleri için Türkiye üzerinde terör figüranı olmuştu. Bugün de torunu Selahattin Demirtaş ABD projeleri için o figüranlığı oynuyor. Kardeşi Nurettin Demirtaş da elinde ABD silahı ile Kandil’den sık sık poz veriyor.

Şeyh Said’in bacanağı olan Binbaşı Kasım’ın İstiklal Mahkemesi’ndeki ifadesinde Şeyh Said’in “Bir Türk öldürmek yetmiş gavur öldürmekten efdaldir.” dediğini duyduklarını söylemesi üzerine, İsyan (Şark) Bölgesi İstiklal Mahkemesi Başkanı Mazhar Müfit (Kansu) bunu Şeyh Said Efendi, sana din bunu mu emir ediyor?” şeklinde sorduğunda dede Şeyh Said nasıl sessiz kaldıysa, torun Selahattin Demirtaş’ta Türk askerini, polisini şehit eden teröristlere karşı mücadele veren Türk ordusuna ve polisine de “Gazetelere bakın büyük temizlik operasyonuymuş… Siz kimsiniz ya? Siz kimi nereden süpürüyorsunuz? Siz ancak bu toprakların kanalizasyonunu temizlersiniz.” şeklinde hakaret etmişti.

Dede Şeyh Said, bölücü isyan günlerinde “Türk askerlerine geceleyin ve sessiz sedasız baskın veriniz. Mümkün değilse, ertelenmesi sevaptır.” talimatı verirken, torun Selahattin Demirtaş ise “Hendek kazanların alnından değilellerinden öpüyorum”, “Halkımız şanlı direniş gösteriyor”, “Bu gençler hendek kazmayıp ne yapacaklar?” diyerek PKK’lı teröristleri azmettirmiş ve 793 askerimizi, polisimizi şehit ettirmişti.

Gerçekten de PKK’lı Demirtaş, dedesi Şeyh Said’e yaraşır bir torun olmuştur. Zaten ben de geçtiğimiz haftalarda “PKK’nın dedeleri ve torunları” başlıklı bir yazıyı bu köşede yazarak, “Ben Şeyh Sait torunlarındanım.” diyen PKK’lı Selahattin Demirtaş’ı ve terör örgütü mensuplarını çok önceden tescillemiştim.

Şeyh Said’i din adına maskeleyerek korumaya çalışanlar, bize ateizm temelinde kurulmuş terör örgütü PKK’nın mensuplarının onu niçin sembolleştirdiğini, onunla genetik bağlarını niçin güçlü bir şekilde vurguladığını izah edebilir mi?

İzaha gerek olmayan durum şudur. Şeyh Sait’in de terör örgütü PKK’nın mensuplarının da ortak hedefi Türkiye Cumhuriyeti’ni yine etnik maskeyle dün İngiliz adına, bugün ABD adına yıkma hayalleridir. Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkma hayalleri idam sehpasındaki “Sallamaca” oyunuyla sonuçlandı. PKK’lı Demirtaş günümüzde yaptığı bölücü eylem ve söylemleri o dönem yapmış olsaydı inanın Şeyh Said bir kere asıldıysa, PKK’lı Demirtaş bin kere asılırdı.

Bu gerçeği bile bile CHP niçin hem Şeyh Said’i ve PKK’lı Demirtaş’ı savunmaktadır? Demek ki o zaman CHP’nin hedefi de Türkiye Cumhuriyeti’ni bölmektir….