YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN

Kahramanmaraş merkezli yaşanan büyük deprem sonrası Türkiye’de oynanan ilk futbol maçı, Trabzonspor-Basel arasında oynanan UEFA maçı idi. Birlik, beraberlik, kardeşlik içinde gerçekleşen bir maç oldu. Depremzedelere ve deprem şehitlerine sahip çıkan çok anlamlı manzaralar vardı. Bir de taraftarlar tarafından herkesi duygulandıran deprem koreografisi hazırlanmıştı. Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ, Kayserispor Başkanı Ali Çamlı bu maça katılarak birlik ve beraberliği güçlü kılmışlardı. Atmosfer âdeta milli maç gibiydi. Daha sonra depremzedelere destek için Kocaelispor ile Sakaryaspor arasında bir maç oynandı ama burada herkesi üzen manzaralar yaşandı. Bir yardım maçında taraftarlar birbirine girmiş ve kavgalar çıkmıştı. Deprem acılarının yaşandığı bir atmosferde böyle bir manzara herkesi üzdü. Daha sonra Fenerbahçe ve Konyaspor arasında lig maçı oynandı. Deprem acılarının sıcaklığını koruduğu bir atmosferde stadyuma gelenlerin görüşü ne olursa olsun, birlik ve beraberlik dışında başka bir davranış olmaması beklenirken, organize üretilen bir slogan etrafında tribünleri bölen “Hükümet istifa” sloganları atıldı. Mesela bir Fenerbahçeli taraftar da bağıranlara dönerek “Sahada top oynayana, mücadele eden için bağıracaksın. Burası Fenerbahçe stadyumu! Fenerbahçe diye bağıracaksın, paralı köpeklik yapmayacaksın” diyerek atılan sloganlara tepkisini gösteriyordu. Bu bile tehlikeli ayrışmanın bir kıvılcımı idi. Ya orada hükümet yanlısı ile hükümet muhalifi olanlar birbirine girse ne olacaktı? Gezi olaylarına destek veren Fenerbahçelilerle, karşı çıkanlar arasında statta yaşanan kavgayı unuttunuz mu?

“Hükümet istifa” sloganı atanlar neyin duyarlılığını göstermiştir?

Depreme yönelik duyarlılık varsa 45 bin kişinin hayatını kaybettiği, on binlerce insanımızın yaralandığı, on binlerce binanın yıkıldığı büyük deprem felaketini “Bir algı operasyonuyla olayı çok fazla büyütüp sıyrılmaya çalışıyorlar. Asrın felaketiymiş. Başka ülkede niye böyle olmuyor?” şeklinde küçümseyen ve depremin ilk gününden itibaren sadece siyasi yağmacılık peşinde koşan Kemal Kılıçdaroğlu’na var mıydı bir tepki?

Mesela 800-900 kişinin yaşadığı söylenen ve yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği Rönesans Rezidans’ın müteahhidini “Bu arkadaşımız gerçekten idealist bir insan” şeklinde savunan ve Hatay’daki kentsel dönüşüme karşı çıkan CHP Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ile ilgili organize edilmiş bazı Fenerbahçeliler (!) tepki sloganı attı mı? Hassasiyet partilere göre mi değişiyor?

Ertesi gün Beşiktaş-Antalyaspor maçı vardı. Burada da “Hükümet istifa” sloganları vardı ama Fenerbahçe stadyumundaki organize edilmiş hâle göre daha bir cılızlık hâkimdi. Aynı gün Alanyaspor-Galatasaray maçı vardı. Oradaki taraftarlar ise birlik ve beraberlik içinde depremzedelere sahip çıktı ve siyasallaştırma oyununa düşmedi.

Şu an desteklememiz gereken tek öncelik devlet-millet bütünleşmesiyle depremzedelerin yaralarını sarmak olmalıdır. Devleti yöneten seçilmiş hükümet olduğuna göre, birlik ve beraberliğin yaraları sarma, acıları hafifletme amacına gölge düşürecek davranışlara girilmemelidir. Devlet bölgede seferberlik hâlindedir. Yardımlar sel gibi bölgeye akarken “Hükümet istifa” sloganı atmak bölücülüktür, aymazlıktır ve depremzedelere yapılan büyük kötülüktür. 2,5 ay sonra seçim varken, demokrasi sandıkta şekillenecekken organize edilmiş kalabalıklara “Hükümet istifa” sloganları attırmak başka bir amaca hizmettir. Bunu yine ilk gören ve tepkisini gösteren MHP Lideri olmuştur. Sağduyusu güçlü olan zaten bunu anladı.