Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN

İstanbul halkı kar fırtınası altında boğuşurken İstanbul’un her bölgesinden mahsur kalmış insanların feryadı yükselirken İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott ile balıkçıda gizli görüşmede yakalanması, İBB’nin sözcüsü Murat Ongun’un yardım isteyen insanlara yönelik “Sıcak evinde oturup trollük yapanlar” twiti atarken tatil için gittiği Cenevre’de sıcak otel odasında çıkması, CHP belediyeciliğinin yüzkarası olarak tarihe geçmiştir. Zaten Ekrem İmamoğlu’nun geçmişte selde, depremde keyfine düşkünlüğü de hafızalardadır.

Ekrem İmamoğlu İstanbul’da bir felaket durumu varken bir yabancı devlet adamıyla görüşüyor. Bundan devletin, medyanın bilgi sahibi olmasını geçtik, kendi partisi CHP’nin bile haberi olmadığı ortaya çıktı. Ekrem İmamoğlu bu görüşmeyle ilgili “hususi bir tarafı var” diyor. Hususi “özel” demek olduğuna göre, İBB Başkanının Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott ile ne gibi ”özel buluşması” olabilir ki?

Buluştuğu İngiltere İstanbul Başkonsolosu olur. “Adam İstanbul’da yaşıyor, İstanbul’a sorumlulukları var, kendi şahsi bir işi yahut göreviyle ilgili bir konu için buluştu görüştü” dersiniz. Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott ile neyin buluşması bu?

Ekrem İmamoğlu 1 yıl önce de yine Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott buluşmuştu. Geçtiğimiz yıllarda Fransa’nın Strazburg kentinde düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’ne katılıp Türk devletinin PKK’ya yardım ve yataklık eden HDP’li belediyelere kayyum atamasını Avrupa’ya şikâyet eden Ekrem İmamoğlu’ndan “devlet adamı adabı” beklemek zaten anlamsızdır.

İBB koltuğuna oturduğu günden bu yana hizmetleriyle değil polemikleriyle, HD(P)KK’lılara sahip çıkmasıyla, renkli tatilleriyle, sürekli yurt içi-dışı gezileriyle, siyasi proje peşinde koşmasıyla tartışılan Ekrem İmamoğlu her yönüyle tanındı ve bilindi. Son olaylar da bu halinin tescillenmesi olmuştur.

Ekrem İmamoğlu bu saatten sonra kendini rezil eden CHP’nin meselesidir. Ekrem İmamoğlu son olayda tüm CHP’lileri rezil etmiş, tüm özgüvenlerini, hareket alanlarını ellerinden almıştır. Koca koca CHP milletvekilleri Ekrem İmamoğlu yüzünden özür dilemek zorunda kalmış, o esip gürleyen CHP’li yazar, yorumcu ve siyasiler görüşmeye dair inkâr yazılarını utanarak silmiştir. CHP’liler niye bu hale düştüler? Çünkü Ekrem İmamoğlu’nun siyasi proje peşinde koşarken kendi partisi CHP’yi bile bilgilendirmemesinden kaynaklanmıştır.

Düşünsenize CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’un bile bu görüşmeden haberi yok, görüşmeyi inkâr ediyor ve “utanıp özür dileyecek misiniz?” twiti atıyordu. O da bu twitini sessiz sedasız sildi.

CHP’li yazarlar isyan ediyor. CHP’li Can Ataklı (sonradan kıvırsa da) “Salak gibi gideceğin restoranın önüne kar küreme aracı gönderiyorsun” tepkisiyle, İmamoğlu’nun üniversiteden ev arkadaşı Fatih Portakal ise “Bunun bir özrü de yok, gerekçe de uyduramazsınız. Bir belediye başkanı bunu nasıl düşünemez ya?” tepkisiyle olayı değerlendirdi.

Ekrem İmamoğlu bu son olay ile birlikte finalini yapmıştır. PKK’lıları İBB’ye doldurma soruşturmasından dolayı görevden alınmazsa, sadece önümüzdeki yerel seçimlere kadar adı İBB Başkanı olarak kalır…