YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN

31 yıl sonra Ermenistan’ın Dağlık Karabağ işgali sona erince Batı’daki Ermeni lobileri, Ermenistan’daki çeteler ve PKK başta olmak üzere tüm terör örgütleri adeta çıldırdı. Ermenilerin Karabağ’dan ayrılmaları o kadar zorlarına gidiyor ki Türkiye ve Azerbaycan’a atmadıkları iftira bırakmadılar. Ermenilere zulüm yapılıyormuş, Ermenilere soykırım yapılıyormuş… Oysa Azerbaycan, Karabağ bölgesinde kalmak isteyen tüm Ermenilere vatandaşlık vereceğini söyledi. 100 bini aşkın Ermeni Karabağ’ı terk etse de Azerbaycan topraklarında kalıp vatandaş olmak için devlete başvuran Ermenilerde var. Azerbaycan devleti geri dönen yahut kalan tüm sivil Ermenilere karşı Türk’e yakışan davranışı sergilemiştir.

Azerbaycan, “Ermenilere zulüm ve soykırım yapılıyor” iftirasıyla kendine alan açmaya çalışan Ermeni lobisinin iftiralarını çürütmek için Birleşmiş Milletler (BM) Heyetini davet etmişti. BM Sözcüsü Stephane Dujarric, “Heyet, Ermeni sivillere yönelik şiddet uygulandığına ilişkin tespite rastlamadığını, bölgede sivil altyapıların hedef alınmadığını gördüklerini bildirdi” açıklaması yaparak Ermeni lobisinin iftiralarını çürüttü.

Ermeniler, 31 yıl önce kendi gerçekleştirdiği vahşeti unutturduğunu sanıyor galiba. Oysa Azerbaycan’ın, Ermeni sivilleri insanlığa yaraşır bir şekilde yolcu etmesine rağmen Dağlık Karabağ’dan hızla kaçan Ermeniler, 31 yıl önce Türklere yaptıkları vahşeti çok iyi bildikleri ve yüzleşme cesareti gösteremedikleri için işgal ettikleri o toprakları terk etmektedirler. Meselenin özü budur. Onbinlerce Ermeni’nin kaçış sebebi Azerbaycan’ın bir zulüm yapması değil, “Biz Karabağ’ı işgal sırasında Türklerin derisini yüzdük, onları kurşuna dizdik, hamile kadınların karnını deştik, çocukları öldürdük, insanları buz gibi soğuklarda aç-susuz günlerce yürüttük, ölüm kamplarında işkence ettik” psikolojisini en derinden yaşadıkları için korku duygusuyla Ermenistan’a dönmeleridir. Bu duruma uygun bir deyim vardır; ‘Kişi kendinden bilir işi.’

Ermeniler de işledikleri tarihi suçu çok iyi biliyor. Bakın Azerbaycan, Türk’ün insanlık meziyetindeki özgüvenle birlikte Birleşmiş Milletler (BM) Heyetini bizzat davet ederek Ermenilere zulüm, soykırım iddialarını çürütmüştür. Ermenilerin Hocalı’da gerçekleştirdiği vahşete şahit olarak Birleşmiş Milletler’i (BM) çağırdığı olmuş muydu?

Tarih göstermiştir ki; Ermeniler insanlıktan anlamamaktadır. Çünkü Karabağ için oluşan kuyruk acıları yüzünden Asala’nın devamı olan terör örgütlerine yine gençleri toplamaya başlamışlar ve Asala’nın bir başka devamı PKK’da kudurmuş gibi “Karabağ Ermenistan toprağıdır, Türkler soykırım yapıyor” açıklamalarını yoğunlaştırmıştır. İtalyan ve Fransız sahipli moda markası Gucci’nin çirkin reklam yüzlerinden Ermeni model Armine Harutyunyan’ın, Asala’nın devamı olan terör örgütü VoMa’ya katılması umarım sonu sarı torbayla sonuçlanacak güzel bir magazin haberi olacaktır.

Ermeni, Karabağ acısından dolayı asla iflah olmayacaktır. ABD ve Fransa başta olmak üzere bazı Batı devletleri ve yanı başımızdaki İran Ermenistan’ı bu kuyruk acısından dolayı sürekli Azerbaycan ve Türkiye’ye karşı tahrik edecektir. Fransa’nın Ermenistan’a askeri teçhizat teslimatına ilişkin sözleşmeler imzalamayı kabul ettiğini belirtmesi ve Fransa Dışişleri Bakanı’nın Ağrı Dağı’nın fotoğrafını Ermenistan toprağıymış gibi paylaşması bize bir kez daha “Görünen köy kılavuz istemez” dedirtmiştir. Bundan sonraki günlerde Ermeni merkezli bol bol tahrik, taciz, tezgâh duyacağız. Türk milletine anlaşılan yine durmak yok… Düşmanlarla her alanda mücadele olacaktır. Atatürk düşmanlara ne diyordu: “Öyleyse gelin! Derdiniz yatacak bir mezar bulmak olacaktır”