Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN

“İhanet ekildiği toprakta sessizce filizlenir” derler…

Kuzey Kıbrıs’ta Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Doğuş Derya’nın geçtiğimiz hafta parlamentoda yaptığı ihanet yüklü konuşmasını dinleyince ihanetin Kıbrıs’ta ekildiği toprakta sessizce filizlendiğini görüyoruz. Doğuş Derya’nın konuşması Türk’ten yana değil Rumcu, nerede Türk düşmanı varsa kutsayan sefillik ve Türkiye düşmanlığıyla özetlenebilir…

Mehmet Ali Talat, Mustafa Akıncı gibilerin misyonunu yaşatmaya çalışan Doğuş Derya konuşmasında Türkiye’nin adadaki varlığından oldukça rahatsız olduğunu çok net yansıttı. Taşıdığı misyon zaten onu gerektiriyordu.

Doğuş Derya Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Bu ülkede ayrı bir parlamento olduğunu, bu ülkede ayrı bir devlet olduğunu, bu ülkenin kurumları olduğunu lütfen kendileri tanısınlar” diye sesleniyor. Tarz “Türkiye Anavatanım değil” diyen Mustafa Akıncı tarzı… Zaten Doğuş Derya’nın Cumhuriyetçi Türk Partisi seçimlerde Mustafa Akıncı’yı destekleme kararı almıştı.

Doğuş Derya adında Türk olan bir partinin milletvekilidir ama Türk askerine “tecavüzcü” diyecek kadar Türk düşmanıdır.

Şu sözü 2014 yılında söylemişti: ”Savaşlarda kazanan taraf yok. Kıbrıslı Türkler dışında acı çekenler de var. Kıbrıslı Rumlar, Ermeniler ve Maronitler de evsiz kaldı. Kayıplar verdi. Tecavüze uğradı.”

Doğuş Derya sadece bunlarla yetinmemiş Türkiye’nin Suriye’deki terör örgütü PKK, YPG ve IŞİD’e karşı başlattığı Zeytindalı Harekatı’na karşı çıkan “Kanla beslenen iktidarlar, barış yapmayı beceremezler. Savaşa hayır” açıklamasını yapmıştı.

Doğuş Derya’nın alçaklıkları hiç ara vermeden devam etmiş, yine bir gün “Sizi çekmek zorunda değiliz Kurt Efendiler! Basın gidin! Ülkü Ocakları kapatılsın!” diye bir açıklama yapmıştı.

Doğuş Derya “Kurt efendiler” sevmez ama “Çakal efendiler” çok sever. Doğuş Derya başta terörist Demirtaş olmak üzere birçok HD(P) KK’lı ile samimiyeti olan birisidir. Doğuş Derya’nın ihanet yüklü konuşmalarının kimi mutlu ettiğini bizzat kendisi “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden arandım ve HDP Milletvekili sayın Selahattin Demirtaş ile görüştüm. Meclis’te yaptığım konuşmayı bütünüyle dinlediklerini, düşüncelerime katıldıklarını, geçmişin acılarıyla yüzleşmenin barış kültürüne önemine inandıklarını belirtti“ cümleleriyle ifade etmişti. Boşa dememişler “Körle yatan şaşı kalkar” diye… Biz, Türkiye’deki CHP ve kuyruklarına Selahattin Demirtaş’ın nasıl bir terörist, nasıl bir PKK’lı, nasıl azmettirici bir katil olduğunu anlatamadık ki, zaten ezelden Türk düşmanı olan Doğuş Derya’yı bu konuda yolundan döndürelim.

Türkiye’nin de, KKTC’nin de haini boldur. Doğuş Derya oranın CHP’lisi, HDP’lisi; CHP’liler, HDP’liler de buranın CTP’lisidir. Baksanıza CHP ile Doğuş Derya’nın ortak noktası bile terörist Demirtaş çıktı.

ABD Yunanistan’a askeri yığınak yaparken, Yunanistan sürekli Türkiye’yi tahrik ve taciz ederken sesi çıkmayan Doğuş Derya’nın “Türkiye Yunanistan’ı provoke ediyor” iddiası zaten içine Demirtaş kaçmışlığın bir yansımasıdır.

Doğuş Derya “Çakal efendilerine” şirin gözükmek adına kürsülerde ihanet gerdanı kırmaktadır.

KKTC’nin yüzkarası Doğuş Derya’nın tasması nereye bağlıysa, oranın hakkını savunmaktadır.