Bir parti elbette değişen şartlara, yeni gelişmelere göre durduğu çizgiyi, aldığı kararları, içinde bulunduğu ittifakları değiştirebilir. Türkiye’deki tüm partiler de zaten böyle yapmıştır. Değişik zamanlarda, farklı süreçlerde buna vereceğimiz çok örnek vardır. Ama partilerden birisi var ki Türk siyasetinde âdeta mizah fabrikası gibi ve bu hâliyle evlere şenlik olmaktadırlar. Saatlik, günlük, aylık, yıllık sürekli karar ve fikir değiştiriyorlar. Hiç seçim öncesine gitmeden sadece seçim sonrası bu partinin söylediklerine bile bakmak yeterlidir.

CHP’ye karşı bir oyun kurdukları anlaşılıyor. Bunun adına “CHP’den kurtulmak” diyenler de var yahut “CHP’den daha fazla belediye koparmak için pazarlık gücünü artırmaya çalışıyor” diyenler de… Siyasi ve kişisel menfaatlerini düşünen bir felsefeyle kurulmuş bu parti için her iki yorum da mümkündür. Bu partinin bir dediği diğerini asla tutmuyor. Sürekli rüzgârgülü gibi dönüyorlar.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun acizliği yüzünden köşeye sıkışmış CHP, aslında partinin tapusunu bile verecek durumdadır. Bunu çok iyi bilen Meral Akşener’in partisi, her cepheden CHP’yi ablukaya almış durumdadır. Sürekli bir ileri, iki geri yaparak CHP’yi terbiye etmeye çalışıyorlar. Genel Başkanlarının “81 ilde kendi adayımızı çıkaracağız” dediği bir vakitte, İP’in bir milletvekili de çıkıyor “CHP, Ankara’yı bize bırakmalı” diyebiliyor. CHP ile ipleri atıyor gibi yaparak, CHP’nin üvey evladı durumuna düşürülmüş Muharrem İnce ile görüşüp, CHP’ye yine psikolojik bir tacizde bulunuyorlar. Diyorum ya hep, bunlarda oyun asla bitmez.

CHP-İP arasındaki ittifak oyunları, numaraları tam gaz devam ederken, İP TBMM Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu’nun şu konuşması gündemin özeti oldu.

– İttifakımız ruhunu kaybetti.

– Seçim kazanılamadı ve CHP hesap vermedi.

– CHP 48’i başarı gibi görüyor.

– İttifak içinde kalarak sorunların çözümüne olan inancımızı kaybettik.

– Gizli anlaşmalarla karşı karşıya kaldık.

İP TBMM Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu’nu dinlerken seçim öncesi “masadan kalkma” olayıyla ilgili söylediği sözler aklıma geldi.

Değerli Müsavat abim ne demişti?

“Masadan bilerek kalktık. Bütün bu olup bitenler kurgulanmış, planlanmış bir stratejiydi. Bu plan da müştereken oluşturuldu diyebilirim. Genel başkanlar biliyordu. İki belediye başkanının başkan yardımcısı olacağı biliniyordu. Kazanamayacak aday diye takdim edilen Sayın Kılıçdaroğlu’nu kazanacak aday hâline getirmek için bir hamle gerekiyordu. İktidara karşı strateji uyguladık.”

***

Şimdi masadan kalkma olayını bile bu şekilde yorumlayan bir zihniyetin, hangi sözüne güven olabilir?

Geçen gün yine bir yalanları daha ortaya çıktı.

(6 Mart) İyi Partili Kürşad Zorlu: “2 Belediye başkanı CB yardımcısı olsun teklifini biz ilettik.”

(6 Eylül) Meral Akşener: “Hayır biz iletmedik, CHP’nin fikriydi.”

Hangisi doğru, hangisi yalan? Doğru diye sundukları bile yalandır. Bu partinin karakter kimliği işte bu hâldedir.

Yerel seçimler için aday belirleneceği güne kadar bunlardan gelecek her türlü senaryoya Türk siyasetinin hazırlıklı olması gerekiyor.

CHP ve ittifak ortakları bu seçime tek girseler de toplu girseler de Ankara, İstanbul, Adana, Mersin, Antalya, Hatay gibi büyükşehirlerde aynı adaylarla kazanmaları şu an için mümkün gözükmüyor. Çünkü bu belediye başkanlarıyla geçen dört yıllık zaman, o şehirlerin hizmet adına kayıp yılları olmuştur.

CHP, kurultay/değişim dengesinde debeleniyor, Kandil güdümündeki HDP’de eş başkanlar değişti ve bu ara sesleri çıkmıyor yani ne yapacakları meçhul… Küçük ortaklar vurgunu yaptı, köşelerine çekildiler. Ortada şu an sürekli gündem olan İP isimli parti var.

Meral Akşener ve kadrosu, her gün değişen açıklamalarıyla ve aldıkları kararlarıyla bir tiyatro sahnesinde… Bukalemun özellikli siyasi yapılarından dolayı sonucunu kestirmek oldukça zor. Hâlleri şu an için Kemal Sunal’ın Zübük filmindeki bir sahne gibi. Zübük bir binaya giriyor da, iki parti arasında tercih yapmak zorunda kalıyor ve “Dal içeri lan Zübüklan acele etmeYa öteki kapı daha yağlıysa.” diyor ya. Aynı öyle… Sahnede perde çok, durmadan gösteri üretiyorlar, bize de izlemek düşüyor şu an için.