BİR LAFA BAKARIM LAFMI DİYE, BİRDE LAF EDENE BAKARIM ADAMMI DİYE…

Sıtkı Şeremetli

BİR LAFA BAKARIM LAFMI DİYE, BİRDE LAF EDENE BAKARIM ADAMMI DİYE…

Yazıma; Merhum Başbuğumuzun ibret dolu şu sözleri ile başlamak istiyorum.. Başbuğ diyor ki; “Kanımızı, canımızı feda edecek kadar cesur olmak yetmez. Haysiyetimiz, şerefimiz, namusumuz aleyhinde düzenlenen suikastlara karşı, tezvirata karşı da cesur olunmalı. Bu daha fazla cesaret ister.

Yani insan kızınca, alır tabancayı gider. Yahut bıçağını çeker gider. Yani ölür yahut öldürür. Ama bu mücadele de bu kadar cesaret yetmez.

Sizin namusunuz ve hatta (Allah korusun) ailenizin namusu aleyhinde, ananız, babanız veya evlatlarınız aleyhinde de çeşitli şeyler uydururlar, çıkarırlar bundan da yılmayacaksınız. Her çirkefi atarlar üstünüze. Hiç merhameti yoktur düşmanın.

Bazen öyle şeyler duyarsınız ki, şaşar kalırsınız.(Allah Allah, bu fitneyi, bu fesadı bu kadar da nasıl yapıyorlar) dersiniz. Ama bundan da yılmayacaksınız ve dediğim gibi Allah’a güvenecek ve O’na sarılacaksınız.

İnsanlar bilmese bile Allah biliyor içimizi. Öyle ise mesele yok. Onun için her şeye dayanacağız, sabredeceğiz, doğru bildiğimiz yolda emin adımlarla yürüyeceğiz. Bu işe dayanmasını bilmek lazım”

İt de bilir havlayarak Kurdu korkutamayacağını.. İtler sadece Kurt’un yaklaştığını sahiblerine bildirmek için havlarlar İbrikçi!…

Kendini samimi gibi gösteren sahte insanlardan, bilgiçlik taslayan cahil insanlardan,
Tevazu kılığında dolaşıp benlik duygusu olan insanlardan, hatayı kendi nefsinde değil hep başkalarında arayan kibirli insanlardan sana sığınırım Allah’ım…

Vicdani olan iyi ile kötüyü ayırdeder. Akıl nasıl düşüneceğimizi, vicdan nasıl yapacağımızı işaret eder. Allah akıl ve vicdandan mahrum etmesin. Kötülerin şerrinden hepimizi esirgesin…

Allah bir ayetinde buyuruyor ki: Senin ne yaşadığını da, başkalarının sana ne yaşattığını da; o bilir, o görür, o duyar. Sen o’na güven ve gerisini ona bırak. “Muhakkak Allah işiten ve bilendir.”

Vefa değerli bir cevherdir nankör insanlarda bulunmaz. Özü namert olanlara, özü hain olanlara, vefasız olanlara, nankör olanlara bu yer yüzü dar olsun…

Her zaman yaşamıma yüreğime iyi geliyorsunuz.. Sizleri çok seviyorum.. İçi dışı güzel insanlar, dostlar İyi ki varsınız…

Diyorum ki: “Kimse senin nelerle başa çıkmaya çalıştığını, neleri yendiği, yenemediğini, kimlerin yanında olmak istediğini, nelerin ağrıttığını başını, neler hissettiğini, neleri hissetmekten korktuğunu, içini, senden daha iyi bilemez. O yüzden dik yürü hep, kendine, sadece kendin lazımsın.”

Lokman Hekim ne güzel söylemiş: “Yapacağın işi, daha önce bunu denemiş, tecrübeli kimselere danış! Çünkü onlar, kendilerine pahalıya mal olmuş bilgileri sana bedava verirler.” Ama nerede onlar kendilerini bilgili, iş bilen, kılıç kuşanan, tecrübeli, meziyetli olarak görürler.

Fedakarlık dediğin şey, başkası için yaptıkların değil, kendin için yapmadıklarındır aslında.

Düşünür yazar Auderey Hepburn diyor ki: “Hayat bana ne yaşatırsa yaşatsın, karşıma ne kadar kötü insan çıkarsa çıksın, ne kadar canım acırsa acısın, şu üç şeyden asla vazgeçmeyeceğim; Kendim olmaktan, iyi olmaktan ve nefes aldığım her saniye için mutlu olmaya çalışmaktan…”

Rabbim bir ayetinde buyuruyor ki: “Olur ki, bir şey sizin için hayırlı iken, siz onu hoş görmezsiniz. Yine olur ki, bir şey sizin için kötü iken, siz onu seversiniz. Allah bilir, siz bilmezsiniz.”

Allah sizi gönlünüzün değerini bilen ve merhameti geniş insanlarla karşılaştırsın.

Hani derler ya; Bir lafa bakarım, “laf mı“ diye.. Bir de laf edene bakarım, “adam mı“ diye.. Sonra gider mutfağa bakarım, “çay var mı“ diye.. ÇAY önemli.. Gerisini at gitsin..

Zakir Tercan

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ