YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN

İsrail, hiçbir uyarı ve çağrıyı dikkate almadan kendi sonunu hazırlayan vahşetlerine devam ediyor. İsrail’in bu vahşetlerden sonra o topraklarda güvenli bir şekilde barınması mümkün görünmemektedir. Çünkü İsrail, Gazzeli masum çocuklara acımadan yağdırdığı bombalarla tüm karşıtlarını harekete geçirmiştir. İsrail’in sadece Filistin üzerinde işgalci olarak kalmayacağını göstermesi çevresindeki tüm ülkeleri de tedirgin ettiği için bundan sonra onlardan da ilk fırsatta darbe yiyeceği şaşırtıcı olmayacaktır.

İsrail’i, işgal ve vahşet yolunda şımartan ABD başta olmak üzere Batı olmuştur.  Bu durumu da sağlayan elbette ABD ve Batı’nın üzerinde baskı kurduğu İslam dünyasının sessizliği, duyarsızlığı, korkaklığı olmaktadır. 70 yıldır İsrail’in kanlı yolunu açan bu manzaradır.

İsrail’in son başlattığı katliamda da yine bu manzara vardır. ABD Başkanı Joe Biden’in yitik aklıyla anında İsrail’e destek ziyareti gerçekleştirmesi ve ardından Batı liderlerinin soykırımcı Netanyahu’yu ziyaret için kuyruk oluşturması vahşet oranını artırmıştır.

ABD ve diğer Batı ülkeleri, insanlığı öldüren İsrail’e destek için sıraya girmeseydi İsrail’in vahşetleri bu derece uzun sürmezdi.

Batı ülkelerinde İsrail katliamını kınayan yüzbinler yürüse de Batı’nın devlet yöneticileri kendi ülkesindeki vatandaşlarının tepkisini görmezden gelerek vahşete, katliama her türlü desteği vermektedir. İsrail’in, camileri bombalaması zaten umurlarında olmuyor üstüne İsrail’in tarihi kiliseleri bombalaması, Batı’nın Hristiyan liderlerini bile etkilememektedir. ABD, İsrail’i ileri karakolu olarak kullandığı için Batı’nın diğer Hristiyan ülkeleri de ırkları, dinleri farklı olmasına rağmen Ortadoğu Bölgesindeki kendi menfaatleri için bu vahşete ortak olmaktadır.

Hepsi de papağan gibi “İsrail haklı, İsrail haklı, İsrail haklı” diyor başka bir şey demiyorlar. Batı liderleri içinden henüz bir tane insan evladı çıkıp da “Sivillerin, çocukların ölümünü durduralım” demedi. Hastane saldırısını bile “İsrail yapmadı” diye savunmaya çalıştılar.

Mehmet Akif Ersoy’un, “Medeniyet tek dişi kalmış canavar” diye tarif ettiği Batı böyle bir haldedir. ABD’nin dünya genelinde öldürdüğü insan sayısıyla yeni bir dünya daha kurulurdu. Batı’daki sicil bu, karakter bu. Böyle bir zihniyetten insanlık beklemek ne derece mümkündür? Sırf Irak’ta 2 milyon insanı öldürmüş ABD’nin, İsrail’in vahşetiyle öldürülmüş 6 bin insana karşı bir insanlık duyarlılığı olur mu? ABD ve emperyalizm ortakları akbaba gibi ölen her masum sonrası sadece Ortadoğu Bölgesinden kazanacağı yer altı yer üstü zenginliklerine açılan alan gözüyle bakmaktadır. Dünyanın bu sistemi devam ettiği sürece mazlum milletler ezilmeye devam edecektir. Bir avuç İsrail, arkasına aldığı Batı desteğiyle bu kanlı sistemde figüran olmaya devam etmektedir. Vahşeti İsrail gerçekleştiriyor gibi görünse de asıl ABD, Fransa, İngiltere, Almanya, İtalya ve diğerleri bu vahşetin sorumlusudur. Koskoca İslam dünyasının suskunluğu, kayıtsızlığı da bir nevi bu vahşete ortaklık olmaktadır.

Mehmet Akif Ersoy yıllar önce şöyle uyarmıştı oysa. “Ey koca ŞarkEy ebedi meskenet! Sen de kımıldanmaya bir niyet et. Korkuyorum, Garb’ın elinden yarın, Kalmayacak çekmediğin mel’anet. “

İslam dünyası ayağa kalsa, tek dişi kalmış canavar zaten etkisiz kalacaktır. Ama hani nerde?