KURBAN İBADETİNE BİR BAKIŞ

KURBAN İBADETİNE BİR BAKIŞ
KURBAN İBADETİNE BİR BAKIŞ
20 Temmuz 2021 tarihinde Allah ömür verirse, kurban bayramını idrak edeceğiz. Yaklaşan kurban bayramı öncesi hem bu ibadete dikkat çekmek, hem de kurban ile ilgili bazı meseleleri hatırlamak faydalı olacaktır.
Kurban genel olarak kendisiyle Allah’a yaklaşılan şeyi, özel olarak da Allah’a yakınlık sağlamak, yani ibadet (kurbet) amacıyla belli vakitte belirli cinsten hayvanları kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder.
Kur’an-ı Kerim de şöyle buyurulur: “Onlara, Âdem’in iki oğlunun haberini gerçek olarak anlat: Hani birer kurban takdim etmişlerdi de birisinden kabul edilmiş, diğerinden ise kabul edilmemişti. (Kurbanı kabul edilmeyen kardeş, kıskançlık yüzünden), «Andolsun seni öldüreceğim» dedi. Diğeri de «Allah ancak takvâ sahiplerinden kabul eder» dedi. (Mâide Sûresi 27)
Bu ayet bize kurban ibadeti gerçeğinin insanlığın ilk nesline kadar dayandığını göstermektedir. Ayete baktığımızda iki kardeşin de Allah’a kurban takdim ettiklerini, fakat Allah’ın takva sahibi/samimi olarak yapılan kulluğun/kurban takdiminin kabul edildiğini, diğerinin ise ilahi rızaya uygun olarak takdim edilmediği için kabul görmediği ifade edilmiştir. Ayrıca kurbanı kabul edilmeyen kardeşin amelindeki ifsadı ile birlikte ahlakındaki fesatlığa da dikkat çekilmiştir.
Yine Kur’an-ı Kerimde Saffat Süresinin 101-111 ayetlerinde Hz. İbrahim (as)’in rüyasından bahsedilir. Buna göre Hz. İbrahim(as) oğlu İsmail (as) rüyasında kurban ettiğini görmekte, bunun bir imtihan olduğu bilmekte, Allah (cc)’ın emrine teslimiyet göstermektedir. Allah (cc)’da teslimiyetin neticesi olarak oğluna bedel olmak üzere kesilecek bir kurban verildiği ifade edilir. Dolayısıyla kurban ibadeti Habil (as) gibi samimi ve ihlaslı olmayı, İbrahim (as) ve İsmail (as) gibide ilahi emirler karşısında teslim olmayı bize öğretir.
Tıpkı diğer ibadetlerde olduğu gibi kurban ibadetinin kabulünde de ihlas ve takva en önemli kabul şarttır. Ayet-i kerime de; “Onların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır; fakat O’na sadece sizin takvânız ulaşır. Sizi hidayete erdirdiğinden dolayı Allah’ı büyük tanıyasınız diye O, bu hayvanları böylece sizin istifadenize verdi. (Ey Muhammed!) Güzel davrananları müjdele!” (Hac; 37) buyurulur.
Kurban kesmek; Müslüman, akıllı, buluğ çağına ermiş, hür, mükim ve dinen zengin sayılan erkek ve kadınların üzerine bir vaciblik ifade eden bir görevdir.
Ebû Hüreyre (ra)’den rivayet edildiğine göre; Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Varlıklı (mâlî durumu kurban kesmeye müsâid) olup da Kurban bayramında kurban kesmeyen kimse bizim musallamıza/mescidimize yaklaşmasın”. (İbni Mace Kurban 2/3123)
Bu hadis-i şerif maddi açıdan kurban kesme kudretine sahip olup bu ibadeti önemsemeyen kişilere çok büyük bir uyarıdır. Zengin kişi kurban kesmeyerek bunun yerine başkasına para verse, sadaka dağıtsa sorumluluktan kurtulamaz. Müslüman ilahi emirleri baştacı yapar, imkânlarını zorlar, kurban ibadetini kulluk ve teslimiyet şuuru içinde seve seve yerine getirir.
Kurban edilecek hayvanlar ise deve, sığır, manda, koyun ve keçi cinsinden olur. Özellikle belirtmekte fayda var ki kurban edilecek devenin beş(5) yaşını, sığır ve mandanın iki(2) yaşını, koyun ve keçinin bir(1) yaşını bitirmiş olmaları gerekir. Ancak koyunun kuzusu altı ayını tamamladığında anası gibi gösterişli ve iri hale gelmişse kurban edilebilir. Koyun ve keçi bir kişi tarafından kurban edilebildiği gibi, deve, sığır ve mandalar yedi kişiye kadar kurban edilebilir.
Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi kurban kesmek bir ibadettir. Alımından satımına, kesiminden etlerini değerlendirmeye varıncaya kadar bu şuur ve hassasiyetle hareket edilmesi gerekir. Allah için keseceğimiz hayvanın temiz, bakımlı ve sağlıklı olması gerekir.
Berâ b. Azib’e kurbanlıklarda hangi özelliklerin bulunmasının caiz olmadığını sorulduğunda şöyle cevap vermişti: Resûlullah (sav) bir gün aramızda (ayağa) kalkıp… şöyle buyurdu: “Kurbanlıklar içerisinde kurban edilmeleri caiz olmayan dört (hayvan) vardır: Körlüğü açıkça, belli olan tek gözlü, hastalığı açıkça belli olan hasta, topallığı iyice belli olan topal, ilikleri kurumuş (derecede) cılız” (Sahih-i Müslim Kurban Bahsi 6/2802)
Yine Hz. Ali (r.a) şöyle buyurmuştur: “Rasûlullah (s.a.v.), bize kurbanlık hayvan alırken göz ve kulağına dikkat etmemizi, kulağı, burnu kesik, boynuzu kırılmış hayvanlardan kurban kesmemeyi bize emretti.” Tirmizi Kurban Bahsi 6/1498 Bu konuda daha geniş bilgi için ilmihallere bakabilir, Alo 190 Fetva Hattını arayabilirsiniz.
Kurban kesiminin bir amacı da paylaşmaktır. Bu sebeple kurban ettiğimiz hayvanların etlerini başta akrabalarımız olmak üzere komşu ve fakirlerle münasip bir şekilde paylaşmak hem bereketimizin artmasına, hem de muhabbetin çoğalmasına vesile olur.
Son yıllarda şehirleşme ile birlikte mükellefler kurbanlarını kendileri kesme yerine “vekâletle kurban kesim organizasyonu” yapan dernek veya vakıflara kestiriyorlar. Esas olan kişinin kurbanını kendisinin kesmesidir. Ama bu şekilde yapılan işlemde dinen caizdir. Fakat son yıllarda yaşadığımız tecrübeler de göstermektedir ki bu alan istismara da açık bir alandır. Bu nedenle kurbanlarını vekâlet yoluyla kestirecek olan Müslümanların başta Türkiye Diyanet Vakfı olmak üzere güvenilir ve kesim işini dini hassasiyete sahip bir şekilde yapan kurumlar vekâletiyle yapmaları yerinde ve doğru bir tercih olacaktır.
Kurban ibadeti ile ilgili değinmemiz gereken bir diğer noktada kesim esnasında ve sonrasında temizlik kurallarına riayet edilmemesidir. Maalesef bazı yerlerde kurban kesiminde bize yakışmayan çok çirkin görüntüler oluşuyor. Müslüman her şeyiyle temiz, düzenli ve disiplinli insandır. Kurban kesiminde de çevre temizliği başta olmak üzere dikkat edilmeli, kurbanın yenilmeyecek veya kullanılamayacak azaları usulünce açılacak çukurlara gömülmeli, üstü sağlam bir şekilde kapatılmalıdır.
Bugünkü yazımızı bir hadis-i şerifle bitirelim; Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Âdemoğlu kurban kesme gününde Allah katında kan akıtmaktan daha sevimli bir amel işlememiştir. O kurban kıyamet günü boynuzları kılları ve tırnaklarıyla gelecektir. Kurbanın kanı yere düşmeden önce Allah katında hemen kabul olunur. Bu sebeple kestiğiniz kurbanlardan dolayı sıkıntı değil gönlünüz hoş olsun.” (Tirmizi Kurban 1/1493)
İzzet ALTINTAŞ
Balıkesir İl Vaizi
09/07/2021
Bir açık hava görseli olabilir
20
7 Paylaşım
Beğen

Yorum Yap
Paylaş

0 Yorum

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ