Birisi düne,diğeri bugüne ait aşağıdaki 2 hikayeyi okuyun!.. AHLAKİ DEĞERLERİMİZ (Sıtkı ŞEREMETLİ)

Sıtkı Şeremetli

Birisi düne,diğeri bugüne ait aşağıdaki 2 hikayeyi okuyun!..
TÜRK MİLLETİNİN ASIRLARDIR YAŞADIĞI
VE YAŞATTIĞI AHLAKİ DEĞERLER..
(Sıtkı ŞEREMETLİ)
Türk Milletini tarih boyu var eden,
güçlü ve güvenli kılan çok yüce
değerler vardır.Adalet duygusu,
merhamet duygusu gibi..İnancından
kaynaklanan ”helale harama riayet”
özelliği gibi.
Zaman zaman ”Toplum olarak
bozuluyoruz”gibi serzenişlerimiz oluyor.
Elbette kötü örnekler var.Ama
şükürler olsun ki,güzel örnekler de var.
Şimdi 2 olay nakledeceğim size.
Birisi tarihten,diğeri günümüzden.
İkisini de okumanızı dilerim
xxx
Kanuni’den
Kanunî Sultan Süleyman, haçlı saldırılarına son vermek için ordusuyla bir Avrupa seferine çıkmıştı. Ordu, ağır ağır ilerliyordu. Yol dar olduğundan, ordu mecburen bağların içinden geçiyordu. Hava da çok sıcaktı. Asker susuzluktan adeta kavruluyordu. Osmanlı ordusu güzel üzümleri olan bir bağdan geçiyorlardı. Askerin biri dayanamayıp, bağdan bir salkım üzüm kopardı. Bununla biraz olsun susuzluğunu giderdi. Sonra da, asma ağacına yediği üzümün parasını ödemek için normal fiyatının çok üzerinde bir para kesesi bağladı. Ve yoluna devam etti.
Çok geçmeden mola verildi. Askerler, kan ter içinde bir köylünün koşarak geldiğini gördüler. Hıristiyan köylü ısrarla Padişah ile görüşmek istiyordu. Köylüyü Kanunî’nin huzuruna götürdüler. Kanunî, telaşlı köylüye sordu:
– Nedir bu hâlin, kan ter içinde kalmışsın, yoksa askerlerim sana zarar mı verdi?
Köylünün verdiği cevap şu oldu:
– Efendim, ben şikâyet için değil memnuniyetimi bildirmek için geldim. Böyle bir askeri, böyle bir komutanı tebrik etmemek insafsızlık olur.
Kanunî tekrar sordu:
– Askerlerim sizi memnun edecek ne yapmışlar?
Köylü şu karşılığı verdi:
– Askerleriniz bağdan geçtikten sonra, asmanın dalına bağlı bir kese gördüm. İçini açtığımda para vardı. Dikkatli baktığımda, bir salkım üzümün koparıldığını gördüm. Anladım ki koparılan üzümün parası olarak bırakılmış. Sizde böyle güzel ahlâklı asker olduğu müddetçe sırtınız yere gelmez.
Kanunî, derhal o askerin bulunmasını emretti. Hıristiyan köylü, Osmanlı Padişahı bu askere ne gibi mükâfat verecek diye merakla beklemeye koyuldu. Nihayet asker bulundu. Kanunî’nin huzuruna getirildi. Kanunî, askeri şöyle azarladı:
– Niçin izinsiz iş yaparsın? Parası verilmiş olsa bile, sahibinden habersiz mal almanın dinimizde doğru olmadığını bilmiyor musun?
Sonra da şu emri verdi: “Bu asker derhal ordudan uzaklaştırılsın!”
Padişahın sergilediği davranışa çok şaşıran Hıristiyan köylü heyecanla Kanunî’ye sordu:
– Ben bu askerin mükâfatlandırılması için gelmiştim, cezalandırılmasını amaçlamıyordum. Siz ise onu cezalandırdınız. Bunu neden yaptınız?
Kanunî’nin verdiği cevap, Osmanlı’nın kazandığı zaferlerin sırrını ve dünyaya nasıl hâkim olduğunu açıklayacak muhteşemlikteydi:
“- Kursağında, haram lokma bulunan bir askerle zafer kazanılmaz. Bunun için ordudan attım. Eğer aldığı üzümün parasını bırakmamış olsaydı, zalimlerden olurdu. İşte o zaman kellesini bile zor kurtarırdı…
xxx
Günümüzden..
Hamile eşi aşeren baba adayı, ‘İnsanlık ölmemiş’ dedirtti
Hamile eşi aşeren bir kişi, yol kenarında bulunan tarladaki ağaçlardan erik topladı. Kimliği belirsiz baba adayı, ağaçlardan birine bıraktığı 100 lira para ile tarla sahibine not bırakarak, helallik istedi.
Aşeren hamile eşi için tarladaki ağaçtan erik toplayan bir kişi, ağaca 100 lira para asıp bir de not bıraktı. Eşinin hamile olduğunu ve aşerdiğini manavlar kapalı olduğu için mecbur kaldığını anlatan kimliği belirsiz baba adayının ağaca astığı notu bulan çiftçi İsmail Çelik, “Halen böyle güzel insanların olması sevindirici, onu tanımayı çok isterdim, helal hoş olsun” dedi. Çelik, ağaca asılan 100 lirayı da köydeki ihtiyaç sahiplerine vereceğini söyledi.
“HAMİLE EŞİM AŞERDİ, HAKKINIZI HELAL EDİN”
Çiftçi İsmail Çelik, sabah saatlerinde tarlasına gitti. Çelik, Erik ağacının dalında tel ile bağlanmış 100 lira ve bir not olduğunu gördü. Üzerinde “Manavlar kapalıydı. Hamile eşim aşerdi. Almak zorunda kaldım. Hakkınızı helal edin” yazılı notu okuyan Çelik çok şaşırdı.
Hamile eşi aşeren baba adayı, ‘İnsanlık ölmemiş’ dedirtti
“BÖYLE GÜZEL İNSANLARIN OLMASI SEVİNDİRİCİ”
Notu okuduktan sonda duygulanan 60 yaşındaki çiftçi İsmail Çelik, “Böyle güzel insanların oluşu sevindirici kardeşimi tanımayı çok isterdim” dedi.
Çelik, “Tarlaya erikleri sulamaya geldiğimde ağacın üzerinde bir not gördüm. Bir kardeşimiz erik toplamış iyi güzel bir de not bırakmış. Aldığı eriğin emanetini de bırakmış. Demek ki daha halen böyle güzel insanlar var. Helali hoş olsun. Eşine çoluğuna çocuğuna afiyet ile yedirsin. Bu bırakılan parayı köyümüzde ki yardıma muhtaç insanlara vereceğim” diye konuştu.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ