YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN

 

Öfke toplumu olmaya başladık. Hem de ne öfke… Tahammül, hoşgörü, sağduyu, nezaket, saygı, sevgi gibi duyguların ve davranışların nesli tükenme noktasına geldi. Öfke artık seri kan akıtıyor. Bir öfke sonucu sudaadidas yeezy boost 350 v2 mono cinder best mens sex toys nike air max plus wig stores custom jersey maker best wig outlet best wigs on amazon nfl fantasy jersey cheap nfl jerseys wholesale nfl jerseys customize jersey chicago bears cheap jerseys online best male sex toy cheap nfl jersey , zararla oturur” diye boşa dememiş…

Her gün öyle haberlere şahit oluyoruz ki, inanın yaşanan olaylar akıllara durgunluk veriyor. Trafikte, stadyumda, mahallede, yolda, evde, fabrikada, otelde, parkta, bahçede… Velhasıl insanın olduğu her yerde öfke patlaması var.

Son günlerin öfke haberlerinden bazıları:

✓ Kadıköy Belediyesinde temizlik işçisi olarak çalışanlar hastane önünden çöp alırken hasta yakınlarının saldırısına uğradı.

✓ Kafenin önüne araba park etme tartışmasından MHP Eyüpsultan eski İlçe Başkanı Köksal Kaçmaz torunlarının yanında kurşunlanarak öldürüldü.

✓ Boşanma aşamasındaki eşini çalıştığı markette bıçaklayarak öldürdü.

✓ Esnaf komşularıyla aralarında husumet bulunan kadın, karı-kocayı kurşunlayarak öldürdü.

✓ İstanbul’da bir kişi tartıştığı karısını silahla vurarak öldürdü.

✓ Trafikte tekmeli tokatlı kavga! Minibüsün camından diğer aracın üzerine atladı.

✓ Katil, motosikletine aldığı arkadaşı çıktı

 

Bu tür olayları görgü şahitlerine yorumlattıklarında hep aynı cümleler duyuluyor: Anlık, bir hiç uğruna…

“Öfke gelince, akıl uçup gider.” sözü de bu durumun tarifi oluyor.

Toplum gün geçtikçe gerçekten rehabilite edilecek bir potansiyel oluşturmaktadır.

Günlük haberleri izleyenler, okuyanlar bu vahim gidişatı zaten görüyordur.

Bu haberleri televizyondan izleyip, gazetelerden okuyup gelecek adına kaygılanmamak mümkün değildir. Haber bültenlerini izleyip de dehşete düşmeyen var mıdır? Sürekli ölüm haberleri, sürekli kavga haberleri… Bu tür haberler aynı zamanda öfke potansiyeli olan herkese de bir öğrenme adına ezber yaşatmaktadır. Kendinin yaşadığı bir olayda ezberlediklerini hızlıca uygulama diyebiliriz buna… Birbirine benzer olayların artması da bu haberlerin bir bilinçaltı oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Tekrarın tekrarı olan haberler öfke patlamalarına da yol gösterici olmaktadır.

Bu yüzden medya organları aynı haberin görüntülerini tekrar tekrar yayınlama sisteminden vazgeçmelidir. Haberi duyurmak başka ama olayı her cephesinden tekrar tekrar yayınlayarak ezberletme, öğretme, yol gösterme başkadır.

Toplumda tahammül, hoşgörü, sağduyu, nezaket, sevgi, saygı gibi davranışları, duyguları hakim kılarak öfke ateşini düşürmek gerekiyor. Aile eğitimi, okul eğitimi ve devletin kendi işleyişine ait sorumlulukları bireyin toplumdaki davranışlarında büyük etkendir.  Gerçekten herkesin sorumluluklarının arttığı bir dönemi yaşıyoruz.

Sudan sebeplerle, ceviz kabuğunu doldurmayacak olaylarla insanların canından, sağlığından olmasının önüne toplumda sorumluluk sahibi herkesin geçmesi gerekmektedir. Yarın o öfke hali hiç ummadığınız, hiç beklemediğiniz bir anda gelir sizi ve bir yakınınızı da bulabilir.

Toplumun gidişatı gerçekten hiçte iyi değildir.

MHP Lideri Devlet Bahçeli bu gidişatın farkında olarak 2019 yılında “Tüm bu sorunlarla şuurlu, programlı ve etkili şekilde başa çıkabilmek için; hakların, sınırların, yetkilerin açık ve net olarak belirlendiği bir toplumsal sözleşmeye, diğer bir ifadeyle Ruh Sağlığı Yasasına ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.” demişti. Ne kadar ihtiyaç olduğunu herkes anladı değil mi?