YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN

Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim kampanyasını hazırlayan “Çiçekler açsın, böcekler ötsün” modunda bahar temalı görseller ve adalet, demokrasi, özgürlük, huzur tonlu sloganlar hazırlıyor. Ama her türlü kanlı terör örgütleriyle bağlarını bir türlü gizleyemiyorlar. Öldüren, yakan, yıkan terör örgütleriyle hangi bahar gelecek? Ya da bu bahar kim adına olacak? Zaten demokrasiyi, özgürlüğü, huzuru, adaleti ortadan kaldıran bu terör örgütleri değil mi?

PKK ve FETÖ gibi terör örgütleri döktükleri kanlarla hangi emperyalist tohumları yeşertecek ve Kemal Kılıçdaroğlu bu bahçeye bahçıvan olarak mı düşünülüyor?

PKK, FETÖ ve diğer terör örgütleri kendilerine kuyruk sallanmazsa bu derece Kemal Kılıçdaroğlu için seferber olur muydu?

CHP, 2015 seçimlerinde hatırlarsanız “Her CHP’li evden HDP’ye bir oy” kampanyası başlatmıştı. O kampanya sürekli devam etti. Şimdi de HD(P)KK’lı Hasip Kaplan “Bir oy Kemal Kılıçdaroğlu’na, bir oy HDP’ye (Yeşil Sol)” paylaşımı yaparak CHP’nin bugüne kadar birikmiş jestlerine karşılık vermiş oldu. Kandil ve Pensilvanya hattında herkesin umudu Kemal Kılıçdaroğlu olmuş durumdadır.

CIA ajanı Henri Barkey’in “Kılıçdaroğlu verdiği sözlerin yarısını yapsa, ABD ile ilişkiler düzelir” sözü zaten kimlerin bahar beklediğini göstermiştir. Kemal Kılıçdaroğlu, ABD’nin silahla beslediği terör örgütü YPG’ye sahip çıkarak, Irak ve Suriye’deki terör örgütlerine yönelik operasyonlara karşı çıkarak, ABD ziyaretinde “Rusya-Ukrayna savaşında Ukrayna’nın yanında yer almamız gerektiğini düşünüyoruz” diyerek, “Libya’da ne işimiz var?” ve “Libya’ya giden Türk gemisinin Yunan komutan tarafından aranması haklıydı” diyerek tamamen ABD’nin politikalarını benimsediğini göstermişti. Kemal Kılıçdaroğlu zaten geçtiğimiz yıl “Büyük Ortadoğu Projesini hayata geçireceğiz” derken, CIA ajanı Henri Barkey’in gözüne girmişti.

ABD’nin “Arap Baharı” tezgâhıyla Arap ülkelerini nasıl “Kanlı Bahar” muhataplığına getirdiğini unutan var mı? ABD figüranı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’deki “Bahar” temalı vurguları da terör örgütleri ona, o terör örgütlerine sahip çıktığına göre “Kanlı Bahar” özlemidir. ABD’nin tezgâhıyla hazırlanan ve kanların döküldüğü “Arap Baharı” da “Arap halklarının demokrasi, özgürlük ve insan hakları talepleri” kılıfına sokularak meydana gelmedi mi?

ABD’nin, Irak ve Suriye’de sözde Kürdistan’ı kurması için Kemal Kılıçdaroğlu gibi bir figürana ihtiyacı vardır. Kemal Kılıçdaroğlu, Barzani’ye “Bağımsızlık referandumu hakkıdır” diyerek ve terör örgütü YPG’ye “Vatanını koruyan oluşum” benzetmesi yaparak bu konuda ABD’ye “Ben bu projede varım” demiştir.

Cumhur İttifakı, milli duruşuyla Türk dünyası ve Türkiye’nin birlik, beraberlik, dayanışma baharıdır. Kemal Kılıçdaroğlu ise emperyalistlerin kanlı baharını müjdelemektedir.

Kemal Kılıçdaroğlu ABD’nin, Yunanistan’ın, Ermenistan’ın, PKK’nın, YPG’nin, HDP’nin, Kandil’in, Pensilvanya’nın Türkiye’deki tohumlarını yeşertmek için sinyalini vermiş, seçimleri beklemektedir. Nerede Türk düşmanı varsa onun umudu Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

Türkiye’de şu an bir eksik varsa tamamlanır, yanlış varsa düzeltilir. Ama Kemal Kılıçdaroğlu ile her varlığımızı kaybetmek beklenen sondur. Çünkü onun baharı emperyalist tarlasında yeşeriyor.