ALLAH’I VE ONUN MESAJLARINI NE ZAMAN HATIRLAMALI?

ALLAH’I VE ONUN MESAJLARINI NE ZAMAN HATIRLAMALI?
Allah’ın en çok bilinmesi, hatırlanması ve ibadet ile birlikte dua edilip hidayet, rahmet, mağfiret, inayet, lütuf, sekine, şifa, yardım, bereket ve nimetinin en çok umulması gereken yer bu dünya hayatıdır. Onun ilahi mesajları bu dünya hayatına yöneliktir. Ama ve fakat olmadan içinde yaşadığımız zaman ve mekân dilimidir. Çünkü ahireti de kazanmak veya kaybetmek bu dünya hayatımızda ki davranışlarımıza bağlıdır.
Bu yazıyı neden kaleme aldım? Malum; içinde bulunduğumuz 2021 yılı “Afet Eğitim Yılı” olarak ilan edildi. Bu sebeple AFAD İl Müdürlüğümüz, diğer kamu kurumlarıyla olduğu gibi, Balıkesir İl Müftülüğümüzle de ortak bir çalışma yaparak il ve ilçe müftülüklerimizdeki personelimize “Afet Farkındalık Eğitimleri” verdi. Bu eğitimler cami cemaatimize ve Kur’an Kurslarımızda ki öğrencilere yönelik olarak da devam edecektir. Bu eğitimler kapsamında öne çıkan derslerden biri de “Manevi Rehberlik ve Destek” uygulamalarıdır.
İnsanlar zengin, sağlıklı, güçlü, kuvvetli, mal ve mülk, mevki ve makam sahibi iken Allah ile olan kulluk bağlarını çok sağlam tutmuyorlar. Günlerini refah içerisinde yaşarken Allah yokmuş gibi davranıyorlar veya Allah’ı unutuyorlar. Ne zaman kendisine verilen nimetlerde noksanlık, hayatta darlık başlıyor, işte o zaman unuttukları Allah’ı yavaş yavaş hatırlamaya başlıyorlar. Çünkü acı, korku, açlık ve zorluk olduğunda insanlar fıtri olarak yüce bir kudrete sığınmak ve ondan yardım isteme ihtiyacı hissediyorlar. Hiç inancı olmayan insan bile böyledir.
İşte insanlar acı ve kayıplarla yüzleştiğinde, deprem, sel, yangın, kıtlık vb. felaketlerle karşı karşıya kaldığında Allah inancı ve din huzur ve rahatlama kaynağı oluyor, insanda oluşabilecek travmaları daha kolay bir şekilde atlatmasına, felaketler karşısında süreci akıllı ve sağlıklı bir şekilde yönetmesini sağlıyor. Yani dinin hayatımızda var olması bize manevi anlamda olumlu katkı sağlıyor.
Biz toplum olarak Allah’ı ve Kur’an-ı Kerimin mesajlarını acı ve kayıplarla yüzleşmeden, deprem, sel, yangın, kıtlık vb. felaketlerle karşı karşıya kalmadan kulak versek, ilahi uyarı ve ihtarları en başında dikkate alsak maddi ve manevi açıdan daha kazançlı çıkmaz mıyız?
Mesela depremi göz önüne alalım; Depremlerde en çok can kaybı tedbirsizlik, dikkatsizlik, deprem öncesi, deprem anı ve sonrası bilinç eksikliğinden meydana gelmektedir. Binlerce bilimsel veri ve uyarıya rağmen dere yataklarına, kaygan arazilere, deprem fay hatlarının geçtiği yerlere bina yapmaktan, yapılan binaların mühendislik ve mimarlık kurallarına dikkat edilmemesinden dolayı maddi ve manevi kayıplar yaşanmaktadır.
Şimdi Kur’an-ı Kerim’e dönelim ve Allah’ın bazı ayetlerini deprem olmadan hatırlayalım; “«Ey Rabbimiz! Ey sahibimiz! Namazı dosdoğru kılmaları için ben, neslimden bir kısmını senin Beyt-i Harem’inin (Kâbe’nin) yanında, ziraat yapılmayan bir vâdiye yerleştirdim. Artık sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meyledici kıl ve meyvelerden bunlara rızık ver! Umulur ki bu nimetlere şükrederler.»” (İbrâhîm; 37) “Meryem oğlunu ve annesini de (kudretimize) bir alâmet kıldık; onları, yerleşmeye elverişli, suyu bulunan bir tepeye yerleştirdik.” (Mü’minûn; 50)
Kur’an-ı Kerim de Allah (cc) dağları yeryüzünün dengesi için sağlam bir kazık yaptığını belirtiyor. Yerleşim ile ilgili ayetlere(belki 40’a yakın) baktığımızda şu hakikatleri görüyoruz; Ziraat alanlarına inşaat yapılmayacak, yerleşim yeri su kaynağına yakın olacak, ticari güzergâhı olacak, yüksek yerlere yapılacak, ulaşım kolaylığı olacak, zemin sağlam seçilecek, binalar sağlam yapılacaktır. Ayrıca Hz. Peygamber (sav) yüksek binaları kıyamet alâmeti olarak zikretmiş, geniş ve ferah bir evin de saadet vesilesi olduğunu söylemiştir.
Şimdi can alıcı soruya tekrar gelelim; Allah’ı ve O’nun mesajlarını ne zaman hatırlamalıyız? Bilimsel verilere göre iş yapmak için inşaata başlamadan, gerekli tedbirleri almak suretiyle yangın çıkmadan, bina yapımında kaliteli malzeme kullanmak suretiyle bina yıkılmadan, dere yataklarından uzak durmak suretiyle sel gelmeden önce Allah’ı ve O’nun ilahi mesajlarını hatırlamalı, Allah’ın mesajı olan Kur’an-ı Kerim’e kulak vermeliyiz.
Yüce Allah Kur’an-ı Kerim de; “Allah işini güzel yapanları sever” (3/134-148) buyuruyor. Kıblemiz Kabe’yi oğlu İsmail (as) ile birlikte temelleri üzerine yeniden inşa eden İbrahim (as)’ ı işini en güzel yapan (ihsan/itkan üzere) dost olarak nitelendiriyor.
Enes b. Mâlik (r.a.)’in rivayetine göre, bir adam Peygamber (s.a.v.)’e Ey Allah’ın Rasülü! Devemi bağlayarak mı yoksa salıvererek mi Allah’a tevekkül edeyim diye sordu Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Deveni bağla sonra Allah’a güven ve dayan.” (Tirmizi Sıfat-ül Kıyame 60/2517)
Her zaman çeşitli afetlerle karşı karşıya kalabiliriz. Rabbimizin ilahi mesajları, bize sadece afete muhatap olduğumuzda değil, afet öncesi, afet anı ve sonrası da lazımdır. Bu vesile ile “2021 Afet Eğitim Yılı” nın her anlamda bilinçlenmeye vesile olmasını temenni ediyorum. Rabbim cümlemizi cahillik ve gafletten korusun.
İzzet ALTINTAŞ
(İl Müftülüğü Vaizi)
Bir ‎bir veya daha fazla kişi, anıt ve ‎şunu diyen bir yazı '‎الله ALLAH'l (C.C) VE ONUN MESAJLARINI NE ZAMAN HATIRLAMALI? BALIKESİR İL MÜFTÜLÜĞÜ balikesirilmuftulugu‎'‎‎ görseli olabilir
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ