Artık tahammül edilemez hâle geldi…

Türk televizyonu demeye utandığımız kanallar, milletin sinir uçlarıyla oynuyor…

Bu, demokrasi ve fikir özgürlüğü falan değil, düpedüz istismar!

Topluma yansıması da son derece olumsuz iken yaptırımsız kalmaları üzücü…

Üstelik Kovit-19 nedeniyle halk evlerde kapalı ve televizyonlara mahkûm iken!

*

Sanki memleket müstemleke… Sanki devlet yok da yeraltının ABD’li ya da Rus mafya patronları İstanbul’u yönetiyor…

Her bölümde patır patır öldürülen adamların akıbeti meçhul… Polis, jandarma, yargı yok ortalıkta…

Hangi birini yazalım?

Dizilerin dili korkunç! Güzelim Türkçe’nin kanına giren diziler, yerel ağız iddiasıyla çekilen komedi dizileri ile yapılan dil katliamının hesabını kim verecek?

Bu milletin kültürel ve ahlâkî değerleriyle oynuyorlar…

Tarihî birkaç dizi dışında reyting kaygısıyla yapımcının, senaristin ve sponsor firmaların giyim kuşam, yiyecek, otomobil, ev ürünlerinin bolca reklâmını yaparken halkı israf ekonomisinin kölesi yapmaya azimliler…

Hiçbirinde helâlinden, alın teriyle para kazanma mesajı yok…

*

Müslüman Türk’ün kendini bulduğu bir dizi yok ekranlarda…

Sanırım Batı’da revaçtaki dizilerin uyarlandığı senaryolarla çekilen diziler, gündüz kuşağında yayınlanan kadın, yemek, moda programları ürkütücü…

Aile, ahlâk, evlilik, namus ve inanç değerlerimiz bombardıman altında…

Gündüz yayınlanan yemek programlarında kaynana-gelinlerin birbirini yemesi, saçmasapan yemekler, mutfak ve yemek masası düzenleme gösterileri, lükse özendirme insanlarımızı yaralıyor.

Bu ülkenin bayramdan bayrama et yiyebilen, birkaç günlük kıyafetiyle ömrünü geçirmeye çalışan insanları, ortalıkta dolaşan saçma sapan programlarla üzülüyor elbette.

Kaynanaların saç saça baş başa didiştikleri yemek programı sonunda gelinlere takılan bilezik ve altınlar neyin göstergesidir?

*

Memleketin her yerinde çürümüş bir ahlâk erozyonunun neticesi kayıp-kaçak kızlar, kadınlar hikâyelerinin milyonların gözü önünde deşifre edilmesi, gayri kanuni ilişkileri özendirmektedir.

Ana-baba-kızlar-enişteler-baldızlar, utanmadan ekrana çıkarılmakta, arsızca ilişkiler sergilenmekte, meselâ, bir evde ana-baba-gelin-çocuklar-sevgilinin bir arada yaşamakta olduğu, zinanın suç olmadığı gözümüze sokulmaktadır!

Bu, ahlâksızlığı ve gayri meşru ilişkileri özendirmektir!

Ayrıca birçok dizide sapkın cinsel örnekleri “normal gösterilmeye” çalışılmaktadır.

Bugünlerde Boğaziçi’nde dişini gösteren, sanat ve sinema alanındaki eşcinsel, gay, lezbiyen, transseksüel kişiliklerin sürekli her dizi ve programda yerleştirilmesi tesadüf olamaz!

Düşünün, absürt bir mizah haberini gerçek diye sunarak, MHP liderine aşı yapan hemşireyi Ülkücülerin dövdüğünü bile söyledi bu medya maymunları…

Düşünün Çin’e giden ihracaat treninin Halkalı’ya geri döndüğünü söyleyen cehalet ürünlerini gördük!

Daha iki gün önce yaşadık algıya yönelik, kurmaca bir YouTube videosunun sahtekârlığını…

*

Dilimiz, dinimiz, ahlâk, gelenek, örf ve âdetlerimiz tehdit altında…

RTÜK, internet ve medya denetiminde yetersiz kalıyor.

Geçen hafta bir dizide bir oyuncunun “bipsiz” olarak aleni “a…na k…m” diye sövmesinin yaptırımı ne oldu acaba? Bilmek hakkımız!

Özellikle haber kuşağı ve tartışma programlarında ekrana çıkarılan kişilerin bilime aykırı, siyasî ve ekonomik gerçeklerle ilgisi olmayan açıklamaları toplumu germektedir.

Programı sunanlar bile cahil, araştırmadan, yalan ve iftiraya yönelik açıklama ve yanlı sorularıyla halkı aldatıyorlar…

Üstelik, yine reyting uğruna sosyal medyadan gönderilen videoların haber konusu yapılması, kadın cinayetlerinin saniye saniye gösterimi ve sonuçta sanığın cezasız kaldığı açıklamaları dikkat çekici…

Yazılı basın, yani gazeteler çöküşte, galiba patronlar televizyonları da reyting uğruna bitirmek üzereler…

Giden huzurumuz, güvenliğimiz, ahlâkımız, sevgi ve saygımız, geleneğimiz, dilimiz…

Farkında değil misiniz, ondan sonrası ucu bucağı, patenti bilmem nerelerde olan holdinglere kalacak, izletecek seyirci de bulamayacaksınız!

Yalan, riya, sahtekârlık, algı oyunu, devlet-millet düşmanlığı ve ihanete bir son verin…

Uyanın artık, bindiğiniz dalı kesiyorsunuZ