Zillet, belediye meclislerini PKK’ya tahsis etti

Sıtkı Şeremetli

(Orhan Karataş)
Zillet, belediye meclislerini PKK’ya tahsis etti
Belediye meclis üyeliklerinin YSK’ya bildirilmesiyle birlikte zilletin kirli yüzü de kendiliğinden ortaya çıktı. Zilletin gerçek yüzünü tanıyanlar, PKK kontenjanından listeye girenleri isimleri ile anlatıyorlar.

Zillet ittifakının nasıl bir beka sorununu oluşturduğunu anlatabilmek için aday belirleme sürecinde yapılan pazarlıklara özellikle ve önemle dikkat çekmiş ve HDP’nin neyin karşılığında bu kirli ortaklığın içinde yer aldığını ısrarla sormuştuk. Bu hayati derecede önemli sorumuz, bir cevap bulamadı. Duymazdan geldi, üzerine yattılar. Bırakın bu soruya cevap vermeyi, bütün Türk milletinin gözleri önünde HDP sözcülerinin yaptığı ihanet açıklamalarına, meydan okumalara dahi sessiz kalıp, onay verdiler.

İSİMLERİ İLE ANLATIYORLAR

İletişim çağındayız, hiçbir şey gizli kalmıyor. Belediye meclis üyeliklerinin YSK’ya bildirilmesiyle birlikte zilletin kirli yüzü de kendiliğinden ortaya çıktı. HDP’ye ne verildiğinin, ne vaat edildiğini hem de, bizzat zilleti oluşturanların itirafları ile anladık. CHP ve İP’ten arka arkaya istifalar geliyor. Ayrılanların tamamına yakını HDP ile yapılan rezil ortaklıktan dert yanıyor, PKK’lıların belediyelere doldurulacağını söylüyorlar. Büyükşehirlerdeki meclis üyeliği listelerinde HDP’ye verilen ve bu yüzden PKK’ya servis edilen sıralar bütün ayrıntıları ile ortalığa saçılmıştır. Biz tanımıyoruz, ama tanıyanlar, PKK kontenjanından listeye girenleri isimleri ile anlatıyorlar. Başka hiçbir ölçü olmasa dahi, sadece bu kadarı nasıl bir beka sorunu ile karşı karşıya olduğumuzu ve 31 Mart seçimlerinin çok hayati önem taşıdığını anlamaya ve anlatmaya fazlasıyla yeterlidir.

SÖYLENENLER ORTADA

Her şey Türk milletinin gözleri önünde yaşanmaktadır. 31 Mart her hangi bir seçim değildir. Türkiye yoluna devam etmelidir. Bir macera aramaya, yüksek bir risk almaya tahammülü yoktur.Zilletin eline geçecek her belediye, PKK ve FETÖ’ye can simidi olacaktır. Bu bugünden bellidir. Onun için “bir beka seçimi olacak” diyoruz. Onun için “beka denilmesinden bu kadar çok rahatsız oluyor ve kelimenin tam anlamı ile zıvanadan çıkıyorlar. Her kim ki, bu seçimlerin beka ile ilgisinin olmadığını söylüyorsa, ya aklıyla bir zoru vardır veya ülkesi ve milletiyle bir hesabı bulunmaktadır.Söylenenler ortada, niyetler meydandadır. Bu ülkede Kürdistan’dan bahsediliyor. Bu bir tehdit ve tehlike değilse, beka sorunu oluşturmuyorsa, neyi konuşacağız? Daha ne olması, hangi ihanetin, hangi kalleşliğin yaşanması gerekiyor?

BU CÜRETİ NEREDEN BULUYORLAR?

Hükümdarlar, erdemli cömert ve hoş görülüydü Hükümdarlar, erdemli cömert ve hoş görülüydü
Şu tuhaflığa bakınız ki, bekayı yok sayıp domates ve patlıcan üzerinden kıyameti koparanlar, Kürdistan’da kazanıp batıda AK Parti ve MHP’ye kaybettireceğiz” diyen mazbatalı teröristlere en küçük bir itirazda bulunmuyorlar. “Kürdistan’da kayyumun el koyduğu belediyeleri geri alacağız” diyen terör uzantılarını duymazdan geliyorlar. Bu durum dahi başlı başına bir beka sorunudur ve tehdit ve tehlikenin ne kadar yakın ve büyük olduğunun göstergesidir. Zilletin HDP ile ortaklığının neye dayandığının, belediye meclislerine bu terör uzantılarını neden doldurduklarının ispatıdır. Belli ki, bir bildikleri var. Yaptıkları pazarlığa dayanıyor, aldıkları teminatla böyle konuşuyorlar. Başka türlü bu cüreti nereden bulabilirler?

RİSK ALAMAYIZ

İyi düşünmek, doğru karar vermek zorundayız. Bu seçimler tesadüfe bırakılamaz, zillete geçit verilemez. Kahraman güvenlik güçlerimizin canlarını ortaya koyarak sağladığı huzur ve emniyet, belediyeler üzerinden yeni bir risk altına sokulamaz. Belediyelerin terör örgütleri PKK ve FETÖ için ne kadar önemli olduğunu, acı şekilde yaşayarak gördük ve öğrendik. Devletin imkanları, milletin kaynakları terör örgütlerine tahsis edildi. Belediye araçları ile hendek kazdı, terörist cenazesi taşıdılar. Bu kalleşliği bastırmak, bu kepazeliği durdurmak için büyük bedeller ödedik. Şehitler verdik, günlerce sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Yeniden buralara dönülemez, yeniden bu hainlere aynı imkanlar tanınamaz. Daha da önemlisi, zilletin kurduğu kirli işbirliği ile bu tehlike Türkiye’nin birçok yerinde baş göstermiştir. Ankara’da İstanbul’da, İzmir’de, Adana’da, Mersin’de aday çıkarmayan HDP, bunun karşılığında belediye meclis üyelikleri almıştır. Kim bilir bizim bilmediğimiz, daha neler vaat edilmiş, daha neler verilmiştir.

Cumhur ittifakı, bütün bu tehdit ve tehlikenin karşısında bir emniyet limanıdır. Türkiye yoluna devam etmelidir. Buna mecburuz. Mesele domates, patlıcan meselesi değildir. Ülkemizin varlığı, birliği ve geleceği söz konusudur. Gerisi teferruattır. Herkes bunu böyle görmeli, böyle değerlendirmeli ve kararını ona göre vermelidir.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ