ZAĞNOSPAŞA CAMİİ VE ÇINAR ALTI (Ramazan KARACA)

Sıtkı Şeremetli

ZAĞNOSPAŞA CAMİİ
VE ÇINAR ALTI
(Ramazan KARACA)
İki hafta önce Cuma Namazı için Zağnospaşa Camii’ne gitmiştik. Hava sıcak ve içi de çabuk dolduğu için, dışarıda kuzey tarafında, eskiden Çınaraltı Kahve diye adlandırdığımız yerde seccademizi sererek Cumayı kıldık, Allah kabul etsin. İşte o namaz kıldığımız yer ve görünüm bizi çok etkiledi…
Neden “biz” dedim ve neden bizi o kadar etkiledi anlatmak istiyorum. Biz diyorum çünkü gazeteci Yılmaz Uzun kardeşim de vardı…
Şimdi neden etkilendiğimizi anlatmadan önce bizim bu Camimiz neden önemli kısaca bir hatırlayalım istiyorum.
Fatih Sultan Mehmet’in kayınpederi Zağnos Paşa tarafından 1461 yılında Balıkesir’de yaptırılan Zağnos Paşa Camii’nin biz Balıkesirliler için manevi yönü tabii ki çok fazla. Şehirdeki çoğu caminin cemaati, oraya yakın oturanlar olduğu halde; Paşa Camii’nin cemaati bütün Balıkesir’dir. Bayram namazlarında, şehrin uzak mahalleri de dâhil olmak üzere birçok kişi Paşa Camii’ne akın akın gelir. Kandiller de keza yine öyle. Birçok kişi cenazesini bu camiden kaldırmak ister. Teravihlerse dolup dolup taşar. Şehrimize gelen turistler ve yakınlarını ziyaret için gelenler buraya götürülür. Önemli kayda geçmiş tarihi özellikleri olan bu Camimizin işte bu yüzden biz Balıkesirliler için manevi değeri çoktur…
Ezan yaklaşırken nerede kılalım derken baktık ki, çınarın altı yemyeşil çimenler boş. Hemen serdik seccadeleri ve oturduk ezanı beklemeye başladık. Bir taraftan da şöyle bir etrafa bakınınca gördüğüm manzara beni manevi anlamda çok etkiledi. Caminin görüntüsü tamamen ortaya çıkmış ve karşımızda bütün heybetiyle duruyor. Yani etrafında yapılan düzenlemeler sonrası eskiden bir kahvenin olduğu yerde püfür püfür esen çınarın altında çimenlerin üzerinde; karışımızda çağ değiştiren Fatih Sultan Mehmet’in kayınpederi cennet mekân Zağnospaşa’nın bizzat kendisinin yıllar önce yaptırdığı; Milli Mücadele döneminde hem Mehmet Akif’in, Hem Mustafa Kemal’in gelerek içinde Balıkesirliler’e seslendiği o güzel mabed karşımızda ve biz ona doğru secde ediyoruz…
Eğildim Yılmaz’a bu düşüncelerimi aktararak; “Bundan daha güzel bir manevi mutluluk olabilir mi Yılmaz, Allah’a şükürler olsun” dedim…
Evet, gerçekten de öyleydi ve insanların yüzü görünmeyecek şekilde arkadan da bir fotoğraf çektim. Bu sayfaya da koyuyorum ve bu yazım da yine bir Cuma günü çıkacak. Balıkesir’de olduğumda kış gelmeden o atmosferi bir daha yaşamak isterim…
Peki, yıllarca bir mezbelelik olan, Paşa Camii’nin etrafının radikal kararlarla bu hale getirilmesini sağlayanlara teşekkür etmemiz gerekmez mi? Valla sizi bilmem ama ben ettim. Edince de Camiyle bağlantılı olarak ikinci etap düzenlemelerinin de yapılacağı söylendi. Şu anda bile aynı gün şöyle bir etrafı incelediğimde gördüm ki, yenilenen iki bina da oraya uygun mimariyle yapılınca çok güzel bir uyum sağlamış ve insanlar masa ve sandalyelerde çaylarını yudumluyorlardı. İkinci etapta neler olacak bilmiyorum ama öyle tahmin ediyorum ki, yapılanlar önce yapılanlarla uyumlu olacaktır ve daha geniş bir güzellikler sunacaktır.
İşte böylesi bir Cuma gününde bu duygularımı dile getirmek istedim. Yüz yıllardır Balıkesir’in simgesi haline gelen bu Camimizin en iyi bir şekilde gelecek nesillere bırakılması anlamında yapılacakların devam etmesini diliyorum. Allah cümlemize sağlıklı günlerde maneviyatımızı en güzel şekilde yaşamayı nasip etsin inşallah…
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ