YILDIRAY ÇİÇEK/TÜRKGÜN

Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki depremin 10 ilde yarattığı yıkım-enkaz ve kaybettiğimiz canlar, Türkiye’yi büyük bir acıya boğdu. Bir yüreğimiz Kahramanmaraş’ta, bir yüreğimiz Adana’da, bir yüreğimiz Osmaniye’de, bir yüreğimiz Gaziantep’te, bir yüreğimiz Malatya’da, bir yüreğimiz Şanlıurfa’da, bir yüreğimiz Diyarbakır’da, bir yüreğimiz Kilis’te, bir yüreğimiz Hatay’da, bir yüreğimiz Adıyaman’da kaldı. Enkaz altında kalan canlar için dualarımız dilimizden hiç düşmedi. Gözyaşlarımız sel oldu. Ve acıları sarmak için devlet-millet seferberliği başladı. Türk milleti enkazların altındaki canları kurtarmak için adeta bölgeye akın etti. Türkiye’nin her yerinde yardım kampanyaları başlatıldı. Giyecek, yiyecek, çadır, ilaç gibi temel ihtiyaçlar on binlerce tırla bölgeye ulaştırıldı. Türk devletinin kurumları, Türkiye genelindeki tüm belediyeler, yardım kuruluşları, inşaat firmaları, maden ocakları, vinç, kepçe, kamyon, jeneratör, matkap, hilti, termal kamera gibi enkazı kaldıracak ve tespitler yapacak en önemli araçları bölgeye gönderdi. Türk Ordusu asker ve teçhizat gücünü seferber etti.

7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki yaşanan iki deprem büyük bir felaket yaşatmıştır. Bilim adamlarının ifade ettiğine göre depremin yaklaşık 500 atom bombası enerjisinde olduğu söylenmektedir. 13,5 milyon kişiyi etkileyen bir depremin yıkımını anında kontrol altına almak elbette mümkün değildi. Devlet-millet dayanışması felaket karşısında bütünleşince, insanlık hukukunu koruyan dünya devletlerinin de ilkyardım ve kurtarma ekipleri göndermesiyle birlikte enkazlara karşı müdahale ve insanlarımızı kurtarma mücadelesi hızlandırılmıştır.

Yitirdiğimiz on binlerce cana çok üzüldük. Enkazdan her bir kişi kurtarıldığında da çok sevindik.

Acımız oldukça büyük ama dirayetle, ferasetle, dayanışmayla,  inançla, fedakârlıkla, kararlılıkla, sabırla yaralarımızı saracağız. Kısa zamanda sarmak zorundayız. 13,5 milyon insanı doğrudan etkileyen ama 84 milyonluk Türkiye’nin tamamında derin yaralar açan bu büyük felaketin, her türlü enkazı ortadan kaldırılarak geride kalan insanların huzurlu, güvenli yaşamı sağlanacaktır.

Türk milleti büyük bir millet, Türk devleti de büyük bir devlettir.

Bugünleri de birlik, beraberlik, dayanışma ve yardımlaşma içinde aşacağız. Hayatını kaybeden canlar en büyük üzüntümüzdür. Canımızdan canlar gitti. Kalan canlara da devlet-millet bütünleşmesiyle sahip çıkılacaktır.

Başımız sağ olsun Türkiye…

Geçmiş olsun Türkiye…

Yüreğimiz hala Kahramanmaraş, Adıyaman, Hatay, Adana, Osmaniye, Malatya, Kilis, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Gaziantep’te…

“Yüreğim yanar / Ah aman aman…”