MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin şu ifadeleri ile yazıma başlamak istiyorum… Lider diyor ki: “Siyaset, şekilden şekle girenlerin, durmadan kostüm değiştirenlerin, nabza göre şerbet verenlerin tiyatro sahnesi değildir.” Bence çok doğru, yerinde söylenmiş ve anlamı büyük olan bu sözden herkesin ders alması lazım diye düşünüyorum.

Siz yalanları anlatın, bizde doğruları anlatmaya devam edelim… Siz nerede ne konuşursanız konuşun doğru bir tanedir. Siz gizli kapaklı işlerle uğraşın… Çünkü bizim; sizler gibi gizli, kapaklı işimiz olmaz!…

Biz davamız için, Partimiz için varız… Yalanla, dolanla işimiz hiç olmadı.. Olmazda! Çünkü bizler fedakarlığı ve hizmet aşkı bizim için en büyük heyacan kaynağıdır.

İkiyüzlülükten nefret ettiği bilinen Cennet mekan Mehmet Akif Ersoy bir gün dostlarına şöyle yakınır: “İkiyüzlüleri sever oldum, çünkü yaşadıkça yirmi yüzlü insanlar görmeye başladım.”

İkiyüzlü ve çok yüzlülerle çıkılan her yolda ihanetle karşı karşıya kalmak kaçınılmaz bir sonuçtur. Toplum ve insanlar için en tehlikeli model, iki yüzlülükle yetinmeyip, çok yüzlülüğe geçiş yapan arızalı ve bozulmuş insan modelidir.

Kişiye göre, ortama göre, zamana göre karekteri, kişiliği ve davranışları değişir. Bunlar her durumda menfaatlerini korumak ve yeni menfaat alanları oluşturmak için yaparlar.

Hep ben duygusu ile güne başlayan sizler için dostluklar adına gelişen davranışlar değil, kendi menfaatleri adına diyaloklar söz konusudur.

Arkadaş! Yalandan iyi görsenmenize ne gerek var? Merak etmeyin; herkes herkesin çiğerini biliyor, herkes herkesin ne konuştuğunu ve herkes herkesin ne dediğini çok iyi bir şekilde biliyor. Biz sizler gibi başımızı kuma gönmüş değiliz.

Bizler bu davanın çilesine, külfetine talip olmuşuz… Elimizden geldiği kadar ve faydalı olmak için iyi niyetle hizmet ediyoruz!… Ama ne acı tecellidir ki, bu davaya bir damla teri olmayanlar… Bu davanın çilesine ve külfetine talip olanlardan çok daha kıymetli olduğunu biliyoruz, görüyoruz, duyuyoruz, şahit oluyoruz.

İhtiyaç kadar seven kimsenin dostluğundan sakın. Çünkü onun ihtiyacı bitince, egosunu tatmin edince; sevgisi de, dostluğu da biter. Yola çıktıklarını, yolda bulduklarına değişen karekter yoksunları işte bunlardır.

“Yuları başkasının elinde olanlar ben yaptım oldu” diyemezler. Allah aşkına “Ben” duygusundan, “Övünmekten” kendinizi alı koyun… İnanın sizlerin bu halinize kargalar bile gülüyor!…

Kendini samimi gibi gösteren sahte insanlardan, bilgiçlik taslayan cahil insanlardan, tevazu kılığında dolaşıp benlik duygusu olan insanlardan, hatayı kendi nefsinde değil hep başkalarında arayan kibirli insanlardan sana sığınırım Allah’ım!

Yazımı; Halk Ozanı Merhum Neşet Ertaş’ın şu sözleri ile bitiriyorum: 3 İnsandan Uzak Durun! 1) Yanlışı savunacak kadar cahil olan insandan.. 2) Doğruyu göremeyecek kadar kör olan insandan.. 3) İyiliği inkar edecek kadar nankör olan insandan.

Yaptığınız dedi kodularda, yaptığınız fitnelerde, yaptığınız iftiralarada bir gün boğulacaksınız! Unutmayınız ki, yaptıklarınız hiç bir zaman hanenize kar olarak yazılmaz… Her şeyin bir bedeli var o bedeli er geç ödeyeceksiniz! Ama bugün, ama yarın, ama yarından da yakın.

İnsanlar önce iyi karakter özellikleri sayesinde yükselirler, daha sonra EGO’ları yüzünden bu özelliklerden uzaklaşırlar.

Zakir Tercan