YSK’daki ilginç durum(Orhan KARATAŞ)

Sıtkı Şeremetli

YSK’daki ilginç durum
YSK Yüksek Mahkeme Üyesi ve İl ve İlçe Seçim Kurul Başkanları arasında bu kadar ihraç varken, çok daha yüksek sayıdaki İlçe Seçim Kurulu Üyesi ve Seçim Müdürlüklerinde ihraç sayısının sıfır olması çok dikkat çekicidir.

Seçim sonuçlarının çok küçük farklar ortaya koyduğu yerlerde itirazların olması anlaşılabilir bir durumdur. İstanbul gibi 9 milyondan fazla seçmeni bulunan, 8,5 milyon oy kullanılan bir metropolde, binde 2’yi bile bulmayan birkaç bin oy fark ortaya çıkarsa, itirazlar olması son derece doğaldır. Kaldı ki, bu itirazları haklı çıkaran başka gelişmeler de yaşanmaktadır. 320 bin geçersiz oy vardır. Birleştirme tutanaklarında sonuçların yanlış işlendiği ortaya çıkmıştır. Sahte seçmene varan başka iddialar ortalıkta dolaşmaktadır. Her oy kıymetlidir ve değerlidir ve tek bir tanesinin bile ziyan olmaması gerekir. Sonuç ne olursa olsun, verilmiş helal oylara sahip çıkmak her partinin görevidir.

ÇOK SORU İŞARETİ VAR

İstanbul’da geçeriz oyların yüzde 10’unun geçerli hale gelmesi bile sonucu değiştirebilecektir. 320 bin oyun neden geçersiz sayıldığı konusunda bir ayrıntı yoktur. Tutanak birleştirmelerde nasıl oluyor da bu kadar hata yapılabiliyor? Ortada çok ciddi soru işaretleri var ve bunların makul ve mantıklı bir cevap bulması şarttır. Sayın Devlet Bahçeli yaptığı açıklamada, “İstanbul’da oyların tekrar sayımını durduran, sandık hilelerine ve usulsüzlüklerine ortam açan kim varsa tüm bağlantıları, tüm ilişki ağları araştırılmalı, mutlaka sonuca bağlanmalıdır. FETÖ’yle iltisakları varsa tespit edilip gereği yapılmalıdır” diyerek, çok önemli bir uyarıda bulunmuştur.

FAHİŞ FARKLAR VAR

Yerel seçimlerde sadece İstanbul’da değil, ülkenin birçok yerinde akılla, mantıkla, izanla izahı mümkün olmayan, hata olarak değerlendirilemeyecek çok ilginç şeyler yaşanmıştır. Sayın Bahçeli’nin önemle belirttiği gibi, oyların ilk olarak kayda geçirildiği, ıslak imzalı ve mühürlü sandık sayım-döküm cetvelleri ile sandık sonuç tutanakları ve YSK’ya bildirilen oylar arasında fahiş farkların tespiti meşru ve mecburi bir ihtiyaçtır.

KARS VE IĞDIR

YSK’ya büyük görev düşmektedir. Bu hayati kurum için seçim süreci bitmiştir, ama yargı görevi daha yeni başlamıştır. İtirazların titizlikle değerlendirilmesi, araştırılması ve vicdanları rahatlatacak şekilde bir sonuca bağlanması şarttır. İstanbul’dakine benzer itirazlar Ankara ve Kırklareli için de yapılmıştır. Kars ve Iğdır’daki durum çok daha çarpıcıdır. Seçmen taşımadan tutun da, sandık güvenliğine kadar seçim sonuçlarına doğrudan tesir edebilecek her şey yapılmıştır. Bunların tamamı belgelidir ve bu şartlarda sonuçların ilanı mümkün değildir. Orta yerde duran bilgi ve belgeler Kars ve Iğdır’da seçimlerin yenilenmesinin kaçınılmaz olduğunu göstermektedir.

YSK’DAN İHRAÇLAR

CHP’li Umut Oran’ın bilgi edindirme yasası kapsamında YSK’ya yaptığı başvuru üzerine, Bşkan Sadi Güven’in verdiği rakamları okuyucularımın ve ilgilenen herkesin bilgi ve değerlendirmesine sunuyorum. YSK Yüksek Mahkeme üyesi 11 kişiden 3’ü, İl Seçim Kurulu Başkanı 81 kişiden 11’i, İl Seçim Kurulu Üyesi 162 kişiden 59’u, İlçe Seçim Kurulu Başkanı 922 kişiden 210’u, FETÖ bağlantıları gerekçesi ile kurumdan ihraç edilmiştir. İlginç olan bundan sonrasıdır. İlçe Seçim Kurulu Üyesi 1.844 kişiden ve Seçim Müdürü görevindeki 523 kişiden hiç kimse için bir işlem yapılmamıştır. 1.254 Zabıt Katibi’nden sadece 15 ihraç vardır. YSK Yüksek Mahkeme Üyesi ve İl ve İlçe Seçim Kurul Başkanları arasında bu kadar ihraç varken, bu üyelerin kontrolünde olan ve çok daha yüksek sayıdaki İlçe Seçim Kurulu Üyesi ve Seçim Müdürlüklerinde ihraç sayısının sıfır olması çok dikkat çekicidir. Sadece bir tespitte bulundum. Yorum sizin.

SÜREÇ İŞLİYOR

Bu kadar çok belirsizlik, bu kadar çok itiraz, bu kadar çok soru işareti varken ve YSK yargı görevini dikkatle yürütürken, CHP’nin İstanbul’da “mazbata” diye tutturması, bir oldu-bitti oluşturmaya çabalaması anlaşılabilir bir durum değildir. Aynı şekilde İstanbul adayının Anıtkabir ziyareti ve deftere yazdıkları gerçekten de akla ziyan bir durumdur. Süreç işlemektedir. Herkes sabırla sonucu beklemelidir. Özellikle dışarıdan gelen değerlendirmeler, baskılar ve hatta tehditler asla kabul edilemez. Bu telaş, bu acele niye? Uluslararası toplumu işin içine dahil edilme çabaları, toplumsal bünyeyi kaşıma ve kutuplaştırma çalışmaları asla iyi niyetli değildir.

KAMUOYU İZLİYOR

Sayın Bahçeli’nin belirttiği gibi, hiç kimse yangından mal kaçırmaya uğraşmasın. Hiç kimse ülkemizi karanlığa itmek için fırsat kollamasın. Seçim sonuçlarıyla ilgili itirazları YSK en iyi şekilde sonuçlandıracaktır. Bu aşamaya kadar da mazbatasız, haksız, hukuksuz şekilde yetki ve unvan gaspına muhatapları tevessül etmesin. Kamuoyu gelişmeleri yakinen izlemektedir. Türkiye bugünkü sancılı süreci atlatacaktır. Sağduyu inanıyorum ki galip gelecektir.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ