Yeni yıl eski yıkım

Sıtkı Şeremetli

Yeni yıl eski yıkım

(Orhan KARATAŞ)

Türkiye bir otomobil üretimi ile meşgul. Bu ülkenin varlığından yana olan herkes bundan gurur duyar. CHP bundan bile bir olumsuzluk çıkardı. Yeni yılda da elbette mesellerimiz, sorunlarımız olacak. Bunların hepsinin üstesinden geliriz, de bu CHP’yi ne yapacağız? Asıl soru da, sorun da budur.

30.12.2019 10:00 

Bir yılı daha geride bırakmak üzereyiz. Zor ve sıkıntılı bir yıl geçirdik. Herkes varlık sebebine uygun olanı yaptı. Bu ülkenin varlığını, birliğini, bölünmez bütünlüğünü savunanlar her türlü zorluğa direndi, olan sıkıntılara katlandı, özel hesaplar yapmadan, ne getirip ne götüreceğini düşünmeden dik durdu. Milletten bulamadıklarını, krizde, kaosta, kargaşada, gerginlikte, Türkiye ile meselesi olanların çıkaracakları belirsizliklerde, ABD’nin tehditlerinde, AB’nin kalleşliklerinde arayanlar ise eğildiler, büküldüler, ama aradıklarını bulamadılar. Kendi utançları ile baş başa kaldılar.

ONLAR SALDIRACAK BİZ DİRENECEĞİZ

Bugün dünden çok daha ümitli, çok daha kararlıyız. Yapılanlar, yapılacakların teminatıdır. 7 düvelle birden mücadele etmek kolay şey mi? Barış Pınarı Harekatını gerçekleştirmek, ABD’yi ve Rusya’yı sizinle anlaşmak zorunda bırakmak sıradan bir durum değildir. Suriye sorunu büyük ve derindir. Mesele sadece Suriye’nin iç meselesi olarak görülemez. Dolayısı ile önümüzdeki yılda da Suriye en önemli, en ivedi sorun olarak karşımıza çıkacaktır. Terör örgütleri üzerinden yapılan kirli planlar devam etmektedir. PKK-PYD sınırlarımızdan püskürtülmüş olsa da, hala varlığını sürdürmektedir ve bizim için tehdit oluşturmaktadır. PKK’nın içerdeki teröristleri tamamen temizlenmemiştir ve fırsat kollamaktadırlar. İdlib’de yaşananlar çok vahimdir, çok sarsıcıdır ve doğrudan bizi ilgilendirmektedir. Yeni bir göç dalgasının kapımıza dayanması an meselesidir. DEAŞ’ın tamamen yok olduğunu kimse söyleyemez. Ağababaları tarafından nerede ve ne zaman sahaya sürüleceklerini tahmin etmek imkansızdır. FETÖ’yü bunlardan ayıramayız. İçimizdekileri ne kadar ayıklayabildiğimiz meçhuldür. Her yerden çıkıyor, her imkanı kullanıyorlar. Dışarıya kaçanların kahpeliği, saldırısı aralıksız devam ediyor. Bu hainleri kullananlar kim bilir daha başımıza ne işler açacaklar?

MİLLETİN EKMEĞİ İLE OYNUYORLAR

Türkiye üzerinde oynanan kirli oyunlar sadece terör örgütlerinin üzerimize salınması ile sınırlı değil. Artık kartlar açık oynanmakta, tehditler doğrudan yapılmaktadır. ABD’nin yaptırım kararları, AB ülkelerinin düşmanca tavırları kesintisiz bir hal almıştır. Özellikle ve kasıtlı biçimde ekonomimizi çökertmek istemektedirler. Bunda kısmen başarılı da olmuşlardır. Bütün toplum mühendislikleri, bütün kriz ve kaos senaryoları, hatta darbe zeminleri hep ekonomi kullanılarak oluşturulmuştur. Milletin ekmeği ile oynuyor, sonra da bunun üzerinden siyasi planlarını hayata geçiriyorlar. Bu tehdit ve tehlike geçmemiştir, ama çok daha tedbirli, çok daha hazırlıyız.

CUMHUR İTTİFAKI MİLLİ DİRENÇTİR

Bunlar oluyor diye, ne yolumuzdan döndük, ne bildiğimizden şaştık. Tam tersine bu kalleşlikler, bu saldırılar çok daha sıkı durmamız, çok daha kararlı olmamız gerektiğini bize bir defa daha gösterdi. Türk milleti bir olur, beraber olur, milli değerlerine, kendi birliğine sahip çıkarsa, ne yaparlarsa yapsınlar sonuç almaları mümkün değildir. Cumhur ittifakı böyle bir birliğin, böyle bir dayanışmanın, böyle bir dik duruşun adıdır. Cumhur ittifakı ile birlikte bütün dengeler değişmiş, bütün oyunlar bozulmuştur. Türk milletinin iradesinden başka hiçbir gücün siyaseti şekillendiremeyeceğini bütün dünya görmüş ve anlamıştır.

MUHALEFET DEĞİL FELAKET

Bizi üzen, bizi düşündüren Türkiye’nin partisi olduklarını söyleyenlerin, Türk milleti ile ters düşmesidir. Siyasi ikbali Türk milletinde değil, milletle meselesi olanlarda aramalarıdır. Muhalefet yapmak başka bir şeydir, Türkiye’nin geleceğini karartmak için seferber olmak farklı bir durumdur. CHP ve yancıları, siyasi sonuç alabilmek uğruna, ülkenin geleceğini, milletin ufkunu karartmakta en küçük bir sakınca görmüyorlar. Yapamayacakları şey, feda edemeyecekleri değer yoktur. Bunun adı siyaset değil felakettir. Türkiye bekasına sahip çıkmak için sınır ötesi operasyonlar yapar, en büyük direnci CHP ve yancıları ortaya koyar. Kanal İstanbul gibi dünya çapında bir proje gündeme gelir, anlamadan, dinlemeden, sırf muhalefet olsun diye, aklaziyan gerekçelerle bunlar karşı çıkarlar.

TÜRKİYE DÜŞMANLARI İLE AYNI SAFTALAR

Akdeniz’de tarihi bir mücadele veriyoruz. Hak ve hukukumuzu savunmak için seferber olmuş durumdayız. Karşımızdaki şer ittifakına karşı biz de kendi imkanlarımızı kullanıyoruz, kendi gardımızı alıyoruz. Libya’nın mevcut hükümeti ile son dereci isabetli, doğru ve zamanında bir anlaşma imzaladık. Bu anlaşma Akdeniz’deki bütün kirli hesapları bozdu ve durumu lehimize çevirdi. Şimdi her ne pahasına olursa olsun bunun arkasında durmak ve devam ettirmek zorundayız. Libya’ya asken göndermek milli menfaatlerimizin gereği ve bundan imtina edemeyiz. Akıl da, vicdan da, bölgenin gerçekleri de, Türkiye’nin menfaatleri de, tarihin gerçekleri de bize bunu söylüyor. Karşımızda, Yunanistan’ın, Güney Kıbrıs’ın, Mısır’ın darbeci generallerinin, İsrail’in olmasını anlıyoruz. Peki, bu CHP’ye ne demeli? Bu Türkiye düşmanları ile aynı safta olmak CHP’yi hiç mi rahatsız etmek, hiç mi düşündürmez?

YENİ OTOMOBİLE DE KARŞILAR Türkiye bir otomobil üretimi ile meşgul. Ön tanıtımı yapılan otomobil bütün dünyada büyük ilgi gördü. Bu ülkenin varlığından yana olan hiç kimse bu gelişmeden rahatsız olmayacağı gibi, gurur duyar. CHP bundan bile bir olumsuzluk çıkardı. Ya susuyorlar veya çamur atmak, bu başarıyı küçültmek ve yok etmek için altını oymaya çabalıyorlar. Bu nasıl siyasettir, bu nasıl zihniyettir, bu nasıl partidir?

Yeni yılda da elbette mesellerimiz, sorunlarımız olacak. Bunların hepsinin üstesinden geliriz, de bu CHP’yi ne yapacağız? Asıl soru da, sorun da budur.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ