Türkiye yörüngesine giremeyen Doğu Perinçek’in iftiraları

Türkiye yörüngesine giremeyen Doğu Perinçek’in iftiraları

Türkiye yörüngesine giremeyen Doğu Perinçek’in iftiraları

(Yıldıray ÇİÇEK)

      RUSYA-Türkiye arasında bir mesele olur, Rusya’yı tutar.

İran-Türkiye arasında bir mesele olur, İran’ı tutar.

Çin-Türkiye arasında bir mesele olur, Çin’i tutar.

Ermenistan-Türkiye arasında bir mesele olur, Ermenistan’ı tutar.

Suriye-Türkiye arasında bir mesele olur, Suriye’yi tutar.

Türk siyasetinde görevlendirildiği günden bu yana Türk milletinden yana olduğunu gören veya duyan olmamıştır.

Arşivlere bakın, bu konuda yanılmadığımızı göreceksiniz.

Giriş cümlelerinden, Doğu Perinçek’ten bahsettiğimi anlamışsınızdır.

Bir zamanlar Sosyalist Parti isminde bir partisi vardı. İnanın bölücülük konusunda bugün HDP’nin diyemediklerini, diyemeyeceklerini Doğu Perinçek o tarihlerde söylüyordu.

      “Türk milliyetçisi ve piyasacı düzen partileri Kürt illerinde iflas etti… Kürt milleti, kendi kaderini tayin hakkına kayıtsız şartsız sahiptir. Eğer, isterse ayrı bir devlet kurabilir.”

      “Birlikte veya ayrı yaşamak, milletlerin özgür iradelerine bağlıdır. Bu özgür iradenin ortaya konabilmesi için, Kürt illerinde referandum yapılmalıdır. Referandumda, ayrılmayı savunanlar da özgürce propaganda yapabilmelidir.”

      “Her federe devletin kendi bayrağı ve marşı vardır. Federasyonun ismi, tek bir millete dayandırılmaz.”

      “Türk milliyetçiliğine karşıyız. Mecbur değilim Atatürk milliyetçisi olmaya… Partimiz milliyetçiliği bir ideoloji olarak benimsemiyor ve Türkiye’nin ihtiyaçlarına da uygun görmüyor.”

Bu ve benzeri birçok bölücülük sözleri Doğu Perinçek’in siyasi tarihinde mevcuttur. Ha atlamadan da söyleyeyim, Kıbrıs konusunda da Rumcu duruşu vardı.

      “Kıbrıs topraklarının neredeyse yarıya yakını Türkiye’nin işgali altındadır. Bu bölgelerde egemen olan, Türkiye devletinin otoritesidir. “Türk işgali, Kıbrıs’ta tamamen sömürücü ve yağmacı bir rol oynamıştır.”

      “Kıbrıs’taki faşist Denktaş yönetimi, bu talan ve yağmayı kendi tekeline almak için kanun çıkarmak gereğini dahi duymaktadır.”

      “Askeri müdahale ve işgal her halükârda ve kim yaparsa yapsın emperyalist ve gerici bir karakter taşır. (…) Türkiye hakim sınıflarının ‘Barış Harekâtı’ perdesi arkasına gizledikleri ABD jandarmalığı ve şovenizmi bugün Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarının önemli bir kısmını işgal eden ve Kıbrıs’ın bağımsızlığını yok eden Türk hakim sınıfları (…)”

Doğu Perinçek’in Kıbrıs konusuna bakışını da özellikle vurguladım. Çünkü asıl konumuz olan Rusya’nın Komsomolskaya Pravda gazetesine verdiği demeçlerle benzerliği vardır.

Doğu Perinçek 16 Nisan 2017 referandumunda CHP’nin, HDP’nin ve Meral Akşener tayfasının (o zaman henüz parti kurmamıştı) yanında şiddetli bir hayırcı idi. Gazete ve televizyonlarında sürekli AKP-MHP birlikteliğine saldırıyordu. Hatta MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi Erdoğan’ı kayıtsız-şartsız destekleyerek havlu atmakla suçluyordu.

2018 yılındaki “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turunda Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceğine” dair iddialar kendisine sorulduğunda, “Bu yalanı uyduran kim? Dolaştıran kim? Onu da söyleyeyim. Fethullah terör örgütü ve HDP-PKK teröristleri. Bunları zaten biz yerle bir edeceğiz. Bunların Türkiye’nin geleceğinde yeri yok” diyerek, çok keskin cevaplar veriyordu.

Ne olduysa birden Cumhur İttifakı etrafında görünmeye başladı. Bu görüntüyü vermek için de “Erdoğan bizim yanımıza geldi, tebrik ediyorum onları. Türkiye’nin bağımsızlığına uygun tutum aldılar. Onlar hakkında gölge yapacak şeyler söylemekten kaçınıyorum” açıklamalarını yaparak ısınma turları yaptı. Daha sonra “Bugünün gerçeği ortada: Tayyip Erdoğan’ın AK Parti’si ve Devlet Bahçeli’nin MHP’si, ABD’ye karşı Türkiye cephesindeler. Bu partiler, HDP/PKK ve FETÖ’ye karşı kesin bir tutum içindeler” açıklamasını yaparak iyice ısındığını gösterdi.

Cumhur İttifakı’nın etrafında Doğu Perinçek’in gölgesinin görünmesi bile AKP-MHP birlikteliğine zarar vermektedir. Çünkü onun güvenilmez siyasi çizgisi, ne zaman görevlendirilme yapılacağı belli olmayan misyonu, bunun sebebidir. Geçmişteki bölücü sicili ve Rusçu, Çinci, Rumcu duruşu hep ürkütücü olmuştur.

Ne zaman Rusya, Çin ve İran’ın menfaatlerine dokunulsa anında gerçek yüzünü ve misyonunu gösteriyor.

Rusya’nın Komsomolskaya Pravda gazetesine verdiği demeçler de, bu misyonunun ve yüzünün yansımasıdır.

Doğu Perinçek, Rus gazetesine verdiği demeçlerde diyor ki : ABD, Devlet Bahçeli’nin başkanlığındaki MHP’ye operasyon yaptı ve Meral Akşener önderliğindeki grubu kopartarak İYİ Partiyi kurdurdu. Meral Akşener, Atlantik sistemine sıkı sıkıya bağlıdır ve Türkiye ile Rusya’nın arasını açmaya yönelik siyasetler izliyor. Devlet Bahçeli, İYİ Parti ile rekâbeti yüzünden zaman zaman akılcı Türk vatanseverliğinden kopuyor ve ABD yörüngesine girebiliyor.

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, Rusya’nın ikiyüzlülüğüne işaret ederek, önce 8, daha sonra 5 şehit verdiğimiz saldırıların hesabının Esad’ın rejim güçlerinden sorulmasını istemesi ile nasıl oluyor da ABD yörüngesine girebiliyor? Doğu Perinçek zekâsına göre olabiliyor.

Suriye’de Esad’ın iradesi ve kontrolü tamamen Rusya’nın elinde iken, Türk ordusuna yönelik bir saldırıda ve şehitlerimizin olduğu bir atmosferde, MHP Lideri Devlet Bahçeli hem Rusya hem Esad’a “Elinize sağlık” mı diyecekti?

Türkiye’nin menfaatlerini, şehitlerimizin hakkını savunmak ne zamandan beri ABD yörüngesi oluyor?

   “Yansın Suriye, yıkılsın İdlib, kahrolsun Esad” dediğinde, ABD yörüngesinde oluyorsa, MHP Lideri ABD’nin silahla beslediği YPG’li teröristleri temizleme adına “Ya Afrin yıkılsın ya da teröristler yakılsın” dediği günlerde hangi yörüngeye girmişti?

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin, İP isimli partiyle ne rekabeti olacak ki ondan dolayı duruşu ve kararları değişecek?

Meral Akşener’in partisi, 4600 YPG’li teröristin öldürüldüğü Zeytin Dalı Operasyonu’na “Tek adam rejimini kalıcı kılmaktan başka hiçbir amaca hizmet etmeyecek ve beka sorunu yaratabilecek Afrin savaş senaryolarına tamamen karşı” diyerek, CHP’den ve HDP’den önce karşı çıkmış partiyken, MHP Lideri Devlet Bahçeli “Ya Afrin yıkılsın ya da teröristler yakılsın” diyerek, elinde ABD silahı olan YPG’li teröristlerin gömülmesini sağlayan Türk ordusu ve hükümetinin yanında en kararlı duruşu sergilemiştir.

Doğu Perinçek şimdi senin mantığına göre Meral Akşener Amerikancı ve partisi İP’i Amerika kurduysa Meral Akşener “Sayın Erdoğan, sinirini yenemiyorsan, rasyonel olamıyorsan, ben Suriye’ye gidip, Esad ile görüşmeye, bu problemi çözmeye hazırım” deme misyonunu neye göre üzerine almaya çalışıyor?

MHP Lideri Devlet Bahçeli “Diyorum ki, yansın Suriye, yıkılsın İdlib, kahrolsun Esad. Ocağımıza ateş düşürenlerin ocağı söndürülsün. Evlatlarımızı toprağa serenlerin hayat pınarları kurutulsun” dedi diye senin mantığına göre ABD yörüngesinde olurken, Amerikancı dediklerin ve terör örgütü YPG’ye kol kanat gerenler niçin Esad’a bu kadar yakınlık sergiliyor?

Rusya, İran, ABD atalarının hayrına mı Suriye toprakları üzerinde yerleşik düzene geçtiler? Elbette hepsi bölgesel menfaatlerini, çıkarlarını düşünerek oradalar. Türkiye’nin kendi menfaatlerini, sınır güvenliğini ve kendini tehdit eden mücadelesini haklı görmek ve desteklemek yerine niçin başka ülkelerin menfaatleri için yine avukatlığa soyunuyorsun Doğu Perinçek?

Kızıl Çin, soydaşlarımız Uygur Türklerini her manada yok eder, sen Çin’i haklı çıkaran yahut yaptıklarını gizlemeye çalışan propaganda yaparsın.

Rusya’nın güdümündeki Esad, Türk askerlerini şehit ediyor. MHP Lideri Devlet Bahçeli bunun karşısında şehitlerimizin hakkını, hukukunu savunuyor ve bundan sonra olabilecek saldırıların bertaraf edilmesini yüksek sesle ifade ediyor. Doğu Perinçek anında Rusya’nın sesi, Esad’ın yoldaşı oluyor.

Yazının üst kısımlarında “özellikle vurguladım” dediğim bir konu vardı. Doğu Perinçek geçmişte de Türk ordusunun Kıbrıs Barış Harekâtı’yla soydaşlarımızı Rumların zulmünden kurtarmasına “talan”, “sömürü”, “yağma”, “ganimet”, “ABD jandarmalığı” gözüyle bakmıştı. Yani Türk’ü korumak, savunmak Doğu Perinçek’in gözünde her zaman ABD yaftasıyla anılmayı sağlıyor. Baksanıza Kıbrıs Türklüğünün bağımsızlığı bile onun gözünde Amerikancılık olmuştu! Sonradan merhum Rauf Denktaş ile pozlar vererek, Kıbrıs mücahidi gibi tavırlara girse de bu yaptıkları unutulacak gibi değildir.

“Doğu Türkistan’a zulüm yapılmasın” diyorsun, hemen “Vay Amerikancı” yaftasını yapıştırıyor.

   “Rusya destekli Esad askerlerimizi şehit etmesin, şehit ettiklerinin bedelini ödesin” diyorsun, hemen “Vay Amerikancı” yaftasını yapıştırıyor.

Böyle zihniyetlerle Türkiye’nin hakkını, hukukunu korumak mümkün değildir.

Rusçuluk, Esadcılık yapan Doğu Perinçek için şehitlerimizin bir önemi olsaydı, geçmişte teröristbaşı Öcalan’la o sırıtarak gül alışverişini zaten yapmaz, PKK söylemleriyle siyasete girişmez ve Ergenekon davasından hapis yatıp çıktıktan hemen sonra çıktığı ilk CNN Türk programında “PKK’lılara genel af çıkarılsın, Öcalan da serbest bırakılsın” demezdi. Ama bu Doğu Perinçek dün bunları yaptığı gibi, yarınlarda da benzerlerini yapabilecek karakter sahibidir. O yüzden ona güvenilmez, onunla yol yürünmez. Onun “Devlet Bahçeli, ABD yörüngesinde” sözüyle gerçekleri çarpıtmaya çalışması, zekâ düzeyini ve karanlık mikserliğini göstermektedir. Doğu Perinçek o muhteşem zekâsıyla Rusya’yı, silahlarını ABD’nin verdiği YPG terör örgütüyle Esad rejimini aynı masada birleştirmesini yorumlayabilir mi?

Rusya’nın hava desteğiyle Esad rejiminin Halep ve civarındaki gerçekleştirdiği saldırılara YPG terör örgütünün de destek vermesini o muhteşem zekâsıyla nasıl izah etmektedir?

Rusya ve Esad, silahını ABD’nin verdiği terör örgütü YPG ile beraber siviller üzerine saldırı gerçekleştiriyorsa, o zaman bunlar hep beraber ABD yörüngesinde olmuyor mu?

MHP Lideri Devlet Bahçeli “Yansın Suriye, yıkılsın İdlib, kahrolsun Esad” dediğinde de, “Ya Afrin yıkılsın ya da teröristler yakılsın” dediğinde de hep Türkiye’nin yörüngesindeydi. MHP Lideri Devlet Bahçeli aklı, fikri, vizyonu, duruşu, bakışı hep Türk yörüngesinde olan bir liderdir.

Ya sen Doğu Perinçek?

Siyasi evrende sürekli dönen, bir bakmışsın Rus’un, bir bakmışsın Çin’in, bir bakmışsın Ermeni’nin, bir bakmışsın Rum’un, bir bakmışsın Suriye’nin, bir bakmışsın PKK’nın yörüngesine giren uzay aracı gibidir.

Yörüngesi bu kadar tuhaf ve çok olan birisi, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Türkiye yörüngesini anlayamaz. Ömrünü MHP ve Ülkücü Hareket düşmanlığıyla geçirmiş birinden de Türkiye yörüngesinde durmasını beklemek zaten zaman kaybı olacaktır.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ