Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden bu yana içerideki hainler, dışarıdaki emperyalist güçler tarafından yıkılmak istenmektedir. Emperyalist güçler, Türkiye Cumhuriyeti’ni bölmek için bu manada 43 yıldır terör örgütü PKK’yı kullanıyor. Bu manada binlerce askerimizi, polisimizi şehit ettiler, masum insanlarımızı çoluk çocuk, kadın, yaşlı demeden katlettiler. Kendileri de yaşadıkları dağlarda mağara faresi gibi öldürülmekten bıkmadılar. Son yıllarda da Türk Ordusu, Emniyet Güçleri öylesine PKK’lı temizliği yapıyor ki öldürülmekten bıkmadılar. Irak’ta, Suriye’de ve Türkiye’de her gün leşleri yerlerde sergileniyor.

Yere dizilen leşlerine baksalar kıyamete kadar uğraşsalar Türkiye Cumhuriyeti’ni bölemeyeceklerini anlayacaklar ve emperyalistler için avcı köpekliği yapmaktan vazgeçecekler.  Ama avcı köpekliği yapmak ruhlarında olduğu için 43 yıldır vazgeçmediler.

Bunlar pusucu kahpedir. Türk Ordusuyla göğüs göğüse çarpışamazlar. Ya pusu kurarlar, ya yola mayın döşerler. Ya da gece karanlığında karakol basarlar.

Korkaktırlar. Türk askerine yakalandıkları vakit it gibi kuyrukları titrer. Adeta yalvarırlar.

Bunların başındaki terörist Öcalan’ın yakalanıp Türkiye’ye getirildiğinde Türk yetkililere söylediği “Türk devleti görev verirse hizmet etmeye hazırım. Anam Türk” yalvarışı unutulmamıştır. Sözde Kürtçülük yaparken, anasını Türk yapan korkaklık. Bu öyle bir korkaklık halidir ki sorgusunda da gençliğinde “Ülkü Ocaklarının üyesi” olduğunu söylemişti.

PKK’nın dağ ve şehir kadrosundan olan ve 6 yıldır cezaevinde bulunan terörist Demirtaş da geçtiğimiz günlerde “Ortak paydamız demokratik cumhuriyet, ortak evimiz Türkiye, ortak devletimiz Türkiye Cumhuriyeti devletidir” sözleriyle bu korkaklıktan bir boyut yansıttı.

Cezaevine girmeden önce “Seçimlerden sonra özerklik ilan edeceğiz“, “Kürdistan kurulacak”, “Anavatanım Kürdistan‘dır” diyen, Doğu ve Güneydoğu bölgesinde terörle mücadele eden güvenlik güçlerine “Gazetelere bakın büyük temizlik operasyonuymuş… Siz kimsiniz ya? Siz kimi nereden süpürüyorsunuz? Siz ancak bu toprakların kanalizasyonunu temizlersiniz“ şeklinde hakaret eden korkak Demirtaş şimdi “ortak evimiz Türkiye, ortak devletimiz Türkiye Cumhuriyeti devletidir” diyor, askerimizi, polisimizi şehit eden, masum insanları öldüren PKK’lı alçaklara “PKK’lı gençlerin ölüsüne de, dirisine de sahip çıkacağız” şeklinde kol-kanat gererken şimdi “Ortak evimiz Türkiye, ortak devletimiz Türkiye Cumhuriyeti devletidir” nutukları atıyor.

Aslında bu cümlesi bile sakıncalıdır. Yine “ayrı millet” kurgusunda “ortak evimiz, ortak devletimiz” dese de eski bölücü söylemlerine rağmen kulağa hoş geliyor.

Bu bükemediği Türk devletinin elini öpen bir PKK’lının dönüşümüdür. Terörist Demirtaş’ın bu söylemlerine PKK’lı yandaşları bile “Kürdistan’ı kurmaya yola çıktık, az daha Ülkücü olacağız” diye dalga geçmektedir. Başlarındaki korkak Öcalan “Ülkü Ocakları üyesiydim” derse bunlar neler demez ki?

Terörist Demirtaş’ın “Ortak evimiz Türkiye, ortak devletimiz Türkiye Cumhuriyeti devletidir” şeklinde tribünlere oynayan cümlelerinin hiçbir samimiyeti yoktur. Osman Kavala’nın akıbetini yaşamamak için topluma kendini aklamayla alakalı algı çalışmaları yapmaktadır.

Önce PKK’lı teröristleri azmettirerek şehit ettirdiği askerlerimizin, polislerimizin, masum vatandaşların hesabını verecek, ondan sonra istediği tribünde istediği gibi kıvırıp, istediği kadar oynama hakkını elde edecek…

Türkiye Cumhuriyeti’ni bölmek, parçalamak için PKK’lıların her kanlı eylemlerini öveceksin, destekleyeceksin şimdi korkudan “Ortak evimiz Türkiye, ortak devletimiz Türkiye Cumhuriyeti devletidir” numaraları çekeceksin…

Biz sana asla kanmıyoruz katil ve terörist Demirtaş!

Sen, ancak sana şeref madalyası takacak olan Kemal Kılıçdaroğlu’nu, seninle kahvaltı yapacak Meral Akşener’i elinde oyuncak gibi oynatırsın… Zaten “Oyunuzu CHP ve İyi Parti’ye verin” diyerek oyuncaklarına sahip çıkmıştın…