Türkiye yıllardır kendine musallat olan PKK başta olmak üzere birçok terör örgütüyle mücadele ediyor. Bu uğurda binlerce şehit ve gazi verdik. Aralıksız devam eden bu mücadelede yüreğimizi en çok acıtanda terörle mücadele konusunda içimizden vurulmamızdır.

Terör örgütü PKK biliyorsunuz ateist temelinde kurulan bir örgüt ama Müslüman, Hristiyan, Musevi, Yahudi olan birçok devlet sırf Türk milletine duyduğu düşmanlıktan dolayı bu terör örgütünü yıllardır desteklemektedir. İran, Irak, Suriye PKK’ya yıllardır kucak açan ülkeler oldu. İsrail her türlü stratejik desteği verdi. AB ülkeleri silah yardımından tutun, her türlü desteğini sürdürüyor. ABD ise terör örgütünün her türlü bakımını ve beslenmesini yapıyor. İşin en acı tarafı da silahları üretiyor, terör örgütü YPG’ye gönderiyor. Parasını da Suudi Arabistan’dan alıyor. Hal bu, manzara maalesef bu…

Dikkat ediyor musunuz?

Son zamanlarda AB ülkelerinde PKK hareketliliği çoğalmaya başladı. Fransa Marsilya’da terör örgütü PKK’ya kamp açtırırken, İtalya’da da eline örgüt paçavralarını alan PKK, Türkiye’yi protesto gösterileri yapıyor.

Puşt puştluğunu, kış kışlığını yapıyor. Buna da pek şaşırmıyoruz.

Bizi asıl kahreden Türkiye sınırı içindeki terör örgütü PKK’ya destek verenlerdir. PKK’nın siyasi uzantıları CHP ve HDP’ye kuyruk olanların bunu çok meşru gibi göstermeye çalışmasıdır.

AB ülkelerinde terör örgütü PKK’ya destek yine artış gösterirken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, PKK’ya en büyük darbenin vurulduğu şu günlerde onlara “Terörle mücadele yasası, uluslararası hukuk normlarına göre yeniden şekillendirilmeli” diye sinyal vermiş… Gerçi Kemal Kılıçdaroğlu’nun sinyali 24 saat için durmuyor.

“PKK’lıları serbest bırakacağım” diyor…

“PKK’ya operasyon yaptırmam” diyor…

“HD(P)KK’ya dokundurtmam” diyor…

Diyor da diyor… Biz ABD’ye, AB ülkelerine, sözde komşu ülkelere PKK’ya destek konusunda ne söylesek boştur. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Atatürk’ün miras bıraktığı CHP bugün CHP=PKK haline gelmişken onlara söylediğimiz her söz, gösterdiğimiz her tepki beyhude çaba oluyor. ABD ve diğerlerini PKK’ya destekle suçladığımızda onlarda “Önce siz kendi içinize bakın” diye zaman kazanmaya çalışırsa ne diyeceğiz?

Kemal Kılıçdaroğlu terörle mücadele yasasını tekrar şekillendirecekmiş!

Ne yapacaksın?

Cumhurbaşkanı seçilirsen terörist Demirtaş yardımcın, Pervin Buldan İçişleri Bakanı, YPG’nin başındaki Mazlum Kobani denen alçak Dışişleri Bakanı, “CHP ile düşünce olarak aynı noktadayız” diyen teröristbaşı Murat Karayılan Genel Kurmay Başkanı mı olacak?

Kemal Kılıçdaroğlu tezkerede Hayır oyu kullanarak Irak ve Suriye’deki terörle mücadeleye açıkça karşı çıkmıştı. Geçtiğimiz haftaki konuşmasında da açıkça terörle mücadele operasyonları karşısında olduğunu vurguladı.

Kemal Kılıçdaroğlu Türk Devleti terörle mücadele çıtasını yükselttikçe gerginleşiyor, sinirleniyor. Psikolojisi anladığım kadarıyla çok bozuk. YPG’li evlatları günlük 10’ar 15’er gidince yüreği yanıyor galiba…

Bu kadar yırtınması karşısında bir de karar vericiler onu Cumhurbaşkanı adayı yapmazsa onun halini hiç düşünemiyorum. Ama şunu biliyorum, Kemal Kılıçdaroğlu bu ülkede terör örgütlerine yardım ve yataklıktan bir gün mahkemelerde hesap verecektir.