Biliyorsunuz Türkiye’deki muhalefetin cezaevinde Selahattin Demirtaş isminde üst akıl konumunda bir önderleri var. Laf olsun diye “önderleri” demedim.

Selahattin Demirtaş gerçekten CHP ve ittifak kuyruklarının ortaklaşa değer verdiği ve önder gördüğü kişidir. Geçtiğimiz gün bu durum bir kez daha netleşmiştir. Terörist Selahattin Demirtaş cezaevinde sürekli muhalefet için yön tayin ediyor. Geçtiğimiz sabah sosyal medya hesabından muhalefete “Hiç değilse Meclis’te temsil edilen muhalefet partilerinin genel başkanlarının, ortak bir basın toplantısıyla hükümeti istifaya çağırmalarının ve yedi bölgede yedi ortak miting yaparak halkla birlikte derhal seçim istemelerinin önünde bir engel mi var? Bugün değilse ne zaman?” çağrısında bulundu. Terörist Demirtaş’ın talimat gibi bu çağrısından sonra Kemal Kılıçdaroğlu öğleden sonra “Haydi Meydana” diyorum. İlk mitingimiz Mersin’de!” açıklamasını yaptı.

CHP milletvekillerinin 7 gün 24 saat “serbest bırakılsın” dediği, yine bir CHP milletvekilinin “Selahattin Demirtaş inşallah Cumhurbaşkanı seçilir” dediği, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “şeref madalyası” takmaya çalıştığı bir manzarada terörist Demirtaş’ın bunlar için kanaat önderi olması kadar doğal bir şey yoktur. CHP’nin ruhundan önder Atatürk çıkarıldı, onun yerine yeni önderleri terörist Demirtaş oldu.

Demirtaş “tak” diye miting istiyor, Kılıçdaroğlu “şak” diye miting programı yapıyor.

Bu durum bile CHP’nin kimlerin elinde oyuncak olduğunu göstermektedir. CHP HDP’nin elinde, Kandil’in elinde, terörist Demirtaş gibilerin elinde resmen oyuncak durumdadır. Elbette sadece bunların elinde değil, daha birçok terör örgütü, karanlık güç, uluslararası güç elinde de oyuncak olmuştur.

CHP emperyalizm figüranlığı için oyun sahnesi, mandacılık için sıcak yuva durumuna getirilmiştir.

Türkiye üzerinde oynanan oyunlardan bahsedince hemen “Bırakın kardeşim her olayı dış güçlere bağlamayı” diyorlar. Hatta dalga geçen “Dıjjj güçlerrr”, “Dış minnaklar” esprileri yapıyorlar.

Joe Biden ABD Başkanı seçilince, Kemal Kılıçdaroğlu’nun dış politikada akıl hocası olan Başdanışmanı Ünal Çeviköz “Biden’den beklentimiz Türkiye’ye demokrasi ve özgürlük vurgusu yapmasıdır” diyorsa, CHP’nin televizyonu Halk TV’de daha geçtiğimiz günlerde CHP eski Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt “Bu NATO’nun ve Avrupa’nın Türkiye’de demokrasi olsun diye bir derdi olduğuna inanmıyorum. Olsaydı 10 yıldır bazı müdahaleler yapardı” diyorsa şimdi biz CHP’nin bir dış güç unsuru olduğunu vurgulamayalım mı?

ABD, sınırımızdaki PKK’nın Suriye kolu YPG’ye tonlarca silah yardımı yaparken, YPG yüzlerce askerimizi şehit ederken “YPG bize saldırmaz. Türkiye’nin beka problemi yok” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’nun dış güç figüranı olduğu düşüncemizi beynimizden mi silelim?

Türkiye’ye terör örgütlerini besleyerek saldırmaları, 15 Temmuz gibi kanlı darbe girişimlerinde bulunarak Türkiye Cumhuriyeti’ni ele geçirme çabaları dış güç oyunu değil mi?

Bunları yapanların şimdi ekonomik kumpaslar kurması mı şaşırtıcı oluyor iç minnaklar?

ABD’den özgürlük, demokrasi dilenen, NATO’dan ve Avrupa’dan Türkiye’ye müdahale bekleyen sizler zaten her türlü dış güç oyununda figüran olarak rolünüzü oynamıyor musunuz?

          “PKK’lı teröristlerin ölüsünedirisine sahip çıkacağız” diyen Demirtaş’tan miting talimatı alanlar, zaten sizler bu ülkenin tarihe geçen yüz karalarısınız. Bu ülkede gün gelecek torunlarınız bile isimlerinizi anmaya utanacak…

CHP bu ülkenin milli güvenlik sorunu, dış güçlerin iç minnak temsilcisidir.