BEN ESKİ BALIKESİR’İ ÖZLEDİM.. ÖZLEDİM..

ÖZLEDİM. GERÇEKTEN ÇOK ÖZLEDİM…

(Aydın AYHAN)

SÜNNETLERDE SÜNNET ÇOCUKLARI FAYTONCULARIN YANINA OTURTULURDU. FAYTONCULARIN AYRI BİR RACONU VARDI. HAFİF KABADAYI TAKILIRLARDI. O SÜSLÜ FAYTONLARIMIZI ÖZLEDİM.

SÜNNETLERDE EN BÜYÜK KEYFİMİZ FAYTONLARA BİNMEKTİ. ÇOCUK SÜNNET OLUNCA DA BİRİSİ “MUŞTUUUU..!” DİYE BAĞIRARAK MENDİL İÇİNDE LOKUM VE PARA VE AYRICA ŞEKERLER ATARDI. O MENDİLİ KAPMAYI, ŞEKER TOPLAMAYI ÖZLEDİM.

BENİM YAŞTAKİLER MUTLAKA “KADER KISMET” ÇEKMEYİ HATIRLARLAR.. ONLARI BİLE ÖZLEDİM. İÇİ İNCİR ŞEKERİ DOLU, NUMARALI VE RESİMLİ KAĞITLARI TOPLAMAYI, O KAĞITLARLA “ALT MI, ÜST MÜ” OYNAMAYI ÖZLEDİM.

EVET; ÜÇ TAŞ, BEŞ TAŞ, DOKUZ KİREMİT OYNAMAYI. SOKAKTA BİLEZ OYNAMAYI, HER ERKEK ÇOCUKTA OLAN LASTİK SAPANLARLA KUŞ AVLAMAYI (HİÇ AMA HİÇ BİR ZAMAN DA AVLAYAMAZDIK ) ÖZLEDİM.

SÜNNETLERDE, DÜĞÜNLERDE KEŞKEK VEYA TİRİT VERİLİRDİ. BİZ DE BİR KÖŞEDE BÜYÜK BİR ZEVKLE YERDİK. NE BÜYÜK KEYİFTİ. ŞİMDİ TAVUKLU PİLAV VERİLİR OLDU. BEN KEŞKEĞİ, TİRİTİ, BERABERLERİNDE VERİLEN “ZERDE” TATLISINI ÖZLEDİM.

ESKİDEN İNCE KAHVERENGİ SİMİTLERİMİZ OLURDU. NOHUT MAYASI İLE YOĞURULUR, PEKMEZLİ SUYA BATIRILIP SUSAMDA YUVARLANDIKTAN SONRA PİŞİRİLİRDİ. BEN BALIKESİR SİMİDİNİ ÖZLEDİM.

PAŞAALANI MEVKİİ BOMBOŞTU. SADECE BİR KAÇ KOYUN AĞILI VARDI. BALIKESİRLİLER MANTARINI BURDA TOPLARDI. SONBAHAR SABAHLARI. ÇOCUKLARIMLA BİRLİKTE KENDİ TOPLADIĞIMIZ ÇİM MANTARLARINI ÖZLEDİM.

SARI BOYNUZ SAPLI ÇAKILARIMIZ OLURDU, İKİYE KATLANAN. 1950Lİ YILLARDA ESKİ CAMİ KARŞISINDAKİ KÖPRÜDEN DEVEYONCASI’NA KADAR DERE KENARINDA BIÇAKÇILAR OLURDU. ONLAR İMAL EDERLERDİ. O ÇAKILARLA DERE KENARLARINDAKİ SÖĞÜT DALLARINDAN KENDİMİZE DÜDÜK YAPARDIK. O ÇOK KESKİN ÇAKILARIMIZI ÖZLEDİM. EN GÜZEL ÇAKILARI DA “BIÇAKÇI DERVİŞ AMCA” YAPARDI.

İLKOKULLARIMIZDA “YERLİ MALI HAFTALARI” OLURDU. HERKES EVDEN BİR ŞEYLER GETİRİR, HEP BERABER YERDİK. ÖĞRETMENLERİMİZ BİZE “YERLİ MALI KULLANMA”NIN NE OLDUĞUNU ANLATIRLARDI. “YERLİ MALI HAFTALARINI” ÖZLEDİM.

OKULLARDA İÇİNE MÜREKKEP KOYDUĞUMUZ, DEVRİLSE DE MÜREKKEBİ DÖKÜLMEYEN HOKKALARIMIZ VE İÇİNDEKİ MÜREKKEBE BANDIRARAK YAZDIĞIMIZ DİVİTLERİMİZ, ERİK AKMALARINI SUDA ERİTEREK KENDİ YAPTIĞIMIZ TUTKALI SÜRÜP YAPIŞTIRDIĞIMIZ ÇOK RENKLİ EL-İŞİ KÂĞITLARIMIZ OLURDU.

O ESKİ İLK OKULLARIMIZI ÖZLEDİM.

OKUL KAPILARINDA KÜÇÜK KÂSELERDE YAPTIKLARI SU MUHALLEBİSİNİ GÜL ŞERBETİ İLE TATLANDIRAN MUHALLEBİCİLER OLURDU. O MUHALLEBİLERİ ÖZLEDİM.

BALIKESİR’DE ESKİDEN HER EVİN BAHÇESİ OLURDU. O BAHÇEDE MUTLAKA BİR KUYU VE BAHÇENİN BÜYÜKLÜĞÜNE GÖRE; ASMA, DUT, KAYISI, ERİK VEYA BADEM VE MUTLAKA GÜL OLURDU. BAHARDA ONLARI YERDİK.

EVLERDE BUZ DOLABI YOKTU KUYULARA SU SARKITIR, YAZ SICAKLARINDA SERİNLERDİK.

TOPRAK TESTİLERİMİZ OLURDU. SUYU SERİN TUTARDI

ESKİ BAHÇE İÇİNDEKİ EVLERİMİZİ ÖZLEDİM.

TAHTA YUVARLAK KUTULARDA SATILAN PEKMEZ AĞDASI OLURDU. EKMEĞİMİZE SÜRER YERDİK.

PESTİLLER OLURDU. KAYISI VEYA ERİKTEN YAPILIRDI. YÖRÜKLER “KIZILCIK EKŞİSİ”, ALUÇ, AHLAT, GÜVEM, BÖĞÜRTLEN, KUZU KULAĞI OTU GETİRİRLERDİ PAZARA. ESKİ PAZARLARI, BAHÇELİ OLAN EVLERİMİZİ ÖZLEDİM.

KARA TEPE BAŞTAN SONA BAĞLARLA KAPLIYDI. BADEM AĞAÇLARI DİBİNDE “KUZUKULAĞI” OLURDU.

O EKŞİ KUZUKULAKLARINI, ÇAĞLA ÇALDIĞIMIZ AĞAÇLARI ÖZLEDİM.

DÜRÜST KABADAYILARI VARDI HER MAHALLENİN. HAKSIZLIKLARA KARŞI DİMDİK DURURLARDI. ACİZDEN YANA OLURLARDI. MAHALLENİN NAMUSUNU KORURLARDI. DOĞRU YOLDAN SAPMA ARZUSU GÖSTEREN GENÇLERE NASİHAT EDERLERDİ.

KENDİNE ÖZEL KIYAFETLE DOLAŞAN “EFE ARİF ABİYİ” VE ONUN SADECE BAĞLAMA ÇALINAN “KAVESİNİ” ÖZLEDİM

ESKİ ŞEHİR OTOBÜSLERİ “DÜZAYAK”TI. ŞİMDİKİ YENİLER ADETA HİLKAT GARİBESİ. ÖNDE DE ARKADA DA OTURULACAK YERLERE MERDİVENLE ÇIKILIYOR. “KİM ALDIRDI BU ACAYİP OTOBÜSLERİ” BİLMEM.

BEN ESKİ OTOBÜSLERİMİZİ ÖZLEDİM..

ESKİDEN “ÇUH ÇUH” TRENLER VARDI. KÖMÜR İLE ÇALIŞIRLARDI. PARK KÖPRÜSÜ ÜZERİNDEN ALTINDAN GEÇEN LOKOMOTİFLERİN BACALARI İÇİNE TAŞ ATARDIK. ELİMİZ YÜZÜMÜZ KAPKARA İS OLURDU. O ÇUH ÇUH TRENLERİ ÖZLEDİM.

SOKAKLARDA TOP OYNARDIK. AMA BAŞKA ÇEŞİTLİ SOKAK OYUNLARI DA OYNANIRDI. BİZ SOKAKLARDA BÜYÜDÜK. MERTLİĞİ, KALLEŞLİĞİ, DOSTLUĞU, DÜRÜSTLÜĞÜ, ERKEKLİĞİ SOKAKLARDA ÖĞRENDİK. SOKAĞIMIZDAKİ KADINLARIN, KIZLARIN NAMUSU BİZDEN SORULURDU ADETA. KENDİMİZİ ONLARI KORUMAYA MECBUR HİSSEDERDİK.

O SOKAKLARIMIZI ÖZLEDİM.

KENDİ OYUNCAĞIMIZI KENDİMİZ YAPARDIK. ARTIK ÇOCUKLAR TELDEN ARABA YAPMAYI, TEKERLEK ÇEVİRMEYİ, ÇAMURLARA KAZIK ATMAYI, İP SARIP “TOKA” OYNAMAYI BİLMİYORLAR. BEN O OYUNLARI ÖZLEDİM.

BİR “ANTRENMAN SAHASI” VARDI. BİSİKLETE BİNMEYİ ORDA ÖĞRENMİŞTİK. ORADA TOP OYNAR, KOŞAR, YARIŞIRDIK. HEMEN YANLARINDA KAYNAK SULARI VARDI. TOPRAKTAN SULAR KAYNARDI. SUSADIĞIMIZDA İÇER, ELİMİZİ, YÜZÜMÜZÜ YIKARDIK. ŞİMDİ PARK YERİ YAPILDI. BEN ANTRENMAN SAHAMIZI ÖZLEDİM.

ÇAMLIKTA BİR RAMAZAN TOPU OLURDU. RAMAZANLARDA İFTAR VE İMSAK ZAMANLARINI BELLİ ETMEK İÇİN PATLATILIRDI. ONUN SESİNİ DİNLER, PATLADIĞINDA ORUCUMUZU AÇARDIK. BEN O RAMAZAN TOPU SESİNİ ÖZLEDİM.

AÇIK SİNEMALARDA VE DEMİRYOLU KENARINDAKİ BAHÇE GAZİNOLARDA ÇEKİRDEK “ÇITLATMAYI” ÖZLEDİM.

EVLERDE ANNELERİMİZ KIŞ İÇİN TOPRAK KÜPLERE TURŞU KURARLARDI. O TURŞULARIN SULARINI BİLE İÇERDİK. AMA DAHA ÇOK PAŞA CAMİ KARŞISINDA RAHMETLİ TURŞUCU NİHAT AMCAYI VE TURŞULARINI, MEYVE SULARINI ÖZLEDİM.

LİSELİ YILLARIMDA DİĞER OKULLARLA HEYECANLI MAÇLAR YAPARDIK. YENEN TAKIMLARI BİLE ALKIŞLARDIK. OKUL MAÇLARINI ÖZLEDİM.

ÜNİVERSİTE YOKTU. “BALIKESİR LİSESİ” ADETA ÜNİVERSİTE İDİ. MUHARREM HASBİ LİSESİ SONRADAN AÇILDI. ANCAK EŞDEĞER OKUL OLARAK; ÖĞRETMEN OKULU, SANAT OKULU, TİCARET LİSESİ VARDI. KASABALARDA LİSE YOKTU. BALIKESİR’E GELİRLERDİ. ÖZELLİKLE MAÇLAR ARAMIZDA ÇOK ÇEKİŞMELİ GEÇERDİ. MAÇLARI ÖZLEDİM.

HER OKULUN İZCİ TEŞKİLATLARI OLURDU. BAYRAMLARDA GİYİNİP GEÇERLERDİ. NE GEÇİŞLERİ OLURDU AMA. BEN İZCİLERİMİZİN GEÇİŞLERİNİ ÖZLEDİM.

CUMARTESİ PAZAR GÜNLERİ ASKERİ BANDO VE BİR BÖLÜK ASKER MİLLİ KUVVETLER CADDESİNDEN AŞAĞI BAYRAK TÖRENİNE GEÇERLERDİ. HEP DURUR GURURLA BAKARDIK. NE GEÇERLERDİ AMA..

BANDONUN GEÇİŞLERİNİ ÖZLEDİM.

BALIKESİR’İN FARKLI BİR KONUŞMA TARZI VARDI. GALİBA ARTIK BEN VE BİRKAÇ ARKADAŞ KALDIK BALIKESİRCE KONUŞAN SOKAKLARDA. ZIRATÇI ISMAYIL, KASAP İSMAYİL (Özbirlik), TAKSİİİİİİİİİ, ŞAYAKÇI MEMEEEEEET, HEP BİLE GİTTİLER.

“EH HADİ GARİ” GONUŞMALAANIZI PEK ÖZLİYİVEEDİM GARİ..

GECELERİ “BOZAAAAAA” DİYE BAĞIRAN BOZACILARI,

“DONDURMAM KAYMAAAAAK” DİYEN SEYYAR DONDURMACILARI,

ESNAF KAHVELERİNDE “TAVŞANKANI” ÇAYI YUDUMLAMAYI,

“GASTEEEEE… YAZIYUUUU” DİYEREK KOŞAN GAZETE DAĞITICILARINI, /HELE BİR ATEŞ GEZETESİ DAĞITICISI VARDI. ANAFARTALAR VE MİLLİ KUVVETLER CADDELERİNDE KOŞAR ADIM: “ATEEEEŞ.. GAZTE ATEEEEŞ” DİYE BAĞIRARAK KOŞAR ADIM GAZETE DAĞITIRDI.

“SİMİİİİT.. SİMİTÇİ GELDİİİ.. TAZE SİMİT.. KITIR SİMİİİT..” DİYE BAĞIRARAK KAPIMIZA KADAR HER SABAH SİMİT GETİREN SİMİTÇİLERİ,

“CEVİZ HELVAAA… KOZ HELVAAA.” DİYE DOLAŞAN HELVACILARI ÖZLEDİM.

HER ŞEYİN FİYATINI KURUŞUNA GÖRE HESAPLAYIP YAZAN, OTUZ İKİ LİRA YİRMİ YEDİ KURUŞUN ÜSTÜNÜ VEREN, PAZARLIK YAPANI HAŞLAYAN “UMMAN-I BEREKET TİCARETHANESİ SAHİBİ GARA ZİYA’YI”,

ARADIĞIN HER TÜRLÜ GIDA MADDESİNİM EN KALİTELİSİNİ BULABİLECEĞİN “BANDIRMALILAR BAKKALİYESİNİ”,

KIZDIRILDI MI ÖFKEDEN ADETA TAŞAN RADYOCU REFİK AMCAYI,

ÖĞRENCİLERİN BÜTÜN İHTİYAÇLARININ BULUNDUĞU İTİMAT KIRTASİYEYİ,

FOTO REFİK’İ,

FOTO ÖZEN’İ

ÇOCUKLUĞUMDAN BU YANA TANIDIĞIM EN MÜHİM ENTELEKTÜELLERDEN OLAN VEÇHİ AMCAYI(UZUN VEÇHİ)

VE GENE ÇOK GÜZEL PİYANO, KEMAN ÇALAN, ŞARKILAR SÖYLEYEN, HİÇ DURMADAN KİTAP OKUYAN ENTELEKTÜEL KENAN AĞABEYİ,

KEMAN, PİYANO ÇALAN LİSE KÜTÜPHANE MEMURU FEHMİ HOCAYI ÖZLEDİM.

DOSTLUKLARIYLA GURUR DUYDUĞUM; GAZETECİLERİ, CAHİT ALBAYRAK’I(TOPAL CAHİT), CEVDET DEMİRAY’I, EKREM BALIBEK’İ, REŞİT KIPÇAK’I ÖZLEDİM.

YAHU BEN UNUTULMAZ HATIRALARLA DOLU ATATÜRK PARKINI ÖZLEDİM.

HAAAA, “ANKARA ZAFER TİYATROSU”NU, ÇADIR TİYATROLARINI DA “AÇ.. AAAAÇ… AÇLAR”I ÖZLEDİM BİLE ÖZLEDİM BE.

ESKİ BALIKESİR’DEN HATIRALARIMDA ÖZLEDİĞİM O KADAR ÇOK ŞEY VAR Kİ YAHU…