RAUF DENKTAŞ VE KIBRIS DAVASI

Sıtkı Şeremetli

14 OCAK 2019 BİRLİK GAZETESİ

RAUF DENKTAŞ
VE KIBRIS DAVASI

Dün 13 Ocak 2019’du. Bundan tam 7 yıl önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurucu Cumhurbaşkanı, Kıbrıs davasının büyük önderi Rauf Denktaş’ı kaybetmiştik. Ömrünü bu dava için adayan ve her türlü zorluğuna rağmen mücadelesinden bir an bile vazgeçmeyen Rauf Denktaş’ı bir kez daha rahmetle ve minnetle yâd ediyoruz.
Tam 88 yıllık ömrünün hemen hemen her evresinde verdiği mücadeleler esnasında bütün amacı Kıbrıs’ta Türklerin bağımsız bir devlet olarak yaşamalarının sağlanmasıydı. Hayatını kısaca özetleyen bilgiler şu şekilde: “Rauf Denktaş, 27 Ocak 1924 tarihinde Baf şehrinde doğdu. 27 Kasım 1948 tarihinde düzenlenen mitingde Fazıl Küçük ile birlikte hatiplik yaptı. Bu dönemde Kıbrıs Türk Kurumlar Federasyonunun genel başkanı seçildi. Daha sonra Enosis ve EOKA’ya karşı mücadele etmeye başladı. 1 Ağustos 1958 tarihinde de Türk Mukavemet Teşkilatı’nı kurdu. Aynı yıl içerisinde Rumların Türk köylerine saldırması üzerine Ankara’ya giderek adaya asker gönderilmesini talep etti. Bunun yanında Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’nın hazırlanmasında da büyük çaba gösterdi. 16 Ağustos 1960 tarihinde de 650 kişilik Türk alayı Magosa Limanı’na ayakbastı. 1964 Londra Konferansı’nın ardından da Makarios tarafından istenmeyen adam olarak ilan edildi ve Kıbrıs’a girmesi yasaklandı. Ancak bu emre uymayan Denktaş, gizlice Erenköy’e giderek savaşa katıldı. 1967 yılında da yakalanarak tutuklandı. Türk Hükümeti’nin yoğun siyasi baskıları sonucunda da serbest bırakıldı.
1968’de yasağın kalkması üzerine de Kıbrıs’a döndü. 1970 seçimlerinde de Türk Cemaat Meclisi Başkanlığı’na seçildi. 13 Şubat 1975’de Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin ilanının ardından da meclis başkanı oldu. 1976 yılında yapılan ilk genel seçimlerde de devlet başkanlığına getirildi. 15 Kasım 1983’de de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yeni cumhurbaşkanı oldu. 1990,1995 ve 2000 yıllarında da yeniden bu göreve seçildi. Rauf Denktaş 13 Ocak 2012 tarihinde organ yetmezliği sebebiyle yaşamını yitirdi. Vefatının ardından Türkiye ve KKTC’nde ulusal yas ilan edildi. Cenazesi Cumhuriyet Parkında toprağa verildi.”
Evet, bu büyük liderle bir araya gelmek ve bir program yapmak şerefine de nail olmuştum. Yıllar önce Balıkesir Türk Ocaklarının davetlisi olarak gelen Rauf Denktaş ile konferans öncesi bir söyleşi yapmıştım. Bu söyleşide anlattıkları çok anlamlıydı. Kıbrıs’ın gözden çıkarılmasına kesinlikle müsaade edilmemesi gerektiğini özellikle vurgularken, gerek medyanın gerekse Türkiye’yi idare edenler tarafından bu davanın sürekli gündemde tutulmasını istemişti. Çünkü Rumların çok büyük bir bölümünün Kıbrıs’ta Türklerle bir arada yaşamayı istemediklerini, dolayısıyla hep bu amaçla bir gayret içinde olduklarını belirtti. Rauf Denktaş: ”Bizi azınlık olarak gören zihniyetle, bizim ısrarla masaya oturmamız isteniyor. Bu günahtır, ayıptır. Ben dedemin gördüğünü görmek istemiyorum. Benim dedem 1878’de Osmanlı’nın Bayrağını toplayarak Ada’dan çıkışını gören adamdır. Ben bunu görmek istemiyorum. Bana o gün çektiği acıyı anlatır; ‘Gittiler ama yine gelecekler ben göremeyeceğim ama sen göreceksin’ derdi. Evet, gördük barış harekâtı ile koca bir Kolordu geldi ve mutlu olduk. “ diyerek yaşadıkları acı günleri dile getirmişti bu söyleşimizde.
Evet, Rauf Denktaş sağlığında böyle mücadeleler verdi ve hak vaki oldu. Şimdi Kıbrıs’ta bir barış süreci dönemi yaşanıyor. KKTC, Ada’ya 1964 yılında gelen ve 55 yıldır Rumlara diplomatik koruma sağlayan BM Barış Gücü’nün askeri görevlerinin sona erdirilmesi talebinde bulundu. KKTC Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, New York’ta Güvenlik Konseyi daimi üye büyükelçileriyle konuyu ele alırken, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Barış Gücü ‘çeksin gitsin’ demiyorum, ama Kıbrıs sorunun çözümüne zerre kadar faydası yok” çıkışı yaptı. Rumlar ise, herhangi bir değişikliğe şiddetle karşı çıkıyor.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres de bu konuda bir rapor hazırlamış. Bu raporda Genel sekreter Barış sürecinin belirsizliğinin Türk tarafını endişeye sevk ettiğini belirtiyor ve iki tarafın liderlerinin ve garantör devletlerin yapıcı istişarelere devam etmelerini istiyor. Anlıyoruz ki, Rumların anlaşılmaz tutumları devam ettiği sürece Kıbrıs meselesinin kısa bir sürede sonuçlanması biraz zor görünüyor. Yine de kan akmaması ve bir barış sürecinin yaşanması bir çatışma veya savaş olmasından iyidir. Tekrar bu davanın büyük lideri Denktaş’a Allah’tan rahmet diliyorum.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ