PKK’nın bekçisi yine saldırdı

Sıtkı Şeremetli

Orhan Karataş
PKK’nın bekçisi yine saldırdı
Kılıçdaroğlu, birkaç gün önce haddini çok aşan bir beyanda bulunmuş ve hak ettiği cevabı almıştı. Ama belli ki, bunların ar damarı çatlamış. Utanma nedir bilmiyorlar.

Zillet, çaresizlik içinde oraya buraya saldırmakla kalmıyor, diğer taraftan da doğrudan vatandaşın sofrasını istismar etmeye ve bir zihin bulanıklığı oluşturmaya uğraşıyor. Önce felaket senaryoları yazıyor, uzun uzun bunu anlatıyorlar, sonra da bu düzmece üzerinden vatandaşa güya ümit vermeye çabalıyor. İP’in bıraktığı yerden CHP, onun ardından HDP devam ediyor. Ülke batıyormuş, bunlar gelip kurtaracaklarmış.

İP’İN IĞDIR TİYATROSU

İP ve HDP’yi ciddiye almak dahi gereksizdir. Kaldı ki, onların derdi daha çok yaptıkları kirli ittifakı gizleyebilmektir. İP’in başı ve sözcüleri HDP’nin neden İstanbul, Adana ve İzmir’de aday çıkarmadığını ve buralarda kimi ve neyin karşılığında destekleyeceğini anlatmak yerine, sahte bir Iğdır masalıyla vatandaşı uyutmaya çabalıyorlar. Ankara, İzmir ve Adana’da HDP ile işbirliği yapacaksınız, Iğdır’la da bu kirin üzerini örteceksiniz. Bu tiyatroyu da bu millet fark etmeyecek öyle mi? Iğdır’da adayınızı çekmenizin sebebi sakın HDP adayına gizli destek vermek için olmasın?Uzatmaları oynayan İP’in HDP’ye sarılması varlık sebebine son derece uygundur.

AKIL TUTULMASI

Bizi asıl hayrete düşüren, CHP’nin kendi siciline bakmadan ve aldığı acı derslere rağmen, hala MHP’ye laf söyleyebilmesidir. Kemal Kılıçdaroğlu başında bulunduğu partiyi, içeride ve dışarıda bu ülke ve milletle meselesi olan herkesin ümit kapısı haline getirmiştir. CHP, milli güvenlik sorunu olmanın ötesine geçmiş ve ciddi bir beka tehdidine dönüşmüştür. Kılıçdaroğlu’nun bu perişan hale bakmadan Cumhur ittifakına söz söylemesi, özellikle de vatandaşın sorunlarını yalnızca kendilerinin çözeceğini iddia etmesi, bir akıl tutulmasıdır. Mustafa Kemal Atatürk sonrasında CHP bu ülkenin hangi meselesine derman olmuştur ki, şimdi olsun? Özellikle çok partili dönemde bu millet hiçbir zaman CHP’ye güvenip iktidar vermemiştir. Koalisyon ortağı oldukları her dönemde de Türkiye istisnasız her alanda dibi görmüştür. Hiç uzağa gitmeden CHP’nin yönetimindeki belediyelere bakmak yeterlidir.

CHP’YE İNANMAK İNTİHARDIR

Yaşadığımız şehir Ankara’da en az hizmet alan, en çok sorun olan, en bakımsız, en verimsiz yerler ne yazık ki, CHP belediyelerini olduğu bölgelerdir. Bu durum Türkiye’nin her yerinde aynıdır. Çok daha tehlikeli olan taraf ise CHP’nin HDP uzantısı haline gelmesi ve PKK unsurlarının bu belediyelere yerleşmesidir. Yetersizliği, çapsızlığı, beceriksizliği bir yere kadar anlarız da, ihaneti ne anlarız, ne kabul ederiz. Nitekim, CHP’li belediye başkanının olduğu her yerde, mutlaka böyle bir tehlike oluşmaktadır. HDP ortaklığına bağlı olarak, bundan sonra bu tehlike çok daha büyüyecektir. CHP’ye güvenip de belediye teslim etmek, özellikle de ülke teslim etmek, kelimenin tam anlamıyla intihardır.

NE KAFALARI ALIYOR, NE YÜZLERİ KIZARIYOR

Teknik Yapı’dan Fırsat! Ayrıcalıklı projeler %10+%10 indirime ek 120 ay 0.98 vade oranıyla satışta!
performanceNative
Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, yalan, dolan ve pişkinliği eklediler sicillerine. Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhur ittifakı karşısındaki yetersizliğinin verdiği kızgınlıkla, MHP’ye ve özellikle sayın Devlet Bahçeli’ye yönelik akıl almaz saldırılarını yoğunlaştırdı. Daha birkaç gün önce haddini çok aşan bir beyanda bulunmuş ve hak ettiği cevabı almıştı. Ama belli ki, bunların ar damarı çatlamış. Utanma nedir bilmiyorlar. Ne mahkeme kararları, ne verilen dersler, ne yalanlarını ifşa etmek, ne iftiralarını yüzlerine vurmak fayda etmiyor. Ne kafaları alıyor, ne yüzleri kızarıyor. Ortada Sakarya’daki Silah Fabrikası’nın satışı diye bir şey yok. Bunu devletin en yetkili makamları söylüyor ve yapılanın satış değil özelleştirme işlemi olduğu anlatılıyor. Ama Kılıçdaroğlu bu yalanı söylemeye devam ediyor. Bunu söylemekle de kalmıyor, yine haddini ve sınırlarını çok aşıyor.

İHANET SELİNİN ÖNÜNDE SÜRÜKLENENLER

MHP bekçilik yapıyormuş. Bay Kılıçdaroğlu, daha birkaç gün önce, sayın Bahçeli çok açık ve net ifadelerle, “Vatansa konu, evet bekçiyiz. Milletse konu evet bekçiyiz. Türklük ve milli bekaysa konu evet bin defa bekçiliğe tamam deriz” demedi mi? Bekçilik, meselesi halloldu da sizden, “Peki sizler nerenin kuyruğu, nerenin kuytusu, nerenin kuvvesi, nerelerin seli önünde sürüklenen kütüğüsünüz?” sorusuna bir cevap duyamadık. Sizin bu soruları duymazdan gelseniz de, biz FETÖ’nün piyonu, PKK’nın kuyruğu, PYD’nin kuvvesi, YPG’nin kuytusu olduğunuzu çok iyi biliyoruz. Bunların hepsi ispatlı şahitlidir. Beyanlar, buluşmalar, görüşmeler, paslaşmalar Türk milletinin gözle önünde gerçekleşmiştir. Hepsini tek tek sıralamak mümkündür. CHP gibi bir partiyi ihanet selinin önünde sürüklenen bir kütük durumuna düşürmüş olmakla tarihe geçtiniz.

KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK

Bu hazin durum, aynı zamanda 31 Mart seçimlerinin ne kadar önemli olduğunu da kanıtlıyor. Türkiye, bir dönüm noktasındadır. Cumhur ittifakı Türk milletinin ümidi, vatanımızın geleceğidir. Bu kararlı ve onurlu duruşun aziz milletimizde karşılık bulması, vatan-millet düşmanlarını, zillet baronlarını ve PKK bekçilerini çok rahatsız etmekte ve çaresiz bırakmaktadır. Ancak, yine sayın Bahçeli’nin belirttiği gibi, korkunun ecele faydası yoktur. Cumhur İttifakı 31 Mart’ta zilleti yere serecek, tarihi yenilgisini tattıracaktır. CHP-HDP-İP’ten oluşan derme çatma nifak çatısı milli iradenin rüzgarıyla kurumuş yaprak misali savrulup gidecektir.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ