Pervane çok hızlı dönüyor

Pervane çok hızlı dönüyor
Pervane çok hızlı dönüyor
Kemal Kılıçdaroğlu, 6+HDP masasının Cumhurbaşkanı adayı olacak. Masadan ayrılanlar olsa bile artık buna mecbur.
Kemal Kılıçdaroğlu, 6+HDP masasının Cumhurbaşkanı adayı olacak. Masadan ayrılanlar olsa bile artık buna mecbur. Çünkü onun için başka bir seçenek kalmadı. Özellikle bir yıldır girdiği şekle-şemale bakarsak zaten aday olamazsa ondan sonra muhatap alıp ona çay ısmarlayanı bile olmaz.
Kendi de bunun farkında olduğu için tüm tiyatrosunu Cumhurbaşkanı adayı olabilmek için oynuyor.
Kemal Kılıçdaroğlu bu süreçte pervane hızında siyasi gösteriler sunmaktadır. Sonuca ulaşmak için her tuşa basıyor.
Bastığı son tuş ise meselesi çözülmüş başörtüsü konusunda videolu tiyatro ve o videoda önünde Ziya Gökalp’in “Türkçülüğün Esasları” kitabıyla poz vermek olmuştur.
AK Parti-MHP birlikteliğiyle 2008 yılında çıkan yasayla başörtü yasağı kaldırılırken, CHP Milletvekili olduğu dönemde başörtüsü yasağının kaldırılmasına karşı çıkarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun da aralarında bulunduğu CHP’li milletvekilleri Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) iptal başvurusunda bulunmuştu. Bu tiyatronun adı tek kişilik “Aklının dibini sıyırmak” tiyatrosu olsa gerek. Kılıçdaroğlu tüm tuşlara aklını yitirmiş gibi basarken başörtüsü için İslam düşmanlarının bile demeye korktuğu ‘Bir metrekarelik bez parçası’ ifadesini kullanmıştı. Kılıçdaroğlu öyle pervane gibi dönüyor ki, aynı günün sabahı 28 Şubat sürecinde muhafazakâr insanlara, başörtülü bayanlara her yerde zulüm yapan komutanları da “Onurlu insanlar” diye savunmuştur.
Tekrar masadaki kitap konusuna dönmek istiyorum. Kemal Kılıçdaroğlu’nun masasındaki Ziya Gökalp’in “Türkçülüğün Esasları” kitabını gördüğümde, Allah var onu CHP’nin hazırladığı ve teröristlere “Masum gazeteci” diye sahip çıktığı “Tutuklu Gazeteciler Raporu’nun” kapak resmi sandım. Videoyu izlerken onunla ilgili bir açıklama yapacak diye bekledim.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun soyuna-sopuna bir türlü karar veremedikleri, kiminin Arap, kimin Kürt, kiminin Ermeni, kiminin Türk dediği bu süreçte kitabın Ziya Gökalp’in “Türkçülüğün Esasları” olduğunu görünce aklıma Ziya Gökalp’in şu mısraları geldi:
“Türk olsam olmasam ben Türk dostuyum,
Türk olsan olmasan sen Türk düşmanı!
Çünkü benim gayem Türkü yaşatmak,
Seninki öldürmek her yaşatanı!”
Binlerce askerimizin, polisimizin, masum insanın azmettirici katili Demirtaş’a “Şeref madalyası” takan Kılıçdaroğlu’nun gayesi Türk’ü öldürenleri yaşatmaktır.
Kemal Kılıçdaroğlu o kitaplığında terörist Demirtaş’ın kendine imzalı gönderdiği ve içeriğinde PKK’lıları kahramanlaştırdığı kitabı da varken, Tunceli’de Türk askerinin dağlara yazdığı “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözünü “Atatürk’ün başka sözünü yazabilirlerdi” şeklinde değerlendirecek kadar Türklük düşmanıyken neden Ziya Gökalp’in “Türkçülüğün Esasları” kitabıyla poz vermiştir? Neden olacak? “Bu tiyatroya ahmak izleyiciyi düşürebilir miyiz?” düşüncesinde oldukları için…
Şu Kılıçdaroğlu’nu “Pervane gibi her tuşa basarak kendini rezil etme” diye uyaran bir tane aklı başında CHP’li yok mu?
Sabah Ergenekon-Balyoz davasında kumpas manşetler atan Ahmet Altan’la kucaklaşıyor, bir bakmışsınız akşam Ergenekon-Balyoz mağdurlarıyla poz vermeye gidiyor.
HDP ile ittifak yapıyor, PKK’lı teröristlere özgürlük vaatlerinde bulunuyor, bir bakmışsınız şehit cenazesinde pozlar veriyor.
Akşam “YPG terör örgütü değil, YPG bize saldırmaz, Türkiye’nin beka problemi yok” diyor, sabah YPG’nin şehit ettiği askerimiz için taziye yayınlıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu hâli de şairin şiirindeki “Baba katiliyle baban bir safta!” ifadesi gibidir.
Kılıçdaroğlu biraz pervane siyasetinin hızını düşürsün, yoksa bu gidişle gökyüzüne doğru uçup gidecek… İzini bulan olmayacak… Siyasete veda edeceğim derken, başka evrenlere uçacak…
(Yıldıray ÇİÇEK)
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ