MAMAK’TA BAYRAM SABAHI (Sıtkı ŞEREMETLİ)

MAMAK’TA BAYRAM SABAHI (Sıtkı ŞEREMETLİ)

MAMAK’TA BAYRAM SABAHI
(Sıtkı ŞEREMETLİ)
Ne güzel olurdu evde bayram sabahı..
Tatlı bir heyecanla uyanılır,ailece birlikte kahvaltı yapılır,sonrada bir gün önceden hazırlanan bayram elbiseleri giyilir ve ailece el öpülerek ilk bayramlaşma yapılırdı.
Sonra da kapının zil sesi hiç durmazdı.
Gün boyu art arda gelen misafirler eksik olmaz,eş,dost,akraba ziyaretleri bayram boyu sürer girerdi.
xxx
Ranzasının ucuna ilişerek tüm bunları düşündü.
Yine bir bayram sabahı idi.Ama bu defa aynı coşku yoktu.Mamak ceza evi’nin koğuşları alabildiğine karanlıktı.Ailesi de yoktu yanında.Bayram sevincinin ılık rüzgarları yerine mapushane mahsunluğunun burukluğu vardı yüreğinde.
Gardiyan asker demir koğuş kapısını elindeki cop ile dövmeye başladı.bütün bu hareket tüm koğuşlarda yapıldığı için yer gök adeta kirli bir gürültü ile inliyordu.Copla ve postalları ile koğuş kapısını tekmeleyenler bir yandan da ”Kalkkk laannnn!’diye
gür sesle bağırıyordu.
Koğuşun ortasında sıra olundu.Ardından başta komutan,yanında onlarca eli coplu gardiyan askerbüyük bir hışımla geldiler.
Herkes gür sesle bağırdı;
1..2..3… sondur komutanım..
Sayım bitti koğuşun kapısı yine büyük bir gürültü ile kapandı.
Bayram gelmişti.Şartlar ne olursa olsun bayramlaşılacaktı.
Ülkücü tutuklular solcu tutukluların boş bakışları arasında ranzaların önüne tek sıra oldular.
Anaları babaları,kardeşleri,eşleri yoktu belki yanlarında ama Ülküdaşları vardı.
Ülküdaşlık çok güçlü bir bağdı.Aynı inanç ve ülküler içinde mücadele eden insanlar şimdide demir parmaklıkların ardında kader birliği yapıyorlardı.
Aylardır yatıyorlardı zindanlarda.Büyük bir kısmı daha aylar,yıllarca,ya da ömür boyu yatacaklardı.
Bazıları idam le yargılanıyorlardı,belki de idam edileceklerdi.
Ama bu yiğit Anadolu çocuklarının umurunda bile değildi.
Allah için,vatan-millet uğruna verdikleri mücadelenin bedelini tevekkül içinde ödüyorlardı.
Tek tek sarıldılar birbirlerine.
”Bayramın kutlu olsun kardeşim”
”Senin de bayramın kutlu olsun kardeşim”
Bayramlık elbise yoktu üzerlerinde.Mamak cezaevinin tek tip elbiseleri vardı.Gökyüzünün parlaklığını göremiyorlardı.Demir parmaklıkların gölgesi düşmüştü üzerlerine.Sevdikleri yoktu yanlarında.
Ama Ülküdaşları ile beraberlerdi
Dava arkadaşları ile dava kardeşliği ruhunu taşıyorlardı.
Sıkı sıkı sarıldılar birbirlerine.
Her şeye rağmen bayramı bayram gibi kutladılar.
Birlikte kahvaltı yapıp ranzaların üzerinde hep birlikte oturdular.
Kısa bir dua yapıldı.
Kısık sesle önce bir marş,sonra bir Bayram türküsü söylendi hep birlikte.
Ardından Mamak tatlısı geldi.(Etimek arasına yokluk içinde yapılan bir tatlı idi).Afiyetle yendi.
Ve uzun bir sohbetle süslendi Bayram sabahı.
(Karşı ranzada yatan sol görüşlü tutuklular imrenerek bakıyorlardı Ülkücülerin bu coşkusuna.İdeolojileri gereği onlar bayramı kutlayamadılar)
xxx
Aradan 40 yıl geçmiş.
Yeni bir Bayram sabahına hazırlanırken Mamak Bayramlarını hatırlamadan edemedim.
O zorlu günleri birlikte yaşadığım yiğit Ülkücülerin Hak’ka yürüyenleri rahmetle,yaşayanlarını sevgi ve muhabbetle yad ediyorum.
Allah’a emanet olun..

Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, oturuyor ve iç mekan
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ