Türkiye’nin Irak ve Suriye’nin kuzeyinden gelen terör tehdidine karşı artık sabrı kalmamıştı.

24 Temmuz 2015 tarihinde operasyon için düğmeye basıldı, F-16’larımız sınırlarımızın ötesindeki terör kamplarını vurdu.

Operasyona Şehit Yalçın adı verilerek bir gün önce Suriye tarafından açılan ateşle şehit olan Astsubay Yalçın Nane’nin aziz hatırası yaşatıldı.

***

Şehit Yalçın operasyonu sonrası sınırlarımızın dibine yuvalanmış dağ farelerini korku sardı.

İçimizdeki ve dışarıdaki destekçileri Türkiye’nin angajman kurallarını ihlal ettiği gerekçesini dillendirip durdular.

Oysaki ok yaydan çıkmıştı, artık ne yapsalar yapsınlar boştu.

***

Türkiye’nin bugün terörü bitirme noktasına getirdiği sürecin ilk adımları 24 Temmuz 2015 tarihinde atılmaya başlandı, 15 Temmuz 2016 hain darbe girişimi sonrası ise hız kazandı.

Terörün kökünün kazılacağı 7 Ağustos 2016’da Yenikapı Ruhuyla tüm dünyaya duyuruldu, terörle mücadelede kararlılık 20 Şubat 2018’de Cumhur İttifakı’nın kurulması ile de en üst düzeye taşındı.

24 Ağustos 2016 Fırat Kalkanı, 20 Ocak 2018 Zeytin Dalı, 6 Mayıs 2019 Bahar Kalkanı ve 9 Ekim 2019 Barış Pınarı harekâtlarının hepsinin hedefi terörün kökünü kurutmaktı.

***

Bu amaçla teröristlerin ne kadar ini, mağarası, sığınağı varsa tek tek vuruldu.

Teröre karşı etkin mücadele bir tek sınırlarımızın ötesinde yürütülmüyordu, yurt içindeki teröristler ve kravatlı uzantılarıyla da amansız mücadele veriliyordu.

Sırtını PKK’ya yaslayıp terörist başı Öcalan’ın heykelini dikme hayalleri kuran sözde siyasetçilere, belediyelerin kaynaklarını Kandil’e bağlayan sözde başkanlara terörle mücadelenin gereğince davranılıyordu.

***

Bu mücadele son terörist silah bırakana kadar sürecek iradesi sonuna kadar gösteriliyordu.

30 bin 416 terörist etkisiz hale getirdiğinde tarihler 30 Aralık 2020’yi gösteriyordu.

Günümüze geldiğimizde ise artık kalan sayıları konuşuyoruz, mesela yurt içinde sadece 181 terörist kaldığını biliyoruz.

***

PKK sorununa çözüm tüm dünyanın gözünün önünde getiriliyor, Türkiye’nin haklı mücadelesini destekleyenler onun yanında yer alırken, Türk düşmanları Türkiye’nin karşısında boncuk gibi diziliyor.

Ama HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar “Kürt sorunu nasıl çözüldü, hiç kimsenin bundan haberi olmadı” diyor.

Madem kimsenin haberi yok, sen ve ortağın siyasetçiler neden çekirdeği elinden alınan papağanlar gibi “Kürt sorunu” zırvasını sürekli tekrarlıyor?

***

Mithat Sancar gibilerin “Kürt sorununa” çözüm diye gördüğü rüya Öcalan’ın serbest kalması, sözde Kürdistan’ın kurulmasıdır.

Sam Amca tarafından yaratılan bu ısmarlama soruna bu açılardan çözüm yoktur.

Türk milleti var olduğu müddetçe Mithat Sancar ve benzerlerinin umduğu çözüme ulaşılamayacağından ise herkesin haberi vardır.