Küçük bir öğrenciydim. (Göktuğ ŞEREMETLİ)

Sıtkı Şeremetli

Küçük bir öğrenciydim.
(Göktuğ ŞEREMETLİ)
Bir gün arkadaşlarımızdan birine babası çok güzel kol saati satın almış.
Arkadaşımız bu saat ile okula geldi.
Hepimiz bu saati çok beğendik.
Benim asla öyle bir saatim olmayacaktı ve bu saat benim olmalıydı.
Karar verdim ve saati çaldım.
Cebime koydum.
Arkadaş bunun farkına vardı, fakat kimin çaldığını anlayamadı.
Öğretmene durumu anlattı, öğretmen “saati kim aldıysa çıkarsın, sahibine versin” dedi.
Bu benim için hayatımın en utanç verici anıydı.
Vermek istesem de yapamadım.
Bu durumda öğretmen farklı bir yöntemle saati ortaya çıkardı.
Hepimizi sıraya dizdi ve gözlerimizi kapatmamızı söyledi.
Ceplerimizi teker teket arayarak saati buldu.
Cebimden çıkartarak gerçek sahibine verdi.
Sonra hepimiz gözlerimizi açtık.
Öğretmen bana hiç bakmadan normal derse devam etti.
Yıllar geçti, ben öğretmen oldum ve bir gün bu öğretmenimle karşılaştım.
Kendisine; “Saati çaldığım halde bana bir kelime bile etmeden, yüzüme bile bakmadan olayı kapattınız.
Neden böyle bir şey yaptınız, beni hiç incitmediniz” diye sordum.
O da bana;
“O anda ben de sizlerden sonra kendi gözlerimi kapatmıştım” karşılığını verdiğinde öğretmenliğin kutsallığını bir kez daha anladım.
*
Yeni eğitim/öğretim yılı hayırlı olsun.
Allah eğitimcilerle öğrencilere zihin ve gönül açıklığı versin.
(Alıntı/Balıkesirimnet)
BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ