KRONİK SORUNUMUZ;

TRAFİK

(Ramazan KARACA)

Günümüzde Balıkesir’in en önemli sorunu nedir diye soracak olursanız, Merkez’de en başta geleninin trafik olduğunu söyleyebilirim. Hiç abartısız söylüyorum, en fazla sayıda insanı etkilediği için, trafiktir. Hayat pahalılığı, sağlık diyenleriniz de olabilir. Doğru ama trafik zengin fakir, hasta sağlam ayırt etmeksizin tüm kesimlerin sıkıntısıdır. Trafikten her 7’den 77’ye yaşta kişiler etkilenir ve sıkıntısını yaşar…

Evet, artık hepimizin malumu Balıkesir trafiği insanları canından bezdiren bir hale gelmiş. Özellikle sabah ve akşam saatlerinde bu sıkışıklık çok üst düzeye çıkıyor. Ama bu araç fazlalığı devam ettiği sürece bu sıkışıklık da bitmez. Yapılacak olan düzenlemelerle bunlar biraz azabilir. (Nitekim son günlerde, en yoğun zamanlarda önemli kavşaklarda trafik polisleri bulunduruluyor) Bununla ilgili fizibilite çalışmaları en üst düzeyde ve topyekûn yapılmalıdır. Meselenin taraflarının çok iyi dinlenmesi ve söylediklerinin dikkate alınması gerekir. Bunlar yapılıyor olabilir, fakat daha geniş bir perspektifte ele alınmalıdır. Tüm kurum ve tarafların çok uyumlu bir koordinasyonu lazım.

Yani, işin içinde olanların daha fazla çözüm sürecinde yer almaları gerekiyor. Mesela her sabah ve akşam trafiğin içinde en çok olanlar, servisler, toplu taşım araçları, taksiciler vb… Bu saydığım araçları kullanan kişilerin yaşanan sıkıntılarla ilgili mutlaka söyleyeceklerinin dinlenmesi ve önemsenmesi lazım. Ben bu arkadaşların pratikte yaşadıklarının, meselenin ana problemini ortaya koyacağına inanıyorum. Çünkü ne demişler ‘hekimden değil çekenden sor’. Çeken kim? Onlar, yani işin içinde olanlar. İşte meselenin püf noktası da bu…

YASAK YERE PARKLAR AKIŞI ETKİLİYOR

Bir de yapılan düzenlemeler yeterli geliyor mu bu da ayrıca üzerinde durulması gereken bir durum. Artık öyle bir sosyal medya var ki, herkes her şeyi görüyor ve paylaşıyor. O kadar önemli ve nokta atışı paylaşımlar yapılıyor ki, yetkililerin bunları çok iyi değerlendirmeleri lazım. Bazı kurumlar değerlendiriyor bunu görüyorum. Yazılan ve de fotoğraflananlara anında müdahaleler oluyor. İşte o zaman sosyal medyanın pozitif yönü ortaya çıkıyor. Gazeteler zaten yıllardır bu konuları bıkmadan usanmadan yazıyorlar. Özellikle yine bir trafik problemi olan park konusunda çok etkili paylaşımlar oluyor. Adam aracını kaldırıma park etmiş. Adam engelli bölümüne park etmiş. İşte o görüntüler konmalı ve insanlar bunlardan kaçınmalı. Zaten trafiğin çok olumsuz etkilenmesine neden olan ana unsurlardan birisi de bu yanlış parklar değil mi? Bırakın parkı duraklama bile yapılamaz yere park edenler, ana caddelerde çift sıra parklar, hatta gördüm üç sıra parklar yapılıyor. Al sana işte trafik problemi…

Peki, denetim? Denetimin de ısrarla ve nokta atışı, problem oluşturanlar öncelikli olarak yapılmalıdır.

Burada daha sayabileceğim sayısız problem olabilir. Bu yazıyı okuyanların da dile getireceği birçok mesele daha sayılabilir. Mutlaka yetkililer de bunları biliyor ve çözüm üzerinde duruyor, ki zaten bu yazı da onları suçlama anlamında bir yazı değil. Ama bütün bunlar için biz insanların anlayışlı ve de empatik davranmanız gerekiyor. Eğer biz böyle davranmaz ve de bencilce hareket edersek hiç bir meseleyi çözemeyiz. Aslında bu hemen hemen her zaman her ortamda böyle olmalı. Günümüzde bu bencillikler en çok trafikte gözleniyor. Onun için ben diyorum ki trafikte biraz daha anlayışlı olalım…

(Bu konuda yıllardır gözlem yapıp, yazıp çiziyorum. Önümüzdeki günlerde şehirde trafiğin tıkalı olan yerlerinde ve sıkışık olan yerlerde çekimler yapacağız. Bu esnada aynı zamanda tıkanıklıkların nedenlerini de ortaya sergilemek istiyoruz. Elbette ki o yaşananların gözlemlenmesi ve çözüm önerileriyle beraber anlatılmasıdır amacımız…)