YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN

Türk siyasetinin kara mizahı Ahmet Davutoğlu, aylar önce 6+HDP masasının seçimi kazanması hâlinde ülkeyi nasıl yöneteceğini şöyle tarif etmişti:

“Cumhurbaşkanı karar alırken bizi dinlemez, kendi karar alırsa kriz çıkar, Meclis desteğini kaybeder, ülke yeniden seçime gider” 

Ülke yönetiminde krizin eksik olmayacağını da aylar öncesinden müjdeleyecek kadar da şaşkınlar…

Bunun küçük bir ölçeğini kendi aralarında cumhurbaşkanı adayı seçmeye kalktıklarında yaşattılar. Meral Akşener, “Kemal Kılıçdaroğlu kazanacak aday olmaz. Biz onu desteklemiyoruz” dedi ve toplantıdan âdeta masayı devirerek kalktı. CHP, Gelecek, Deva, Demokrat, Saadet anında beşli maskeler hâline dönüşmüştü. Bu kavganın başlamasıyla nasıl bir çirkin birliktelik olduklarını dünyaya gösterdiler. Meral Akşener sadece “Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını desteklemiyoruz” dedi. Onu der demez namusu, şerefi, itibarı, gelmişi, geçmişi hakkında suikast yarışına girdiler. Anında eski İP kurucu üyesi olan bir bayanın ağzından “Meral Akşener’in evini uyuşturucu mafyası aldı” içerikli ses kaseti servis ettiler. İP’in masadan kalkması için Koray Aydın aracılığıyla yüklü miktarda para aldığını iddia ettiler.

Sonrasında da hiçbir şey olmamış gibi hepsi masaya geri oturdu. Bunların bir de Allah korusun ülkeyi yönettiğini düşünün. Bir cumhurbaşkanı, 7 cumhurbaşkanı yardımcısı. HDP’yi de nasıl bu yönetim modeline yerleştireceklerini düşünüyorlar.

Düşünün bir konuda karar alacaklar ve içlerinden biri bu karara karşı çıktığında ülke yönetiminde anında kriz tetiklenecek, her türlü çirkinlik harekete geçecek, itibar suikastları arka arkaya ülke gündemini işgal edecek. Bugün 6+HDP masasında bunları yapanlar, yarın ülke yönetiminde aynısını yapacak. Ahmet Davutoğlu işte tam da bunu yapacaklarını anlatıyor. Bunların varlığı kriz olur da, ülke yönetmesi kriz olmaz mı?

Siz bunlara bir apartmanı yönetmesi için teslim eder misiniz? Apartman yöneticiliği verilmeyecek bu adamlara Türkiye’yi teslim edebilecek zekânın ülkenin geleceğine dair sağduyusu olması mümkün değildir. Meral Akşener’in masayı devirme anından itibaren yaşananlar gösterdi ki bunlarda ne siyasi sağduyu ne de siyasi bir ahlak vardır. 6+HDP masasını yönetirken Dallas dizisine dönüşenler, Türkiye’yi yönetmeye kalktığında ne hâle gelir sizce?

Meral Akşener masanın diğer mensuplarının kararını desteklemiyor diye hayatında duymadığı hakaretleri duydu, aşağılamaları gördü. Ama aynı masa mensupları dün 8 Mart Dünya Kadın Günü’nü tüm pişkinlikleriyle kutluyorlardı. Meral Akşener de bu hâlden haz alıyor olmalı ki, masaya yeniden iştahla oturdu.

Herkes bir kez daha duydu ve gördü. Bu masa kriz temsilcisidir, ahlak yoksunudur, karakteri erozyona uğramıştır, güvenilmezdir, kişisel hesaplar ön plandadır, çapsızları kutsama vardır, bölücüdür, ayrıştırandır.

Velhasıl ne demişler:  Memnuniyetsizler ordusu birçok imparatorluk yıkar, bir köy dahi kuramaz.

Bunların hâlini de sanırım en güzel tarif eden tanımlama bu olur.

Kendi aralarında birbirine bunları yapanlar, yarın Türkiye’ye HDP birlikteliğinde neler yapmaz ki?