Tutuklu Gazeteciler Raporu’nda PKK’lı teröriste özgürlük isteyen CHP’nin imdadına PKK yetişti. Mersin’deki polisevi saldırısında 1 polisimizi şehit edip kendini patlatan teröristlerden birinin, CHP’nin Türkiye’yi “en büyük açık cezaevi” olarak itham ettiği söz konusu raporda adı geçen “Zozan Tolan” kod adlı Dilşah Ercan olduğu açıklanmıştı. CHP için devreye giren PKK, saldırıyı Ercan’ın düzenlemediğini belirterek “Görevinin başındadır” açıklaması yaptı. Örgütün açıklamasını referans alan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, saldırıyı gerçekleştiren kişinin “Dilşah Ercan” olmadığını ima ederek devlet yetkililerine ısrarla “DNA raporunu açıklayın” çağrısında bulundu.

SİLAHIYLA KAMERANIN KARŞISINA GEÇTİ

Şimdi de CHP’nin “masum gazeteci” diye pazarlayıp sahip çıktığı Dilşah Ercan silahıyla kameraların karşısına geçti. Önce Mersin’de 1 polisimizi şehit eden teröristleri anan PKK’lı terörist, gazetecilik yaparken yakalandığını söyledi. AK Parti ve MHP’nin kendilerine terör örgütü propagandası yaptırmadığı için dağa çıktığını anlatan terörist, “Görevimin başındayım. Faşist AKP-MHP rejimiyle hesaplaşmak benim en temel görevimdir. Buna layık olacağımı belirtiyorum” dedi.

 

Biliyormuş söylememiş

Halk TV canlı yayınına katılan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Mersin’deki saldırıyla ilgili açıklama yaptı. Polisevi saldırısında kendisini patlatan teröristin Dilşah Ercan olmadığını önceden bildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “O kişinin olmadığı çıktı ortaya. Biz biliyorduk olmadığını ama dillendirmedik. O aşamada doğru olmayacağı için. Olay olduktan bir süre sonra o bilgi geldi. Devletimizin kurumlarında hala devletimizi seven insanlar var. Devletin içinde namuslu bürokratlar, polisler, istihbaratçılar var. Elbette bunlar gerçeği görüyorlar.”