Keriz

Keriz

Yuvarlak masa ortakları altı toplantı yaptı. İlk patlak toplantılar başlamadan önce; kimin nerede, nasıl ve neye göre oturacağı üzerine başladı.

Alfabetik sıraya, yaşa, cinsiyete, boya ve oy sırasına göre kuraya girdiler. Bu seçim “dini mi değil mi?” diye de Meral Akşener’den fetva istediler.

Öyle ya da böyle kendileri açısından en büyük sorunu aştılar. Aştılar ama bu sefer de başka bir sorunla karşılaştılar.

Masa yancısının aşkından kimsenin gözü bir şey görmez olmuş. HDP nazlansa da bunlar kara sevdaya tutulmuş bir kere. Ateş bacayı sarmış ki sormayın…

6’lı masada sazı eline alan başlamış âşık misali atışmaya…

Belediye kadrolarından, bakanlık sayısına kadar uzun uzadıya başlamışlar vermeye. Verdikçe veresi gelen aşıkların atışması giderek tansiyonu yükseltmiş. Aslında hepsi şeker kıvamında insanlarmış ama kalpleri dayanmamış maşuklarını dışlamaya…

***

İP’li Yavuz’a “it” diye seslendiler, kimseden çıt çıkmadı ittifak ortağına…

Yetmezmiş gibi; sen meşrusun, hukukisin, anayasalsın, cansın, birtanesin diye de övgüler dizdiler ardı sıra.

HDP’yi sevmekten arta kalan zamanlarda da birbirlerine yükleniyordu bizim âşıklar.

CHP’den İP’e…

DEVA’dan Gelecek’e…

Saadet’ten ortaya…

Demokrat’tan hepsine…

Atışmanın biri bin para…

***

Gelecek Partililer DEVA’ya “Sizi adam yerine koyan da kabahat” diye en sert notadan girdi atışmaya.

Gültekin Uysal, Babacan ve Davutoğlu’nun adaylığına kafadan karşı çıktı. Kılıçdaroğlu gece yarısı telefonuyla krizi çözmek istedi ancak faturasını ödeyemediği için kesildiğini fark edince sabahı bekledi.

***

CHP’li Gürsel Tekin, “HDP’ye Bakanlık verilebilir” dedi. İP’liler ne densizliğini bıraktı, ne küstahlığını ne de hadsizliğini…

Terörist Demirtaş’ın serbest bırakılmasını isteyen, onunla kahvaltı yapmayı arzulayan, HDP’nin meşru olduğunu söyleyen, yerel seçimlerde aynı adayı destekleyen Meral Akşener, “HDP varsa biz yokuz” masalı okumaya başladı.

CHP eski milletvekili gazeteci Barış Yarkadaş İP’in CHP’li Belediyelerden aldığı ihaleleri ve makamları yüzlerine vurdu. “Yasal olsa da etik değil” dedi. Pişkince “aldıysak ne var” diye cevap verildi.

***

Ortak aday konusunda uzlaştıklarını söylediler.

CHP’liler adayımız Kemal Kılıçdaroğlu dedi.

İP’liler Meral Akşener…

Akşener bir Yavaş bir İmamoğlu’nu işaret etti.

Babacan “ben adayım” dedi.

Gelecek Partililer “Cumhurbaşkanı Davutoğlu” pankartı astı.

Abdullah Gül piyasaya hareket getirdi.

Kılıçdaroğlu hepsine Cumhurbaşkanı Yardımcılığı bile verdi.

Olmadı…

CHP’li Bülent Kuşoğlu, “Kemal Kılıçdaroğlu olmazsa masada olmaz” diye rest çekti. Masada kriz yoktu ama Kılıçdaroğlu yine de konuşma yasağı getirdi. Meral Akşener’in hayran olduğu “istibdat dönemi” başladı.

***

Ergenekon-Balyoz kumpas davaları hakkında hepsi ayrı telden çaldı.

İstanbul Sözleşmesi için her kafadan bir ses…

Cumhurbaşkanı kim olacak, nasıl seçilecek kafalar tümden karışık…

HDP’yi hangi aşık sarıp sarmalayacak başka bir dert…

Ekonomiden İP mi sorumlu olacak DEVA mı?

Suriyeli mülteciler nasıl gönderilecek? Davul zurna ile mi, yaka paça mı, eninde sonunda mı, yoksa apar topar mı bir türlü karar veremediler.

Anlaşmazlıklar diz boyuydu…

***

Tüm bunların üzerine çıkıp bir de “6’lı masada kriz yok” demesinler mi…

***

Masada tansiyon var.

Şeker var.

Kalp var.

Bir tek cinayet eksik…

Krizin alası var da bu masalı yiyecek keriz yok!