Batı’nın, ABD’nin, AB’nin, AP’nin, AİHM’in, onun bunun dayatması kanun ve sözleşmelerle bu ülke yönetilemez…

Türkiye’nin beş bin yıllık devlet geleneği, devlet aklı, millî ve manevî değerleri, kültürü varken…

Alçaklığın zirvesi olan “Dinler arası diyalog” projesi gibi Batı dayatmalı, “bünyesine, dokusuna” zarar veren onca “acı tecrübe” yaşadı ve zarar gördü bu ülke…

Son “yanlış tecrübe” de İstanbul Sözleşmesi idi… Cumhurbaşkanlığı kararı ile sözleşme feshedildi…

Elbette “malûm çevreler” hemen sokaklara döküldü…

Avrupa Konseyi’nin “Bu bir gerilemedir” açıklaması ile bu lânet projenin ne menem bişey olduğunu, sokağa dökülenlerin taşıdığı pankartlardan da okumak mümkün!

*

Bu milletin temeli “aile”dir; Türk milleti asırlardır onca badireyi aileyi sağlam tutarak atlatmıştır.

Batı/Haçlı, bu yüzden Türk ailesine gözünü dikmiştir…

Bunun demokrasi, hukuk, eşitlik ile ilgisi yoktur.

Batı dayatması ve ‘aile’yi hedefleyen İstanbul Sözleşmesi, kadın cinayetlerini daha da arttırıyor, cinsel sapkınlığı meşrulaştırmaya yol açıyordu…

“Kadına yönelik şiddeti engellediği” pompalanan ancak eşcinselliği meşrulaştıran bir sözleşmedir İstanbul Sözleşmesi…

*

Azgın LGBT’lilerin meydanlarda, dizilerde, siyasî teşekküllerde boy göstermeye başlaması tesadüf mü?

Eş cinsellik bir hastalıktır ve insanlığın baş belasıdır…

Uluslararası bir zehir örgütüdür LGBT… Barındırdığı hastalıklı kimlikler, sözde “sivil toplum örgütü maskeli dernekler”de cirit atıyorlar…

Y-CHP gibi siyasî partilerde oy uğruna kontenjan buluyorlar…

Nerede homoseksüel sanatçı kılıklı adam varsa TV’de programda… Dizilerimiz zaten sapık ilişkiler yumağı…

*

Hemen orada burada eyleme kalkışan yancıların pankart ve açıklamalarına bakın:

“Kadınlar yemek değil, devrim yapar!”

“İstanbul Sözleşmesi’nin her bir maddesinde öldürülen kadınların kanı var. Biz bir kişinin lafıyla sözleşmeyi geri çektirmeyeceğiz. Hep birlikte mücadele ederek bu kararı geri çektireceğiz!” 

Hamileri Y-CHP’li Dersimli Kemal balıklama atladı olaya:

“İktidardaki zorbaya kadınlar dersini verecek. İstanbul Sözleşmesi geri gelecek!”

Sonrası kadınları eyleme çağıran malûm yaygara:

“Sevgili halkım. Bir devlet gece yarısını kararnamesiyle yönetilemez. Bir gece yarısı kararnamesiyle 42 milyon kadının hakkı hukuku onların ellerinden alınamaz. Bu videomu izleyen bütün kadın kardeşlerime sesleniyorum: Haklarınıza sahip çıkınız. Hukukunuza sahip çıkınız. Sizin hayatınızı cehenneme döndürenlerin kimler olduğunu iyi öğreniniz. Kız çocuklarınızın hakkına hukukuna sahip çıkınız. Ben söz veriyorum. Her zaman, her yerde, her ortamda bütün kadınların hakkına, hukukuna sahip çıkacağım. Adalet neredeyse orayı arayacağım. Adaletten yana olacağım. Sizden yana olacağım. Sizin hakkınızdan hukukunuzdan yana olacağım. Sizin hakkınızı, hukukunuzu her platformda savunacağım.”

Duyun da inanmayın: Y-CHP, olayı Danıştay’a götürecekmiş! LGBT’liler ağır basmış anlaşılan partide! Yaşasın aslan sosyal demokrat PKK seviciler!

Cumhuriyet paçavrasının sapkını kadın atlamış topa, ama tam bir rezalet:

“Öyle bir ülke düşle ki: Erkekler erkeklerle, öldürsen sevişmesinler. Kadınlar asla lezbiyen olmasınlar. Gay bulunmasın ülkede, transseksüel görünmesin ortada, biseksüellik bilinmesin. Düz heteroseksüel olsun herkes, dümdüz, aklı gitmesin kimsenin başka bir şeye.” Çüşşşş desem yeridir!

Ve kuyruğa Samanpazarı Şövalyesi Bebecan girdi:

“Yoksa siz de bazıları gibi kadına şiddetin mazur görülebileceği bir durum olarak mı görüyorsunuz?”

Serok Ahmet ise ayrı bir âlem… Yerini yönünü şaşırmış garibim: “Cumhurbaşkanı Erdoğan iktidarda kalmak için herkesi ve herşeyi gerektiğinde istismar ve feda etti”

Yav he he…

*

Bu millete kimse dışarıdan talimat veremez…

Türk’ün aklı asırlardır yeryüzünde var ve hiç devletsiz kalmadı…

“Devlet Aklı” hep işbaşına geçmiştir!

Batı/Haçlı’nın yerli uşaklarının zehirini red ediyoruz!

Bizim devlet geleneğimiz, töremiz, millî ve manevî değerlerimiz bize yeter!

Türkiye’de kanunlar AB onayına bağlanamaz!

Yeter, susun artık, müstemleke artıkları, ahlâksızlığın türevleri, yeter!

Türk milletinin hücrelerini evrime uğratmanıza izin vermeyeceğiz!

Bu milletin çocuklarının sapıklaşmasına müsaade etmeyeceğiz!

Bizim kendi aklımız bize yeter, bizim inancımız, bizim aile direncimiz bize yeter!