KARLI BİR BAHAR GÜNÜ(Alpaslan TÜRKEŞ)

Sıtkı Şeremetli

KARLI BİR
BAHAR GÜNÜ
(Ramazan KARACA)
Bundan tam 22 yıl önce 4 Nisanda Hakkın rahmetine kavuşan Türk Dünyasının lideri Alpaslan Türkeş, karlı bir bahar gününde yapılan muhteşem bir cenaze töreni ile toprağa verilmişti. O günü yaşayan birisi olarak şunu söyleyebilirim ki, uğruna baş koyanlar, sevenleri, onu o gün son yolculuğuna uğurlamak için, Ankara’da toplanmıştı. Hava soğuk ve karlıydı. Buna rağmen adına layık bir şekilde milyonlarca kişi tarafından uğurlandı…
Ben önceki yıllarda Türkeş’in ölüm yıl dönümlerinde Balıkesir’de bu dava için yıllarca onunla birlikte yürümüş olan kişilerle programlar yaptım. Arşivlerde var onları paylaşıyoruz, izleyebilirsiniz. Bu yazımda da yine onların Alpaslan Türkeş ile ilgili olarak yıllar önce yaptıkları açıklamalardan bir bölüm vermek istiyorum. Önce, artık ilimizde Ülkücü camianın duayeni olan Sıtkı Şeremetli’nin görüşlerini aktaralım:
“….Alpaslan Türkeş bir DAVA ADAMIDIR. Dava adamları tarihe damgasını vurur. Günlük siyaset peşinde koşanlar, politikayı seviyesiz, kimliksiz ve kişiliksiz bir yol olarak seçenler, bir süre çok anılsalar dahi, zaman içinde yok olur giderler. İşte, DAVA ADAMI ile SIRADAN SİYASETÇİYİ birbirinden ayıran en önemli özellik budur. Alpaslan Türkeş’e bu açıdan bakmak gerekir. O zor olanı seçmiştir. Her şeyi sıfırdan seçmiştir. Her şeye sıfırdan başlamıştır. Türk Milliyetçiliği fikrini AKSİYON ve Türk Gençliğinin coşkulu İNANÇ DAVASI haline getirmiştir…
Bir 4 Nisan günü Türk Milliyetçiliğinin, Türk Dünyasının lideri Alpaslan Türkeş hayata gözlerini yumunca Ülkücüler hayatlarının en acılı gününü yaşadılar. Ancak o gün Türkeş’in belki ölüm günü idi ama Türk Milliyetçilerinin ondan aldıkları bayrağı daha yükseğe taşımak için çalışma dönemi başladı…
Yarınlar Türk Milliyetçileri ve Ülkücüler için daha da aydınlıktır. Bundan bizim asla şüphemiz yoktur. Milletimizin de hiç şüphesi olmasın…”
Evet, Sıtkı Şeremetli özet olarak böyle anlatmıştı. Yine Balıkesir’de yıllarını bu davaya hizmet için adamış, Başkanlık yapmış Muharrem Sandıkçı’nın da Alpaslan Türkeş’i anlatan açıklamalarından bir bölüm verelim:
“… 20. Yüzyılda çile çekmiş ve fikir üretmiş iki lider vardır. Bunlar Mustafa Kemal Atatürk ve Alpaslan Türkeş’tir. Rahmetli Alpaslan Türkeş tarihte az rastlanan müstesna bir liderdir. Onu en iyi tanımlayan sıfat ise, ‘Başbuğ’ olmuştur. Kendisi bu unvanı Türk Dünyası için yaptığı hizmetlerden ve sahip olduğu meziyetlerden dolayı hak etmiştir. Bu unvanı dost-düşman herkes kabul etmek zorunda kalmıştır. Başbuğ; büyük liderleri ortaya çıkaran meziyetler; başta inanç olmak üzere azim, bilgi cesaret kararlılık ve yılgınlık göstermemek gibi, önemli özelliklerin tümünü şahsında toplamıştır. Rahmetli Başbuğumuz, hakkın rahmetine kavuştuğu son ana kadar Türk Milletine ve Türk Dünyasına hizmet etmeye devam etmiştir. Bu uğurda her türlü ezaya, cefaya ve zulme yılmadan göğüs germiş, kendi hayatını ülkesine ve milletine adamış, ölümü bile Başbuğluğuna yakışır şekilde olmuştur. Türk devletinin bekasını ve Türk Milletinin mutluluğunu her türlü günlük siyasetin üzerinde tutan Türkeş’in, ilkeli ve kararlı politikaları bugün Türk Politik hayatının temel düsturları haline gelmiştir…”
İşte Alpaslan Türkeş’i yakından tanıyan iki gönüldaşının özet olarak belirttikleri böyle… Vefatının 22. Yılında Cennetmekan Alpaslan Türkeş’i Rahmetle anıyoruz.

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ