İŞKENCE VE İŞKENCECİ İLE DALGA GEÇEN ÜLKÜCÜLER

Sıtkı Şeremetli

İŞKENCE VE İŞKENCECİ İLE DALGA GEÇEN ÜLKÜCÜLER
(Sıtkı ŞEREMETLİ)
Ülkücüler 12 Eylül darbesinde Mamak zindanlarında büyük çileler çektiler.Ama yürekleri öylesine iman doluydu ki;asla teslim olmadılar,tam aksine işkencelerle alay ettiler.
Gelin yaşanmış bir hikayeyi birlikte okuyalım.
GARDİYAN ASKER COPLAMAKTAN YORGUN DÜŞTÜ
O,hırçın ve bıçkın bir delikanlı idi.15 yaşında idi.MHP ve Ülkücü kuruluşlar davasında yargılanırken mahkeme heyeti yaşına inanmamış onu kemik muayenesine dahi yollamıştı.O,gözünü budaktan savunmaz,korku nedir bilmezdi.Aynı zamanda işkenceler karşısında da boyun eğmez,adaletsizlik karşısında ölüm pahasına isyankar tavrını hep sürdürürdü.
Mamaktayız..Hava saati..
Hava saati demek,dayak saati demekti.
Tutuklular spor saatinin ardından serbest zamanı değerlendiriyor,volta atıyordu.
Eli coplu gardiyan asker çağırdı 0nu yanına:
-Gel lan buraya!
Gitti gardiyan askerin yanına..
-Uzat elini,dedi Gardiyan asker.
Uzattı elini, beli hizasında havada tuttu.(Kaide böyleydi)Gardiyan asker copla vurmaya başladı eline.
Ülkücüler hüzünle,solcu tutuklular ise hayretle izliyordu olayı..1,3,5,10..Asker gardiyan art arda copu vurdukça vuruyordu.
O isyankar!Ellerine coplar art arda inerken Gardiyan askerin gözlerinin içine bakıyor kin ve nefretle.Adeta ona sessizce küfür ediyor.Durumu Gardiyan asker de anlıyor.Belki üç-beş cop vurup bırakacak ama tüm tutukluların gözleri önünde yaşanan bu sessiz isyanı susturmak için coplamaya devam ediyor.
Gardiyan asker vurdukça o,elini bir kez daha uzatıyor.Biz artık dayanamamış ve yüzümüzü başka yöne çevirmiştik.
Direndi..Gardiyan asker vurdu,vurdu..Sonunda ne oldu biliyor musunuz?
Gardiyan asker cop sallamaktan yorgun düşmüştü..Kan ter içinde kalmıştı…Artık bir cop dahi vuracak takati kalmamıştı.
Gardiyan asker yorgunluktan copu tutan elini indirdi.
O ise elini bir kez daha uzattı ve bağırdı:
-Vur..Vur!
Ama dedim ya,gardiyan askerin artık vuracak,kolunu kaldıracak gücü kalmamıştı.
Bu sıradan bir olay değildi.
Bir meydan okumaydı.
Darbecilerin zulmüne karşı sessiz bir başkaldırı idi.
Bu direnişi Ülkücüler Mamak’ta sık sık uyguladılar.
Ve darbeciler gördü ki;
Ülkücüleri hiç bir şekilde susturabilmek,korkutabilmek,davalarından vaz geçirebilmek mümkün değildir!
(Sıtkı Şeremetli’nin ”1980 darbesi ve 12 Eylül Anıları” kitabından alınmıştır.)

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ