HAYAT YOLCULUKTUR

HAYAT YOLCULUKTUR
  • Güncel
  • 19 Haziran 2021 20:20
  • 1.134
HAYAT YOLCULUKTUR
Hayat, yolculuktur..İnsan bir yolcu..Bu yolculuk Cennetten çıkış ile başladı.Ve vatanından ayrıldı, dünya gurbetine düştü bu garip yolcu..Hicran ateşiyle tutuşan bu yolcu, Veysel’in dediği gibi uzun ince bir yolda gece gündüz yürümeye başladı.
-Bu yürüyüş, bir hicrettir, yolcu mıuhacir.. Hicret ise, yanmak, pişmek ve olmaktır..Biz bu yolda ölmeden evvel olmaya geldik..
Ah yollar ah….
– zaman bir yoldur; kâinatta ayın dünya, dünyanın güneş etrafında pervane olduğu, yer çekiminin girdabında yeryüzü ve gökyüzü arasında yelkovan ile akrebin kovalamaca yaptığı yolculuktur. İçine anı, asrı sığdıran görünmez bir yol.
-Aslında Yolların da bir dili vardır. Ancak yolu sevda edinenlerin işiteceği, anlayacağı bir dildir bu.
-Yolunu kaybeden yolcu kadar yolcusunu yitirmiş yollar da vardır. Kimi zaman yolcudur, varmayı dert edip de varamadan yolunu kaybeden. Kimi zaman da yoldur, yolcusunu imtihan içinde imtihana tabi tutarken savurup yitiren…
-Kimi yolcular ruhuyla beraber çıktığı yolun sonuna, ruhunu kaybetmiş olarak ulaşır. Kimi yolcular da yolculuğun bereketiyle ruhunu zenginleştirir. Bazen bastığımız topraktaki ayak izleri, ruhumuzun çizikleridir; bizden sonra yola çıkanlara yol işareti, levha olur.Rehberlik yapar..
-Yolculuk; gezmekten daha ziyade “gitmek”tir. Gezmek fiildir, gitmek ise hâldir, tavırdır.
-Yol azığı, yol harçlığı tabirleri vardır ki yola azıksız, hazırlıksız, hedefsiz çıkılmayacağını ihsas eder..
-Yol arkadaşı, yoldaş, yaren yolun bitimsiz yorgunluğuna devadır. Her kutlu yolcunun; bir yol yareni vardır; tıpkı “ikinin ikincisi” diye övülen Hz.Ebubekir’in Resulullah’a yol yareni olduğu gibi.
Yarı yolda bırakılmak da vardır, yolculukta.
– Uzun mesafelerin, çilelerin yükü bazen yolcuyu kısa yol aramaya yöneltse de bilmediğin kısa yol, bildiğin uzun yoldan daha fazla yorar yıpratır. Kalbini kılavuz edenlerin varıp dolaşacağı yer; yine kalbidir. Kesişen yollar vardır ve şairlerin yolu hep yalnızlıkları ile kesişir. Kimi yolcunun da yol yazgısı; çıkmaz sokağa girmektir.(Sinan Yağmur)
Edebiyatımız yol hikâyeleri ile doludur. Şarkılarımız,türkülerimiz yol hatıralarından beslenir.
Bazen arguvan türkülerinde;
“Yollar seni gide gide usandım.
Ayağıma diken battı gül sandım”
Yolllara sitemini türkülerde dile getirirken
Bazen de Ahmet Haşimin diliyle bitip tükenmeyen yolculuklara itiraz eder;
“Ne zaman tükenecek bu yollar arabacı?
Henüz bana; ’Yolunun sonu budur.’ denmedi.
Ben ömrümü harcadım, bu yollar tükenmedi”
-Sırası gelir asıl yoldan ve yolcusu geri dönmeyen yolculuktan bahseder Yahya Kemalin”sessiz gemisiyle”
“Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar, bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol,
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.”
–Rabbim çıkılan tüm yollarda olduğu gibi en son yolcukuğumuzda azıksız, rehbersiz, yarensiz, bırakmasın biz yolcularını.. Zira;
Bu yol uzundur,
menzili çoktur.
Geçidi yoktur,
derin sular var..
Celal Sürgeç/Balıkesir İl Müftüsü

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ