Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN

Irak ve Suriye’ye asker göndermeyi içeren tezkerenin süresi, CHP ve HDP’nin “hayır” oylarına karşı AK Parti, MHP ve İYİ Parti’nin “evet” oylarıyla 2 yıl daha uzatıldı.

AK Parti ve MHP’nin milli duruşu zaten tartışmasız belliydi. CHP ve HDP ittifak ve işbirliğini tezkere meselesinde de güçbirliğine dönüştürdü. HDP’nin talebi bu yöndeydi, CHP ona uydu. Bu ittifakın diğer ortağı İP ise tezkereye “evet” oyu verdi.

Yüzeysel ve matematiksel bakıldığında milli davranmış gibi görünse de aslında bu ittifak denkleminde milliyetçi-muhafazakâr alan içinde kendine verilen rolü oynamıştır. AK Parti ve MHP oyu zaten tezkerenin geçmesini sağlıyordu. İP isimli CHP ve HDP’nin ittifak ortağı olan parti, rolündeki alanı daraltmamak için ortaklarıyla istişareli bir şekilde “evet” oyu kullanmıştır. Kamuoyuna “Evet oyu vereceğiz” açıklaması yaptılar fakat oy kullanırken birçok İP milletvekili elini dahi kaldırmamıştır. Görüntülere bakınca anlarsınız.

Bu partinin CHP’den habersiz bir adım atması mümkün mü? Elbette değil…

Kaldı ki bu İP isimli parti, Afrin’de gerçekleşen Zeytin Dalı operasyonuna Türkiye’de HDP ve CHP’den önce karşı çıkmış ve “İyi Parti tek adam rejimini kalıcı kılmaktan başka hiçbir maksada hizmet etmeyecek ve beka sorunu yaratabilecek Afrin savaş senaryolarına tamamen karşıdır” açıklamasını yapmıştı. Türk ordusunun Afrin operasyonuna şiddetle karşı çıkan, PKK yuvasına dönüşmüş Türk Tabipler Birliğine de Meral Akşener ve kadrosu sahip çıkmıştı.

O yüzden “milliyetçi parti, milliyetçi tavır gösterdi” gibi propagandalar sadece onların oynadığı rolü güçlendirmeye yarar. CHPHDP ortağı olan bir parti zaten milliyetçi olamaz. Zaten tezkereye verdikleri “evet” oylarında samimilerse CHP’nin HDP ile birlikte hareket etmesine tepki göstermeleri gerekmez mi?

İP’in tezkere oylamasında “evet” oyu kullanması meşhur “hamamın namusunu kurtarmayla” izah edilebilir.

Peşmerge-PKK kavgasını sonlandırmak için Barzani’ye heyet halinde aracı olarak giden CHP’ye susan, HDP ile çözüm süreci yapılmasını destekleyen, HDP ve terörist Demirtaş’a sahip çıkmada CHP ile aynı düşünen bir partinin tezkerede “evet” oyu kullanması aldatmacadır. “Aldatmaca değil” diyorlarsa milli bir meselede Türkiye’nin aleyhinde HDP ile birlikte hareket eden CHP’ye hemen tavrını göstermeli ve CHP-HDP yanında “hayır” oyu kullanan İP’li Durmuş Yılmaz’ı derhal partiden ihraç etmelidir.

İP isimli bu partinin daha önce Libya tezkeresi için CHP ve HDP ile birlikte “hayır” oyu verdiği de unutulmamalıdır. Kemal Kılıçdaroğlu’nun önce “Niye herkesin olduğu yerde biz yokuz” dediği, sonra “Ne işimiz var Libya’da” dediği konuda İP de Türkiye aleyhinde tavır almıştı.

İP’i düzenli takip edenler hiçbir şeye şaşırmaz. Çünkü onun rolünü, figüranlığını ve tiyatrosunu çok iyi bilirler…