EVDE KALIN..TAŞ MEDRESELİ ÜLKÜCÜLERİN YAŞAMINDAN İBRET ALIN! (Sıtkı ŞEREMETLİ)

Sıtkı Şeremetli

EVDE KALIN..TAŞ MEDRESELİ ÜLKÜCÜLERİN YAŞAMINDAN İBRET ALIN!
(Sıtkı ŞEREMETLİ)
Dünyanın başına bir illet musallat oldu.”Coronovirüs”..Çare?Tedbir ve dua..Tedbir alıp da duayı,sadece dua edip de tedbirsizliği dinimiz asla onaylanıyor.
Esas konum bu değil..
Sokağa çıkamıyoruz.Evlerimizde mecburi iskan halindeyiz.
Kolay mı?Zorlukları var elbette ama imkansız değil.
Daha kötüsünü düşünmek gerek.
Ya hapishanelerde olsa idiniz.Ve hele hele zulüm altında adaletsiz bir şekilde yatıyor olsaydınız!..
70’li yılların sonunda,80’lerin darbe dönemlerinde genç Ülkücülerin yaşamlarını düşünün.
XXX
Ne yaptılar?
Önce buraları zindan olarak görmedik.Buraları çilehane ve sabır dergahları olarak değerlendirdik.Demir parmaklıkların arkasını ”Yusufiye”,Taş Medrese”olarak adlandırdık.
Eğitime ve üretime önem verdik.
Sivil ceza evlerinde boncuk örmeler yaptık,balık ağları şallar ördük,kibrit çöpünden süs maketleri,zeytin çekirdeğinden tespihler yaptık.
Arkadaşlarımızın çoğu fakir ya da dar gelirli aile çocukları idi.Dışarıdan yeterli paraları gelmezdi.Bu ürettiklerimizi dışarıya satar gelen parayı tek kasa halinde toplayarak tüm yiyecek vb.harcamaları buradan yapardık.Ülkücüler ceza evlerinde ayrı ayrı yemek yemezler paralarının yettiği ölçüde Allah ne verdiyse hep birlikte aynı yemekleri yerlerdi.Bu sofralar çok mütevazi,hatta zaman zaman yetersiz olurdu.Pek çok yerlerde Ülkücülerin zeytin ekmekle oruç tuttuklarını,oruç açtıklarını iyi biliriz.
MAMAK DAHA FARKLI İDİ
Tabii Mamak’ta şartlar daha zor idi.
Burada da başka methodlar geliştirdi Ülkücüler.
Seminerler yapıldı.Gardiyan askerlerden gizli ranza üzerlerinde toplanarak gerçekleştirilen seminerler.
Vakit ve kaza namazları eda edildi.Kur’an kursları verildi.
Ve bunlar ceza evi idaresinden,kapılardaki gardiyan askerlerden gizli gizli yapılabildi.
Mesela bir dönem ”Gizli ayin yapılıyor”diye namazlar ve Kur’an okumaları bile yasaklanmaya çalışıldı.
ÜLKÜCÜLERİN AİLE HASRETİ
Ve hasret!
Ülkücüleri mapus damlarında en çok üzen bu hasretti
Anaya,babaya,kardeşe,eşe,evlada hasret.
Zalim yönetim belirli günlerde dakikalar ile sınırlı görüşe izin verirdi.Bu ziyaretlerde dilediğinizi konuşamaz,camekan arkasından arkanızdaki gardiyan askerin nezaretinde zaman zaman ailenizin gözü önünde coplanarak gerçekleştirebilirdiniz bu ziyaret buluşmalarını.Ve bu umutla beklenen ziyaret saatleri zulüm zamanları haline dönüşürdü.
BAYRAMLAR
Bayramlar ayrı bir hüzün günü olurdu.Ailelerinden uzak Ülkücüler bayram sabahları ranzaların önünde tek sıra olup yaşamlarındaki en değerli varlıklar olan Ülküdaşları ile bayramlaşırlardı.
İBRET ALIN
Ne kadar acı bir görünüm değil mi?
Ama daha kötüsü de vardı ”Tecritler!’denilen hücrelerde tek başlarına kalan Ülkücülerin durumları çok daha kötü idi.
Bu kadar mı*
İnanın bu yazdıklarım deryada bir zerredir.
Neyse..
Aileniz ile birlikte olun..Evde kalın..
TAŞ MEDRESE’li Ülkücülerin yaşamlarından ibret alın!..

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ